Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/190 E. 2020/358 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/190 Esas
KARAR NO: 2020/358
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2016
KARAR TARİHİ: 13/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; avacı ile davalı arasında görülen —- Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- Sayılı kararının — tarafından bozulması üzerine yine aynı mahkemenin ——— kararı ile yeniden karar verilmiş —–tarafından onanıp kesinleştiğini, yerel mahkeme tarafından verilen ilk kararda icra takibine konulmasında davacı tarafından —— tarihinde itirazı kayıtla —– maddi tazminat, — manevi tazminat, —- faiz, — masraf, ——-vekalet ücreti ve —- harç olmak üzere toplam——–yatırıldığı, ——— sayılı kararı ile yerel mahkemenin kararının bozulduğunu yapılan yeniden yargılama sonucunda aynı dosyada —— ve ——– Sayılı kararı ile —- maddi tazminat, — manevi tazminat, —- faiz, — vekalet ücreti, —-vekalet ücrctinin davalıdan tahsiline,—– yargılama giderine karar verildiği, ilk verilen karar ile son verilen karar arasındaki fark olduğundan dolayı ilk karar doğrultusunda ödenen tutardan son verilen karar arasındaki fark için ——- İcra Müdürlüğü’nün —– Sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi yapıldığı, yapılan haksız itiraz neticesinde takibin durduğu beyan edilerek açıklanan nedenlerle, haksız itirazının iptali ve takibin devamına talebinde davaiı hakkında %20’sinden aşağı olmamak iizere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararı davalı ve davacı tarafından temyiz edildiği ve kararın kesinleşmediğinden dolayı ilk ödenen paranın iadesine ilişkin takip yapılamayacağı ve dava açılamayacağı, davacının ilgili karana dayanarak icra takibi yapmak yerine davalı tarafa ihtar etmesi gerekirken bunu yapmadığı, geri ödeme borcu ilk ödeme tarihinden değil ancak geri ödeme borcunun kesin olarak doğduğunun anlaşıldığı veya en azından temerrüde düşürüldüğü tarihten başlaması gerekliği beyan edilerek açıklanan nedenlerle, — Asliye Ticarci Mahkemesi’nin ———-kararının temyiz aşamasında olduğu—- kararın kesinleşmediğinden bunun bekletici mesele yapılması, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
—-İcra Müdürlüğü’nün—— sayılı dosyasında alacaklısının ———-borçlusunun ——-olduğu, takibin —- tarihinde başlatıldığı, borçlu vekilince itiraz üzerine ——–İcra Müdürlüğü’nün ——– esasına kaydedilmiştir.
——-İcra Müdürlüğü’nün —— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının ——- borçlusunun ————olduğu, ———– ilama göre fazla ödenen anaparanın işlemiş faizi ———- ilama göre hesaplanan vekalet ücretinin fazla oranının iadesi ——– ilama göre fazla ödenen harç ve masrafın iadesi ————- ilama göre fazla ödenen anaparanın istirdatı ———— (%9) işlemiş faiz (değişen oranlarda adi kanuni faizi) olmak üzere ———-tutarındaki toplam alacağın tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren asalı alacağa yıllık %9 oranında ve değişen oranlarda işleyecek adi kanuni faizi, icra gideri ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebi açıklamasıyla ——– tarihlinde ilamsız takip başlatıldığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Takip ve dava konusu alacak;—-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı kararı ile aleyhine hükmedilen tutar davacı tarafça ödendikten sonra anılan kararın bozulup bozma sonrası —–Asliye Ticaret Mahkemesinin ——esas sayılı dosyasında daha az bir tutara hükmedilmesi nedeniyle fazla ödenen tutarın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesi gerektiği iddiasına dayandırılmıştır.
—-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esas sayılı dosya sureti dosyamız arasına alınmış, ——– tarihli kararı ile, davacısı—- davasının kısmen kabulü ile; —— maddi tazminat ve — manevi tazminatın davalısı —– — tahsiline karar verildiği, anılan kararın bozulması üzerine —Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—-sayılı esası üzerinden ———- maddi tazminatın ve — manevi tazminatın tahsiline karar verildiği, anılan kararın onanması ve karar düzeltme isteminin de reddedilmesi üzerine —- tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Davacı tarafça, —– esas sayılı dosyada karar verilmesi üzerine, —- tarihinde —— tarihinde ise ——- davalı tarafa banka havalesi ile ödendiği, —— tarihli dekontta açıklama kısmında ———- ibarelerine yer verildiği, —- tarihli dekontta ise ———– açıklamasına yer verildiği belirlenmiştir.
Davalı vekilince her ne kadar, davacının ödeme iddiasını, davacının ödemeyi davalı hesabına yaptığını ispat etmesi gerektiği aşamalarda ileri sürülmüş ise de, davalı vekilince ——-tarihinde sunulan dilekçenin 2.2 maddesinde “emrivaki bir biçimde banka hesabına yatırıldığı için ifayı kabul eden müvekkilimizin iyiniyetli olduğuna şüphe bulunmamaktadır.” şeklindeki açıklaması karşısında, davacı vekilince alacak iddiasına dayanak yapılan dekont kapsamında ödemenin, davalı taraf hesabına yapıldığı noktasında ihtilaf kalmadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında, iade borcunun faiz başlangıcı noktasında anlaşmazlık bulunmakta, davacı vekilince ödeme tarihinden itibaren iade borcunun muaccel olduğu ileri sürülmekte, davalı vekilince ise 2.kararın kesinleşmesi ile iade borcunun muaccel olduğu savunulmaktadır.
