Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/266 E. 2020/17 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/266 Esas
KARAR NO: 2020/17
DAVA: Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/03/2016
KARAR TARİHİ: 14/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin ——— tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi nezdinde ———— no’lu ——– ile sigortalı bulunan ————-palet ——— yağından oluşan emtianın ————- sevk edilmesi işinin ——– faturasından anlaşılacağı üzere davalının üst taşınma taahhüdü altında gerçekleştirildiğini, davalı tarafından bu taşıma işinin deniz ayağının —— tarihli ——– kanalıyla yaptırıldığını, emtianın gemi ile ———- kadar taşındığını, malların gemiyle taşınması sırasında —–içine —— palet halinde istiflendiğini, malların —- toplam —— palet olarak demiryolu ile nakledilmek üzere ———— tarihli ———tahtında vagona aktarıldığını, demiryolu sevkıyatından sonunda vagondan tahliye sırasında malların hasarlı olduğunun görüldüğünü ve paletlerin vagon içine hatalı istiflenmiş olması sebebiyle hasarın meydana geldiğinin ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, hasarlı teslim sebebiyle müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalısına —- hasar bedeli ——- olarak ————- tarihinde ödendiğini, ödenen tazminat nedeniyle TTK’nın 1472/1 maddesi gereğince, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının zararından mesul olanlarla sebebiyet verenlere karşı dava ve talep haklarına halef olduğunu, davalı firmanın, taahhüdü altında gerçekleştirilen taşıma evresinde meydana gelen hasarlardan TTK taşıma hukuku ve CİM convansiyonu kapsamında sorumlu bulunduğundan, taşıma sırasında oluşan hasar sebebiyle ödenen tazminatın rücuen tazmini için dava açma gerekliliği oluştuğunu beyanla davanın kabulü ile —— tazminatın ———–ödeme tarihinden kısa vadeli avans faiz oranı üzerinden faizi ile müvekkiline ödenmesine hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını vekaleten talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin ——– tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı ——- arasında ——– tarihli çerçeve sözleşme niteliğindeki taşıma işleri komisyonculuğu sözleşmesi gereğine ———– ait olan varil içerisinde/palet üzerinde yüklenmiş/istiflenmiş —– yağının denizyolu veya demiryoluyla ——————– taşınması işinin organize edilmesini müvekkilinin üstlendiğini, seferler içerisinde denizyolu taşımacılığı da bulunan değişik tür araçlar ile yapılan taşıma işinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Deniz İhtisas Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, görevli olmayan mahkemede açılan davadan dolayı mahkemenin görevsizlik kararı vermesini, sözleşmenin 3.maddesinin 2.fıkrası gereğince davalı —————– kapsamındaki tek yükümlülüğünün Taşıma İşi’nin organizasyonunun yapılması olduğunu, davalı ——— asıl taşıyan olmadığını ve taşıma işlemini gerçekleştirmeyeceğinin açıkça kararlaştırıldığını, Çerçeve Sözleşmenin 4.maddesinin 5.fıkrası gereğince belirlenen yetkili mahkeme yerinde açılan davaya konu Taşıma İşinin milletlerarası nitelikte olduğunu, Milletlerarası nitelikte olan taşıma işinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Çerçeve Sözleşmenin 4.maddesinin 5.fıkrasına gereğince Türk Hukukunca çözümleneceğinin kararlaştırıldığını, bir alacak davasında davalı olma sıfatının o alacağın borçlusuna ait olduğu konusunda şüphe olmadığını ve dava bakımından bu kişinin pasif husumet ehliyetine sahipliğinin kabul edileceğini, 6102 sayılı TTK’nın 928.maddesinin 2.fıkrasında taşıma işleri komisyoncusunun zilyetliğinde bulunan bir malın ziyamdan veya hasarından kaynaklanmayan bir zarardan sadece TTK’nın 918.maddesi uyarınca kendisine düşen bir yükümlülüğü ihlal etmesi halinde sorumlu olacağının düzenlendiğini, Taşıma İşleri Komisyoncusu olan davalı şirketin taşıma işi kapsamındaki malların zilyedi olmadığının açık olduğunu, TTK’nın 918.maddesi uyarınca davalı şirketin sorumluluğuna gidilebilecek bir durum oluşmadığını, ayrıca TTK’nın926.maddesi gereğince Çerçeve Sözleşme Kapsamında müvekkilinin taşıma işini üstlenmesinin de söz konusu olmadığını, müvekkilinin ——-müşteri numarası———- poliçe numarası ile————- tarihleri arasında ——————— poliçesi ile yaptırmış olduğunu, söz konusu sigortanın konusunun sigortalının ve/veya personelinin müşterileri adına muhtelif ülkeler arasında denizyolu, karayolu, demiryolu, havayolu ve kombine olarak gerçekleştireceği muhtelif emtiaların sevkıyatlarına ilişkin taşıma aracılığı faaliyetlerinden kaynaklanabilecek yasal sorumluluklar olduğunu, söz konusu taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle müvekkiline ihbarda bulunulmadığını, davanın ikamesinden önce süresinde ihbarda bulunulmuş olsa sigorta kapsamında gerekli incelemeler/ödemeler yapılmış olabileceğini, davanın ———— ihbarı gerektiğini beyanla açılan davanın öncelikle görevsizlik kararı ile İstanbul Deniz İhtisas Mahkemesine gönderilmesine aksi durumda davacı taleplerinin tümüyle reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLER:
