Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/27 E. 2019/624 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/27 Esas
KARAR NO : 2019/624
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/01/2016
KARAR TARİHİ: 03/07/2019
Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacının, sahibi olduğu ——— aracılığı ile —– yılından itibaren ——- şirketinin yetkili satıcısı olduğunu, bu dönemde davacının,——- isimli çay evinin de tedarikçisi olduğunu, bu suretle bu İşyerinin sahibi olan ve davacının ortağı olan – nolu davalı —- ile de bu sebeple tanıştığını, davacının, işi büyüterek market piyasasına girmek istediğini bilen davalı —— davacının, yaptığı çay işini rantlı gördüğünü söyleyerek davacıya ortaklık teklifi ettiğini; davacı ile ——- yönetim kurulu üyesi olacağı bir anonim şirkette her konuda müşterek imza ile hareket edileceğini; bu suretle davacının, kendi şirketine ait işlerin yeni kurulan şirkete kaydırılacağını, davalının da çay satışı faaliyetini yeni şirket üzerinden yürüteceğini, her iki ortağın da ayrıca kendileri tarafından çay satışı işi yapmayacağı hususlarında tarafların mutabık kaldıklarını, davacının, davalı ——- ile ortak olma konusunda anlaşmışsa da esas sermayeyi koyan kişinin——- babası —- olduğundan şirkette %50 ortaklık —– adına, %25 davacı ve %2—–adına olacak şekilde davacı ile —— yönetim kurulu üyesi olduğu —— kurulduğunu, şirketin kurulmasından kısa bir süre sonra ortaklar arasında ihtilafın çıktığını, davacının, ortağı ——davacıyı silahla tehdit ettiğini, ihtilafın büyümesi üzerine davacı tarafından şirketin tasfiyesi amacıyla İstanbul Anadolu 5, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——–esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davacının şikayetleri üzerine İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin——– esas sayılı dosyası ile —— aleyhine tehdit ve hakaretten dava açıldığını, silahla tehdit yönünden İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —– soruşturma dosyası devam ettiğini, davacının ortakları ile arasında çıkan ihtilaf sonrası yapmış olduğu İncelemede davalı —— T.T.K ‘nın 335.maddesinde açıkça belirtilen rekabet yasağına aykırı hareket ettiğini; davalı ——- yeni şirkette yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen aynı neviden ticari faaliyet gösteren dava dışı ——– ticari faaliyetlerini aradaki anlaşmaya aykırı davranarak sonlandırmadığım, bu şirkette de hala yetkili müdür olduğunu ve bu şirketin de çay satışı faaliyetine devam ettiğini öğrendiğini, davalının sahibi olduğu Dem Kafedeki haksız rekabeti nedeniyle İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, davalı ———– diğer davalı ile davacıyı Yönetim Kurulundan çıkarmak amaçlı hareket ederek tamamen ana sözleşmeye ve hukuka aykırı olacak şekilde genel kurul toplantısı düzenleyerek oyçokluğu ile davacıyı yönetim dışı bıraktığını ve bu şirketin içini boşaltarak şirketi atıl hale getirdiğini; davalı ——– ile diğer ortak babası ——, ——– atıl bırakarak —– tarihinde——– adında yeni bir şirket kurduğunu ve ——— ait tüm çay ticaretini bu şirket üzerinden yürütmeye başladığım, davalı ——— bu şirketin de ortağı ve yönetim kurulu başkanı olarak şirket yetkilisi olduğunu, davalı bu şirket üzerinden çay satışlarına başlamakla kalmadığını, evvelce davacı tarafından getirilen işleri onun elinden almaya yönelik çaba gösterdiğini, bu meyanda daha evvel davacının, distribütörlüğünü yapmış olduğu ve ———- adlı şirketle distribütörlük sözleşmesi imzalandığını ve ———-bu yolla saf dışı bıraktığını belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davalıların T.T.K. 335. maddesi gereğince rekabet yasağına aykırı hareketleri sebebiyle öncelikle rekabet yasağı oluşturan fiillerinin önlenmesine, davalıların rekabet yasağına aykırı hareketleri sebebiyle davacının da ortağı bulunduğu ——– zararlarının tazmini zımnında, bilirkişilerce yapılacak tetkikat sonucunda belirlenecek miktarda ıslah edilmek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik —— TL tutarında elde edilen değerin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacının da ortağı bulunduğu ——— ödettirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya ödenmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının, davasını ve dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hususları kabul etmediklerini, davacının sunmuş olduğu sözleşmenin herhangi bir hükmünün bulunmadığını, çünkü davacı tarafın bahsi geçen şirkete borçlandığı için Distrübütörlük sözleşmesi iptal edilerek bu yetkinin kendisinden alındığını, davacının ve davalı——- ortağı olduğu ——— davacının hiçbir zaman Distrübütörlük yetkisini getirmediğini; sadece söz konusu firmadan mallar ithal edildiğini, herhangi bir temsilciliğin söz konusu olmadığını, ayrıca davalı —– babası—-’ın, ——– ‘kurulunca — ki — isimli şirketten çay İthali yapabilmek için ortaklardan davacı ——– borçlarını ödediğini ve bunun akabinde söz konusu firmadan çay ithalatı yapılabildiğini, ayrıca davacının, davalının kendisine ortaklık teklif ettiğini belirtmiş ise de asıl davalıya, davacının ortaklık teklifi ettiğini, davacının mali durumu kötüye gittiğinden cüzi miktarlar olan— prim borçlarının dahi ödeyemeyecek durumda olması nedeniyle davalıya ortaklık teklif ettiğini, davalının da babası ———–bu durumu ilettiğini ve davacı ile ortak olmaya karar verdiklerini, ortaklık kurulurken de maddi sıkıntı içinde olan davacının koyması gereken sermaye bedelini dahi davalının ve babasının koyarak ——–kurduğunu, şirketin kurulmasından yaklaşık 7-8 ay sonra davacının diğer ortaklardan gizlice yapmış olduğu bir takım işlerinin ortaya çıktığını, davacının müşterileri yanıltarak ödemeleri kendisine ait olan——— hesaplarına yapılmasını sağladığını ve şirketi zarara uğrattığını, cevap dilekçesindeki ayrıntılı diğer açıklamalar kapsamında, davanın dava şartı yokluğundan reddine,
Dava; davalının, haksız rekabet yasağına aykırı hareket etmesi sebebiyle davacının uğramış olduğu zararın davalıdan tahsili istemine; ilişkindir.
Davacı vekilince verilen 27/06/2019 tarihli feragat dilekçesinde özetle; taraflar arasında 31/05/2019 tarihli sulh ve ibra protokolü düzenlendiğini; protokol gereği davalılar aleyhine açılan işbu davadan feragat ettiklerini; yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin de bulunmadığının bildirildiği; görüldü.
Davalı vekilince verilen 26/06/2019 tarihli feragat dilekçesinde özetle; tarafların karşılıklı olarak sulh olduklarını; taraflar arasında sulh protokolü düzenlendiğini; bu nedenle, karar verilmesine yer olmadığına yönünde karar verilmesini talep ettiği; görüldü.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın, davadan feragat edilmekle; davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 85,39 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 40,99 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
İlişkin, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; kararın taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/07/2019