Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1422 E. 2021/290 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1422 Esas
KARAR NO : 2021/290

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2016
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu ——-. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili ….——– davalı şirket arasında yapılan sözleşme gereği———- faturanın kesildiğini, fatura bedelinin müvekkile ödenmediğini, davalı şirketin borcu olmadığı iddiasıyla borcun tamamına itiraz ettiğini, buna dayanak olarak da 01.02.2013 teslim/tesellüm belgesini icra dosyasına sunduğunu, bu belgede açıkça alacağa karşılık çek ve senetlerin teslim edildiğini, belirtildiğini, ancak bu bedellerin tahsil edilemediğini iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalı şirket aleyhine %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; müvekkili şirketin davacı firmaya böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkili davalının borcunu ödediğini ve bu doğrultuda davacının da beyan ettiği üzere teslim/tesellüm belgesini ilgili icra dosyasına sunduğunu, müvekkili şirketin ödemelerinin bir kısmını banka havalesi yoluyla yaptığını, istenildiği takdirde banka hesap dökümlerinin taraflarınca sunulacağını, davacı tarafında dilekçesinde ödenmediğini iddia ettiği çek ve senetleri sunması gerektiğini, nitekim müvekkili firmanın vermiş olduğu kıymetli evrak bedellerini ödediğini, buna ilişkin tahsil makbuzlarının istenildiği takdirde sunulacağını savunarak, haksız davanın reddine, dava konusu icra takibinin iptaline hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu — esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı (alacaklı) tarafından borçlu ( davalıya) yönelik —- — alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Davacının dayanağı ——–bedelli faturadır.
Davalı vekili, davalının herhangi bir borcu bulunmadığını, borcu ödediğini, ödemelerin bir kısmının banka havalesi yoluyla yapıldığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporlarda, davacı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil vasfı bulunduğu, davacı şirketin defterlerine göre davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten faturadan kaynaklı olarak —formu ile — dairesine bildirildiği, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
4721 sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir. 6100 sayılı HMK hükümlerine göre, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yükü altındadır (HMK 190).Buna göre,—– sattığını ve bedele hak kazandığını bu cihette ispatlaması gerektiği,
Takibin dayanağının; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturalar olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde bu meblağların kayıtlı olduğu, davalının ise ticari defterlerini sunmadığı, dosyaya sunulu —— formlarının mevcut olduğu, bilirkişice bu formlar üzerinde yapılan incelemede; Tarafların ——- formlarının örtüştüğü yani takibe konu faturanın davalı tarafından vergi dairelerine yasal sürelerinde beyan edildiği anlaşılmakla, davalının bu fatura ile ilgili ——-” beyannamesi vermiş olması nedeniyle malları teslim almış sayılacağı (Yargıtay —————, buna göre davalının malları teslim aldığı, teslim aldığı malların da bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulünün gerekmesi karşısında, davalının mevcut takip konusu borcu bulunduğu saptanmakla, işlemiş faiz istemi dışındaki asıl alacak— yapılan talebin kabulü ile, takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına, karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ( —- BAM———-)
Bu kapsamda somut olayda, alacağın likit olduğu anlaşılmakla kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
İstanbul Anadolu—– Esas sayılı takip dosyasında takip borçlusu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacağın %20 sine tekabül eden 21.300 TL icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 7.275,02 TL karar ve ilam harcından 1.286,26 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.988,76 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre hesaplanan 14.067,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.315,46 TL harç ile 1.800,00 TL bilirkişi ücreti ve 191,40 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.991,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.