Mahkememizce her iki taraf iddia ve savunmasından farklı olarak; ilk kararın bozulması ve bozma ilamında, haksız rekabetin varlığı yönündeki kabulün yerinde olduğu, ancak tazminat hesabı yönünden bozma sebepleri bulunduğuna işaret edilerek karar bozulmuş olduğundan ve bozmaya uyulmuş olmakla, davacı tarafça ilk karara binaen ödenen tutara ilişkin sebebin ortadan kalktığı ne var ki iadesi gereken, sebepsiz zenginleşilen tutarın henüz belirlenebilir olmadığı, Mahkememizce değerlendirilmiş, özellikle bozma ilamının içeriği itibariyle sebepsiz zenginleşilen tutarın ikinci hüküm tarihi olan ——— tarihinde belirlenebilir olduğu, bu kapsamda sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan iade borcunun da bu tarihte muaccel olduğu değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince; —-Noterliği’nin — yevmiye numaralı —— tarihli ihtarnamesi ile iade borcu yönünden davalı tarafa ihtar gönderildiği ileri sürülmüş ise de, anılan ihtarname tarihi itibariyle iade borcunun muaccel olmadığı, ihtarnamede “iadesi talep edilecektir” ifadesi ile gelecekte yapılacak bir talebe ilişkin olduğu Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Bunun yanı sıra davalı tarafın, iade borcu yönünden müvekkilinin iyi niyetli olduğu savunmalarına, 2.kararın yüze karşı verilmiş olması karşısında, Mahkememizce itibar edilmemiş, —– esas sayılı dosyanın karar tarihi olan —— tarihinde davacının iade alacağının muaccel olduğu, ödeme dekontundan, bozmadan, 2.karardan haber olan tarafın, TBK.117/2- son cümle maddesi gereği temerrüdü için ayrıca bildirime gerek olmadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mahkememizce iade alacağı yönünden mali müşavirden rapor alınmış, ancak hukuki vasıflandırmadaki noksanlığı sebebiyle hesabın da yanlış yapıldığı belirlenmekle rapor hükme esas alınmamış, hesaplama Mahkememizce yapılmıştır.
—– tarihli ilk kararda — maddi tazminat, — manevi tazminat, —- toplam vekalet ücreti, — harç ve masrafa hükmedilmişken — tarihli ikinci kararda — maddi tazminat, — manevi tazminat, — toplam vekalet ücreti, — masrafa hükmedildiği belirlenmiştir.
Buna göre fazla ödenen asıl alacak — fazla ödenen vekalet ücretinin —fazla ödenen masrafın ise — olduğu ——— Mahkememizce belirlenmiş, bu tutarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Takibe konu edilen “ilama göre fazla ödenen anaparanın işlemiş faizi” alacağı yönünden ise —- ana paraya ilişkin fazla ödeme olduğu, davacı tarafça ödeme dekontunda faiz alacağı için —- ödeme yapıldığı, esasen bu tutarın —– için olan kısmının —- olduğu Mahkememizce belirlenmiştir. —– — arası ilamda belirtildiği üzere —— kısa vadeli iskonto oranına göre hesaplanan faiz tutarının —— olduğu — Buna ilişkin websitesi görüntüsü dosyaya eklenmiştir.
Mahkememizce belirlenen ilama göre fazla ödenen ana paranın işlemiş faizi=—- ilama göre vekalet ücretinin fazla ödenen kısmı=—– ilama göre fazla ödenen harç ve masrafın iadesi=— (talebe bağlı kalınarak) ve ilama göre fazla ödenen ana para=—- asıl alacak üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, yukarıda açıklandığı üzere bu alacakların hepsinin 2. karar tarihi olan —- tarihinde muaccel olduğu Mahkememizce değerlendirilmiş ve takip tarihinin de —– olması nedeniyle işlemiş faiz alacağının doğmadığı Mahkememizce değerlendirilmiş, yukarıda belirlenen tutarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce davalı vekilince cevaba cevap dilekçesinde mahsup itirazında bulunduğu belirlenmiş ne var ki, takibin zaten fazladan yapılan ödemeye dayandığı, fazla ödeme yapıldığının da tespiti ile davacı alacağına hükmedilmekle, mahsup itirazının yerinde olmadığı belirlenmiştir.
Mahkememizce takip konusu alacağın likit olmadığı, yargılama ile belirlendiği değerlendirilmiş, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; ——İcra Müdürlüğünün —— sayılı takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile -asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmek suretiyle- takibin —- asıl alacak
(—– ilama göre fazla ödenen ana paranın işlemiş faizi,
—- ilama göre hesaplanan vekalet ücretinin fazla oranının iadesi,
—– ilama göre fazla ödenen harç ve masrafın iadesi,
—— ilama göre fazla ödenen ana paranın istirdadı) üzerinden devamına,
Aşan istemin redddine,
Yasal koşulları oluşmadığından tazminat isteminin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 19.345,58 TL harçtan peşin alınan 6.833,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.511,89 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 28.274,19 TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 15.251,72 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 6.833,69 TL peşin harç toplamı: 6.862,89 TL ile 1.029,75 yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 725,14 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere ——-muhalefetiyle oy çokluğuyla verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/07/2020