Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/268 E. 2019/1110 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/268 Esas
KARAR NO : 2019/1110
DAVA : Borçtan Kurtulma Davası
DAVA TARİHİ: 04/03/2016
KARAR TARİHİ: 19/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacıya ait ——- TL bedelli, —- İstanbul keşide yer ve tarihli,——– Şubesi’nden verilme —– çek nolu bir adet çekin kaybolduğunu, çeki kaybeden tarafından ——. Asliye Ticaret Mahkemesinin ———- Esas sayılı dosyası ile de çek iptal davası açıldığını, kayıp çek ile ilgili olarak davacı şirkete … isimli şahıs tarafından icra takibi başlatıldığını, söz konusu çekle ilgili de suç duyurusunda bulunulacağını, davacı şirketin davalılara hiçbir borcu bulunmadığını, davacı şirketle hiçbir ilişkisi olmadığı halde ciro zincirindeki diğer davalı …’nun adresinin de davacı şirketin adresi olarak ödeme emrinde gösterildiğini belirtmiş, davanın kabulü ile davacı şirketin söz konusu çekten dolayı borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının davasını ciro silsilesi içinde kendinden sonra gelen muhataba karşı açması gerektiğini, davalının iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, dava konusu çekin … tarafından davalıya verildiğini, davalının …’na ——– TL olarak çek bedelini ödediğini, çekin tüm hukuki haklarının davalıya geçtiğini, davacının işbu davadan önce ——- Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Esas sayılı dava dosyası ile yakın bir tanıdığına———— çeki kendi elindeyken kaybettiğini iddia ettirerek usul ve yasaya aykırı bir şekilde adli makamları yanıltacak şekilde çeke ödeme yasağı aldırdığını, bankadan bu durum öğrenilince davalının anılan dosyaya müdahale talebinde bulunduğunu, çek iptali davası açan bu kişinin ciro silsilesinde olmadığını belirtmiş, davacının açmış olduğu davanın reddine, yargı giderleri ve vekillik ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’na dava dilekçesi ekli açıklamalı davetiyenin tebliğ edildiği, davalının yasal süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.
Dava; dava konusu ——– TL bedelli çekin kaybolduğundan bahisle TTK 792. maddesine dayalı olarak çekin cirantaları ve hamiline karşı açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.
Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, aşamalardaki beyanlarında dava konusu çekin davalı …’na verilmek üzere keşide edildiğini, kayıp olan çekin teminat için verileceğini, çekin davalı …’na hangi suretle ulaştığının bilinemediğini beyan etmiştir.
Dava konusu çekin incelenmesinde; keşidecisinin davacı … olduğu, lehtarın davalı … olduğu, davalı …’in çeki ilk ciranta …’ndan beyaz ciro ile teslim aldığı, ciro silsilesinin düzgün olduğu, bankaya ibraz edilen çekin ——– Asliye Ticaret Mahkemesi ——– sayılı tedbir kararı gereği ödenmediği görülmüştür.
TTK 792. maddesi uyarınca hamilin çeki kötüniyetle iktisap ettiğinin ya da iktisapta ağır kusurlu olduğunun ispatı halinde çeki geri verme yükümlülüğü vardır. Davalılar muntazam ciro silsilesi ile TTK 790. maddesi uyarınca çekte meşru hamil olup dosya kapsamına göre çekleri kötüniyetli veya çeklerin iktisabında ağır kusurlu olduklarını kabul etme olanağı yoktur, ayrıca aşamalarda davacı ile davalı … arasındaki ticari ilişki nedeniyle dava konusu çeklerin keşide edildiği, çekin altındaki imzanın davacı tarafından inkar edilmediği, davacı tarafından keşide edilen çeklerin kaybolduğunun da ispat edilemediği, çalıntı iddialarının aynı zamanda suç oluşturması nedeniyle Hmk. 226 gereği yemin delilinin hatırlatılamayacağı ———- dava konusu çekin teminat çeki olarak davalıya teslim edildiğine yönelik bir iddia da bulunmadığı gözetildiğinde açıklanan gerekçeler ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sübut bulmayan davanın reddine,
İhtiyati tedbir kararı infaz edilmediğinden tazminat hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 768,49 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 724,09 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.300,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/11/2019