————- yazılan müzekkere cevabının geldiği,
Dosya konusunda uzman Makine Mühendisi —– Taşıma Uzmanı ————– tevdi edilerek bilirkişi raporu alındığı,
Davacı vekilinin itirazı nedeni ile dosyanın başka taşıma uzmanı bilirkişi —————– tevdi edilerek bilirkişi raporu alındığı,
Taşıma uzmanı bilirkişilerden alınan raporların çelişkili olması nedeni ile dosyanın başka taşıma uzmanı————– tevdi edilerek bilirkişi raporu alındığı ve mahkememize dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava taşıma sözleşmesi kapsamında hasarlanan malların bedellerini sigortalısına ödeyen davacı şirketin akdi taşıyıcı olan davalıya TTK 1472 maddesi uyarınca rücu istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında tarafların talep ettikleri tüm deliller toplanmış ihbar talepleri gerçekleştirilmiş ve toplamda 4 bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır. Konunun teknik uzmanlık gerektiren bir alan olması ve alınan —————— tarihli bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeni ile mahkememizce ————- tarihli bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmış olup alınan bu son rapor denetime elverişli bulunmuş ve hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılamada, dava dışı sigortalı şirket ile davalı taşıma şirketi arasında ———— tarihinde taşıma sözleşmesi imzalandığı görülmüştür. Davaya konu hasarlanan emtiaların ise ——– tarihinde gemiye yüklendiği sonra ————– tarihinde gemiden trene aktarıldığı ve yapılan boşaltma işlemi esnasında yükün hasarlandığının anlaşıldığı anlaşılmıştır. Malların hasarlandığının anlaşılması üzerine dava dışı sigortalı tarafından davalı şirkete ———- tarihinde ihbarda bulunulmuştur. Sonrasında davacı … şirketine yapılan başvuru neticesinde davacı şirket tarafından ——– tarihinde toplam —— karşılığı olarak ——— ödeme yapıldığı görülmüştür. Davacı sigortanın ödemesi poliçe teminatları kapsamında olduğu görülmüş ve bu açıklama ile davacının aktif dava ehliyetini elde ettiği anlaşılmıştır.
Mallarda meydana gelen hasarın incelenmesinde; malların gemiye yüklenirken paletli ve naylona sarılmak suretiyle istiflendiği ve bu esnada herhangi bir hasarın oluşmadığı sonrasında trene yükleme yapılırken palet ve naylonların çıkarıldığı anlaşılmış bu işlemin zaruret teşkil eden bir yönü dosya kapsamından anlaşılamamıştır. Ve trene yükleme esnasında hatalı istifleme neticesinde malların hasarlandığı görülmüştür. İşbu noktada akdi taşıyıcı sıfatı davalı şirkete ait olduğu ve hasardan sorumluluğu da bulunduğu anlaşılmıştır. Zira sigortalı ile davalı arasındaki sözleşmenin 3.2 maddesi de bu sorumluluğu kapsamakta olduğunun göstergesidir. Yine aynı sözleşmenin 4.2 maddesi uyarınca da davalı şirket tarafından hasarın önüne geçilemeyecek ve kendisine bağlı olmayan durumlr nedeniyle oluştuğuna dair bir kanıt sunulamadığı görülmüştür. Zira herhangi bir zorunluluk olmaksızın malların istiflemesinin bozulması davalının ihmal sorumluluğunu doğurmaktadır. Akabinde ise meydana gelen zararın dosya kapsamında yapılan inceleme ile ———— üzerinden kadri marufunda bulunduğu mütalaa edilmiştir.
İzah olunan gerekçeler ile davacının sigortalısına yaptığı ———– ödemenin davalı taşıma komisyoncusu şirkete rücu isteminin haklı olduğu, talep edilen alacağa ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesinin uygun olduğu görülmüş olup davanın kabulüne dair karar vermek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
Davanın kabulü ile;
1—- TL nin ——– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafça yapılmış 29,20 TL başvurma harcı, 150,62 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 184,12 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak 3.953,60 TL masraf olmak üzere toplam 4.137,72 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan nispi 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 602,45 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 150,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 451,83 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2020