Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1407 E. 2021/1113 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1407 Esas
KARAR NO: 2021/1113
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — plakalı araç ile davalıya ait —- plakalı aracın çarpıştığını, kaza nedeniyle davacıya ait aracın hasarlandığını, kazanın davalı şirketin şoförünün kusuru ile meydana geldiğini,— dosyasında davacının kusursuzluğunun belirlendiğini, davacının aracının — tutarında onarım gördüğünü, aracın— serviste kaldığını, davacı şirketin — kira bedelinden mahrum kaldığını, araçta — civarında değer kaybı meydana geldiğini belirtmiş, —kira bedelinin davalı şirketten, şimdilik — davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait kamyonun kazanın ardından neredeyse hasarsız olduğunu, serviste yapılan işlemlerin kaza ile alakalı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, aracın aylık —- kiralandığı iddiasının ispata muhtaç olduğunu, önceki tarihte hasar kaydının bulunması durumunda değer kaybı meydana gelmesinin mümkün olmadığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı değer kaybı ve kazanç kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık;—plakalı araç ile davalı şirket adına kayıtlı—–aracın çarpışması şeklinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı şirketin değer ve kazanç kaybına uğrayıp uğramadığı, davacının hangi miktarda zarara uğradığı, kazanın meydana gelmesinde kusur durumu ve oranlarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
— yazılan yazıya cevap verildiği,—- araçların tescil bilgilerinin mahkememize gönderildiği görüldü.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; ——- davalı sigorta şirketi nezdinde teminat altına alındığı, dava öncesi sigortacıya başvuru yapılmadığı görüldü.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen — tarihli rapor içeriğine göre; kazanın meydana gelmesinde — plakalı araç sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu,— plakalı araç sürücünün kusursuz olduğu, dava konusu araçta –değer kaybı oluşabileceği, aracın tamir süresinin yaklaşık olarak –gün olabileceği,– günlük kiralama bedelinin ise —olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen — tarihli rapora göre; kazanın meydana gelmesinde — %100 oranında kusurlu olduğu, — plakalı araç sürücünün kusursuz olduğu, araçta meydana gelen hasar ile kazanın uyumlu olduğu, dava konusu araçta — değer kaybı olabileceği, aracın tamir süresince kullanılamamasından doğan zararın — olabileceği mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilince verilen—- değer kaybı bedeli talep edildiği görüldü.
Araçta meydana gelen değer kaybının, aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerektiği kabul edilmektedir — Bu itibarla, mahkememizce bilirkişi —-tarihli rapora ilişkin değer kaybı belirlemesine iştirak edilmiştir.
Aracının hasarlandığı ve tamir gördüğü süre zarfında davacı yanca kullanılamadığı sabittir. Bu durumda aracın çalışmadığı süre içinde oluşacak gelir kaybı değil, davaya konu kaza sebebiyle araçtaki hasarın giderilmesi için gereken makul onarım süresi belirlenerek kazanç kaybının hesaplanması gerekir. Kazanç kaybı ile ilgili olarak da araçtan yararlanılamayan süre, bu süre içinde objektif ölçütlere göre çalışma süresi, muhtemel gelir ve muhtemel giderlere göre —– kazanç kaybı hesaplanmıştır. Bilirkişi raporları arasında bu yönde çelişki bulunmadığı anlaşılmış olup, rapor hükme esas alınmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davalı — olarak kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte zarardan sorumludur.
— tarihinde yürürlüğe giren—- zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç — içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir. Mahkememizin — tarihli oturumunun —- numaralı ara kararı ile davacı vekiline dava şartı eksikliğini gidermesi için kesin süre verilmiştir. Tamamlanabilir dava şartı noksanlığının giderilmediği anlaşıldığından, davalı sigorta şirketi yönünden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama sonunda; kazanın meydana gelmesinde — araç sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, — plakalı araç sürücünün ise kusursuz olduğu, dava konusu araçta –değer kaybı ve —- kazanç kaybı meydana geldiği, davalının işleten olarak zarardan sorumlu olduğu, kaza tarihinden itibaren ticari faiz talep edilebileceği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
— maddi tazminatın– tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalı —- tahsiline, davacıya ödenmesine,
2-Davalı —aleyhine açılan davanın usulden reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.133,95 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harç ve 151,00 TL tamamlama harcının mahsubuna, bakiye 812,17 TL karar harcının —– tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin——- tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı—– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı —- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (m.3/2) uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 170,78 TL peşin harç ve 151,00 TL tamamlama harcı toplamı: 355,28 TL ile davanın red (%29,66) ve kabul (%70,34) oranına göre hesaplanan 1.430,47 TL yargılama giderinin—— tahsiline, davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı ———- vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021