Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/148 E. 2018/261 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

– K A R A R-
ESAS NO : 2016/148 Esas
KARAR NO : 2018/261

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/02/2016
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında davalı tarafından davacıya satılan elektrik bedeli faturası içerisinde davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak kullanım bedelleri, dağıtım, iletim, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedellerinin hukuka aykırı olarak davacıdan haksız tahsil edildiğinden bahisle davalıdan istirdatına karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin haksız olduğunu; davalı tarafından yapılan tahsilatların EPDK tarafından belirlendiğini; davacıdan haksız bir tahsilat bulunmadığını; bu nedenle, yasal koşulları bulunmayan davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.

Dava; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, davacı tarafından tüketilen elektriğin tüketim bedeline, davalı tarafından eklenen, dava konusu bedellerin haksız olarak tahsil edildiğinden bahisle, bu bedelin faizi ile birlikte davalıdan istirdatı istemine; ilişkindir.
Davacı vekili 13/03/2018 tarihli oturumda davalı tarafın dekontları sunmadığını; bu nedenle, 18/04/2017 tarihli oturumun (2) nolu ara kararı kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmasından vazgeçtiklerini; davayı açarken haklı konumda bulunduklarını; davanın reddine karar verilmesi ve/veya davanın konusuz kalması durumunda karşı vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin taraflarına yükletilmemesine karar verilmesini talep ettiği; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler Prof. Dr. —- tarafından müştereken düzenlenen 02/12/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin, 2009,2010,2011,2012,2013,2014 ve 2015 yıllarına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin incelendiğini; bu defterlerin noter açılış tasdiklerinin yapılmış olduğunun tespit edildiğini; davalı tarafından, davacı tarafa kesilen faturalardaki hesaplamaların EPDK tarifelerine uygun olup olmadığına dair yapılan hesaplama sonucunda; raporda sunulu tablolardan da görüleceği üzere davalı tarafın kestiği faturalarla EPDK tarifelerine göre hesaplanan fatura tutarları arasında toplam 3.226,74 TL’lik fark oluştuğunu; davalı tarafın bu kadar miktarı davacı taraftan fazla aldığının saptandığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; elektrik abonelik sözleşmesi düzenlendiği; davacı tarafından davalıdan satın alınan elektrik bedeli faturalarının ödendiği; hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; elektrik abonelik sözleşmesi kapsamında davacı tarafından tüketilen elektriğin fatura bedeli içerisinde kayıp kaçak kullanım bedelleri, dağıtım, iletim, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedelleri adı altında davacıdan tahsilinin hukuka uygun bulunup bulunmadığı; davacının ödemiş olduğu kayıp kaçak bedellerini faizi ile birlikte davalıdan istirdatını talep etmek hakkının doğup doğmadığı; davalının savunması kapsamında; davacının istirdatını talep ettiği kayıp kaçak bedelleri ve ferilerinden davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişi kurulundan alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davalı tarafın kestiği faturalarla EPDK tarifelerine göre hesaplanan fatura tutarları arasında davacı lehine toplam 3.226,74 TL’lik fark oluştuğu; ancak, bu duruma ilişkin olarak hatalı değerlendirme yapılarak, davalı şirket hakkındaki davanın reddine karar verildiği; kural olarak, HMK.m. 298-(2) uyarınca kısa karara uygun gerekçeli karar yazma zorunluluğu bulunduğu; bu nedenlerle, davalı şirketin, EPDK kararlarına göre dava konusu her bir kalem yönünden davacıya iadesi gerekecek bir tutarın bulunmadığı; bu nedenlerle, davacı tarafından, davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulmadığından reddine; karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/03/2018