Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/151 E. 2019/1202 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2019/596 Esas
KARAR NO : 2019/1160

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 15/02/2018
KARAR TARİHİ : 05/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esas sayılı dosyasından taraflarına dava açmak üzere süre verildiğini, verilen sürede sahte imzayla tanzim edilen evraklarla limited şirketlerde hisse devri yapıldığının tespiti ve bu işlemlerin yapıldığı günden itibaren iptali konulu işbu davayı açtıklarını, İstanbul Anadolu ——-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– —esas sayılı dosyasından şirket hisselerine tedbir konulduğunu, müvekkilinin ————— ortak sıfatına haiz iken ilgili şirketteki hisselerinin davalı şahısa devrinin sağlandığını, müvekkilinin bu vesile ile istifa ettirildiğini, temsil yetkisinin elinden alındığını, bu durumun uygun usullerde devam ettirilerek hukuka uygun bir devirmiş gibi gösterildiğini, şüpheliler hakkında ————— suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini beyanla işbu dava ile İstanbul Anadolu ——-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— esas sayılı dosyasının birleştirilmesine, davalıların sorumluluğundaki sahtelik hususlarının da bu vesileyle tespitine, hisse devri ile hissedevri için yapılan işlemlerin yapıldığı günden itibaren iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
… tarafından verilen cevap dilekçesinde; müvekkil noter bakımından uyuşmazlığın esasına girilmeden öncelikle sıfat ve husumet (dava şartı) yokluğu sebebiyle davanın usulnden reddine karar verilmesini, dava dilekçesinde belirtilen sahtecilik ve benzeri suçların işlenmesinin noter tarafından önlenebilmesi mümkün olmadığı ve üçüncü şahısların cürüm niteliğindeki ağır kusurları ile illiyet bağı tam olarak kesildiği için haksız ve hukuka açıkça aykırı davanın noter yönünden reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Davacı vekilince dava dilekçesinde işbu dava ile İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyasının birleştirilmesi talep edilmiş olup, Mahkememizin —– esas sayılı dosyasında görülmeye başlanmıştır.
Mahkememizin —–esas sayılı dosyasının yargılaması kapsamında —– tarihli tensip tutanağının 9.maddesi ile “davacı tarafından (8) nolu ara kararında yazılı şirket hisse devir sözleşmelerindeki imzaların davacı eli ürünü olmadığı iddiasını ileri sürmekle bu imzaların sahteliğini iddia ettiği zira noterden tasdikli imzanın ve şirket ortaklar kurulu kararı altındaki imzanın inkarı nedeniyle açılan dava aynı zamanda davayı asliye şeklinde açılmış bir sahtelik davası olduğu; öte yandan HMK.nun 204.ve 1512 Sayılı Noterlik Kanunun 82/f-III.maddeleri hükümlerine göre, noterlikçe onaylanan imza sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli bulunduğu; böyle bir imzanın sahteliği iddiası ise sözleşmelerin diğer tarafına olduğu kadar devir sözleşmesini düzenleyip imzayı onaylayan noterlere karşı ileri sürülmüş olup; hemen sabit görülmesi halinde noterin Noterlik Kanunun 162.maddesi uyarınca hukuki sorumluluğuna da yol açabileceği gibi noterin savunması bu davanın sonucunu da etkileyebileceğinden bu halde onaylı imzanın sahteliği iddiasının bu imzaları onaylayan noterlerin taraf olmadığı bir davada, incelenip hükme bağlanmasının usul hukuku ilkelerine uygun düşmediği; bu durumda, davacı tarafa ilgili noterler aleyhine işbu dava ile birleştirilmesi talepli olarak dava açmak ve açılmış davaya ilişkin belgeleri yazılı bir beyan ekinde dosyaya sunmak üzere (1) aylık kesin süre verilmesine; belirlenen kesin sürede dava açılmadığı ve/veya davanın açıldığına ilişkin bir beyanda bulunulmadığı takdirde işbu davanın HMK.nun 114-(1) d) ve115-(2) maddesi uyarınca usulden reddine karar verileceğinin ihtarına, ” şeklinde ara karar oluşturulmuştur.
Anılan ara karara istinaden davacı vekilince …’ne ve …’ne karşı sahte işlemlerin tespiti istemiyle açılan dava İstanbul —–.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– karar sayılı dosyası ile mahkememiz—- esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
Mahkememizin —-esas sayılı dosyasının — tarihli celsesinde davacı vekilince ” bizim müvekkilimizin imzasının sahte olduğunu ileri sürdüğümüz kararlar davalı şirketin karar defterinin — numaralı kararları altındaki imzalardır. Bizim —— huzurunda yapılmış bulunan düzenleme şeklindeki hisse devir işlemlerine yönelik imza itirazımız yoktur. Ayrıca, Kartal —. ve …’nde ilgili karar defteri sayfası tasdiki yapılmıştır, müvekkilimizin imzası orda da alınmamıştır, ancak Noterlerin tasdikten önce imzayı teyit etmesi gerektiği düşüncesiyle onlara husumet yöneltilmiştir.” şeklinde beyanda bulunulmuş davaya konu sahteliğin, davalı şirket karar defterinin —– karar sayılı kararındaki davacı imzalarına ilişkin olduğu belirtilerek talep sonucu somutlaştırılmıştır.
Davaya konu, yukarıda anılan kararların tetkikinde; —- nolu kararın Kartal —– Noterliği, — nolu kararın da Kartal —- Noterliği tarafından tasdik edildiği belirlenmiştir.
Davacı vekilince Mahkememizin —- esas sayılı dosyası —tarihli celsesinde de açıklandığı üzere herhangi bir noterlik huzurunda atılan bir imzaya yönelik bir sahtelik iddiası bulunmadığı gibi, noterlikçe düzenleme şeklinde oluşturulmuş hiçbir belgenin de dava konusu edilmediği, davalı şirket karar defterine ilişkin 2 sayfanın yukarıda anılan noterliklerce tasdikinin söz konusu olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin —- tarihli celsenin (3) nolu ara kararı uyarınca birleşen dosyaların tefrikine karar verilmiş olup, açılan işbu dosya tefrik edilen mahkememizde —- esasına kaydedilmiş ve yargılamaya bu dosya üzerinden devam olunmuştur.
Davacı taraf sahtelik iddiasının, davalı şirket karar defterindeki imzalara ilişkin olup imzaların noter huzurunda atılmamış olduğu, yalnızca anılan defter suretinin noterlikçe tasdikinin söz konusu olduğu,—– esas sayılı dosyada davacı tarafa ilgili noterler aleyhine birleştirme talepli dava açmak üzere süre verildiği halde davacı tarafça Kartal —. ve Kartal —- Noterliği’nin hasım gösterilerek dava ikame edildiği, Noterliğin işbu davada pasif husumetinin bulunmadığı değerlendirilmekle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gereken —- maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan — harçtan mahsubu ile bakiye — harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içinde istinaf/ kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.