Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1446 E. 2019/743 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1446 Esas
KARAR NO: 2019/743
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 26/12/2016
KARAR TARİHİ: 10/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;
Davacılar vekilinin — tarihli dava dilekçesinde özetle; – tarihinde sürücü—sevk ve idaresinde —- plakalı aracı ile —- köyü istikametinden — istikametine seyir halinde iken köy yolunun — metresinde bulunan virajlı bölüme geldiğinde aracının direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu gidiş istikametine göre yolun solunda bulunan bariyer bölümüne aracının sol yan kısımları ile çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu yolcu olarak bulunan—- yaralandığını, bu olay sonucu iş gücü kaybı meydana geldiği, davalıların kazadan dolayı uğradığı sürekli kalıcı işgücü kaybı nedeni ile – TL mutad iştigalinden geri kaldığı ve çal ışam ayarak geçici iş göremez hale gelmesi ve gelir kaybına uğraması nedeni ile – TL olmak üzere – TL zararın davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte maddi tazminat talep edilmektedir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin —-tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil şirkete başvurusu üzerine tazminat hesabı yapılabilmesi için maluliyet raporu talep edildiğini, davacı taraf belgeleri ibraz etmeden dava açtığını, dava şartı yerine getirilmeden davanın usulden reddi gerektiği, davacının müvekkili sigorta şirketine davadan önce yaptığı başvuru üzerine müvekkili nezdinde —- numaralı hasar dosyası açtığını, müvekkil şirkete yapılan başvuruda yeterli ve gerekli evrakın bulunmaması sebebiyle başvurunun neticelendirilmediğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin —- tarihinde ıslah dilekçesi verdiği davalıya tebliğ edildiği görüldü.
DELİLLER:
———— yazılan müzekkere cevapların geldiği görüldü.
—— tarihli —- sayılı adli tıp raporu içeriğine göre; “davacı —– hakkında %3.1 oranında kalıcı sakatlık ve davacı —- hakkında ise iyileşme süresinin 3 haftaya kadar uzayabileceği, kişinin bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceğini, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilebileceği şeklide ” tespit edilmiştir.
Dosya konusunda uzman Kusur Bilirkişi —- ve Aktüerya bilirkişi —– tevdi edilerek bilirkişi raporunun alındığı ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası sebebiyle davacıların uğradıkları bedensel zararların tazmini istemine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazası – tarihinde – sevk ve idaresinde bulunan — plakalı aracın tek taraflı olarak kontrolünü kaybetmesi sebebiyle kaza yapması şeklinde meydana gelmiş, kazada —- ederken araçta yolcu olarak bulunan davacılar yaralanmıştır. Mahkememizde açılan davada ise davacıların talepleri her bir davacı yönünden ayrı ayrı sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatıdır.
Tarafların dilekçelerinde sözünü ettikleri tüm deliller toplanmış ve incelenmiştir. —- yazılan müzekkere cevabında gönderilen —-poliçesinin tetkikinde davacı Kerim’in poliçede hak sahibi olduğu görülmüş olup bu noktada işbu davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı görülmüştür. Zira — niteliği itibariyle sigortalıyı değil sigortalının zarar verdiği üçüncü kişileri korumak amacıyla kullanılan bir sigorta çeşididir. Bu nedenle davacı — yönünden davanın aktif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Yaşanan trafik kazasında kusur durumunun tespiti açısından dosya mahkemece bir kusur bilirkişisine tevdii edilmiş ve sürücünün %100 kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur. Bunun haricinde mahkememizce yapılan incelemede de bu husus sabit olup araçta yolcu olarak bulunan davacıların müterafik kusurlarının bulunduğuna ilişkin dosyada herhangi bir delile rastlanmamıştır. Ayrıca hatır taşıması söz konusu olması bu kazada söz konusu değildir. Zira yerleşik Yargıtay uygulamalarında da görüldüğü üzere aile bireyleri arasında hatır taşıması indirimi kural olarak uygulanmamaktadır.
Yargılama kapsamında davacıların maluliyet oranlarının tespiti hususunda yapılan inceleme ile Karaman Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (ATM sıfatı ile) talimat yazılmış ve davacıların ikamet adresine en yakın Eğitim araştırma hastanesine sevki sağlanarak maluliyet oranlarının tespiti talep edilmiştir. —- tarafından hazırlanan raporlara göre davacı —– Kalıcı maluliyet oranı %3,1 tıbbi şifa süresinin ise – aya kadar uzayabileceği, davacı —– ise kalıcı maluliyetinin bulunmadığı tıbbi şifa süresinin ise – haftaya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur. Daha sonra hesap bilirkişisine tevdii edilerek hesaplama yapılmış ve davacı—- talep edebileceği tazminat tutarı kalıcı maluliyet yönünden —TL geçici maluliyet kalemi yönünden ise — TL olarak bulunmuştur. Buna binaen davacı vekilince dava ıslah edilmiş ve her iki davacı yönünden toplam —TL olarak gösterilen harca esas değer üzerinden ıslah yapılmış ve harca esas değer — TL artırılmıştır. Davacı vekilince ıslah dilekçesinde belirtildiği üzere artırılmış dava değerinin tamamı davacı – için talep edilmiş fakat diğer davacı — yönünden harca esas değer gösterilmemiştir. Bu nedenle dava değeri yargılamanın sürüncemede kalmaması adına mahkememizce ilk etapta her bir davacı yönünden – TL olarak kabul edilmiş, davacı – yönünden artırılan – TL ile birlikte bu davacı yönünden dava – TL üzerinden kısmen kabul edilmesi ve açıklanan tüm gerekçeler ışığında aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklanacağı üzere)
1-Davacı —- yönünden davanın aktif husumet yokluğundan reddine,
2-Davacı – yönünden davanın kısmen kabulü ile – TL geçici işgöremizlik tazminatının – tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı — verilmesine,
3-Aşan istemin reddine,
4-Davacı vekili tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 62,70 TL harç gideri, tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafı olarak toplam 1.716,20 TL masrafı olmak üzere toplam 1.778,90 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 1.654,37 TL’sinin davalı alınarak davacı—– verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 700,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı —- verilmesine,,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 50,00 TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalıya verilmesine,
7-Alınması gereken 52,88 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine
Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren kesin olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/09/2019