Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1347 E. 2020/639 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1347 Esas
KARAR NO: 2020/639
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/04/2016
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalı ———– Plaka sayılı — yapmakta olan diğer davalı ——–kazanın meydana geldiği,————üzerinde kınalı kavşağını yaklaşık ——geçtikten sonra kendi aracının sağ ön kısmı ile aynı yön ve istikamette önünde sağ şerit üzerinden seyir halinde olan davacı müvekkili —– kullanmakta olduğu ——– Plaka sayılı aracın sol arka kısmına çarpmak suretiyle davacı müvekkilinin kullanmakta olduğu aracın yoldan çıkarak şarampole yuvarlanmasına ve neticeten yaralamalı ve ağır hasarlı trafik kazası meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, davacı müvekkilinin geçirmiş olduğu bu elim ve vahim kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığını ve uzun bir süre hastanede tedavi altına alındığını, geçirdiği bu kaza nedeniyle ——de kırık meydana geldiğini, davacı müvekkilinin bu kaza nedeniyle yaşadığı sağlık sorunlarının maalesef halen devam ettiğini beyan ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyia şimdilik —- maddi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan, —- manevi tazminatın ise yine kaza tarihi olan ———- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —– şirketi ayrık tutulmak diğer davalılardan, müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafın dava dilekçesi ile birlikte delil ve belgelerini göndermemiş olması nedeniyle davaya ilişkin delil ve belgelerin taraflarına gönderilmesine kadar davaya karşı cevap ve delil sunma hakkının saklı tutulmasını talep ettiklerini, davacı tarafın, huzurda görülmekte olan davanın açılmasından önce müvekkili kooperatife herhangi bir başvuru yapmadığını, müvekkilini ihbar etmediğini, kazayla ilgili hiçbir bilgi/belgeyi müvekkiline iletmediğini, bu nedenle dava açmadan Önce müvekkili kooperatife başvurmayan davacının davasının dava şartı yoksunluğundan reddini talep ettiklerini, müvekkilinin ticaret ünvanının —–olduğunu, dava konusu, sigortalı — sevk ve idaresindeki —– plakalı araç için; müvekkili şirketçe, —– tarihleri arasında, —no’lu poliçe numarası ile ————-, müvekkili şirketin sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti ile azami ——- olarak sınırlandırıldığını, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, davacının maddi tazminat talep ettiğini, davacının kaza sonucu ağır şekilde yaralandığını, sürekli sakatlığa maruz kaldığı iddiasının, davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacının geçici ve sürekli sakatlık iddialarının da araştırılması gerektiğini, ayrıca dava dışı ———— teskere yazılarak dava konusu olay nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, herhangi bir maaş bağlanıp bağlanmadığının sorulmasını, ödeme yapıtmış ise miktarının da bildirilmesinin istenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; kusur ve sakatlık oranının tespitinden sonra gerçek zararın varlığı ve miktarının belirlenebilmesi için, davacının yaşı, geliri, muhtemel yaşam süresi, maluliyet oram gibi verilerle birlikte aktüeryal hesaplama yapılması zorunluluğu olduğunu, müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, öncelikle genel şart hükümlerine uygun olarak tüm ilgili hasar ve ödeme evrakları ile birlikte usulüne uygun hasar başvurusu yapılması gerektiğini, müvekkilinin dava konusu kazadan haberdar olmadığından ve kendisine usulüne uygun bir başvuru da yapılmadığından, Müvekkili kooperatif bakımından olay tarihinden itibaren faiz talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyan ile, haksız ve mesnetsiz açılan davanın usulden ve esastan tamamen reddini, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesini, sigortalı araç sürücüsünün aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranının tespitini, tazminat hesabının sigortalının kusur oranınca yapılması gerektiğir ‘ irilmesini, talep etmiştir.
Diğer davalıların davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir
Bilirkişi heyetinin ——– tarihli raporu ile ;Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; —– tarihinde meydana gelen olayda; a)Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü —–plaka sayılı çekici ve çekiciye takılı —— — davalı —- oranında kusurlu olduğu,b)Davacı sürücüsü —–kusursuz olduğunu, c)İletilmesi beklenen ———– Raporunda maluliyet oranı gözetilerek davacının sürekli başkalarının bakım ve yardımına muhtaç olduğuna dair tespitte bulunulması halinde, hesaplamalarda talep edilen bakıcı giderleri göz önünde bulundurulabileceğini,d)—- tarihli duruşmada alınan —- ara kararda, davacının bizzat tüm tedavi evrakları ile birlikte ———- gönderilerek, ——- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasında yaralanması nedeniyle, vücut genel çalışma gücünde kayıp bulunup bulunmadığı, varsa oranının belirlenmesi ve iş göremez kaldığı sürenin belirlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, dava dosyasında ——-tarafından iletilmiş bir rapor görülememiştir. —-no’lu ara kararda belirtildiği üzere davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle uğradığı maddi zararın hesaplanabilmesi için — no’lu ara kararın müzekkere cevaplarına ihtiyaç duyulduğunu, e)———- tarafından yapılan ilk peşin sermaye değerine dair herhangi bir ödeme bulunmadığından ilk peşin sermaye değeri oluşmadığı, görüş ve kanaatlerini bildirdikleri görülmüştür.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesinde maddi tazminat taleplerinin davalı —– tarafından karşılandığını, davalı ——— ile sulh protokolü yapıldığını, bu nedenle maddi tazminat yönünden davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Trafik bilirkişisinden alınan rapor içeriğine göre; davalı sürücü ———— sevk ve idaresindeki ——– plaka sayılı —— ile; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47/c,d, Madde 52/b, Madde 54/b Madde 72, Madde 73 Madde 84/ son bendi ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin Madde 95/d, Madde 101/b, Madde 104/a-l, Madde 144/b, Madde 145/e Madde 157/b- bendinde açıklanan trafik kuralını ihlal ettiği, kazanın oluşumunda etkenlik arz ettiği için 4/8 oranında % 50 kusurlu olduğu, davacı yaya ——- 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47/c,d-Madde 68/b-3,c-d Madde 84. son paragrafı, Karayolları Trafik kanununda belirtilen yayalara ait —————–Kanununa bağlı Yönetmeliğin Madde 95/c,d, Madde 138/b-3 paragrafı, Madde 138/c-d, Madde 157/b son paragrafında açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda etkenlik arz etmediği, mevcut olan trafik kazasında 4/8 oranında % 50 kusurlu olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişisinden alınan ek ve kök rapor içeriğine göre; davacının belirlenen — tıbbi şifa devresinde, —- tarafından ödenen geçici is göremezlik ödeneklerinin kusura isabet eden kısmının tenzilinden sonra karşılanmamış maddi zararının ——– olduğu; bu zarar kalemiyle başkaca mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni bulunmadığı; davacının çalışma gücünde —-meydana gelmesi sebebiyle, davalı ——— ödemesinin yasal faiz ölçüsünde güncellenerek indirilmesinden sonra davacının karşılanmamış maddi zararının ———olduğu, bu zarar kalemiyle başkaca mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığı, kök rapordan farklı sonuca varılmasının temel nedeninin, bu kez davacının —– kusurlu olduğunu belirleyen rapora itibar edilmesinden kaynaklandığı, hesaplanan zarar kalemlerinin kaza tarihindeki —– limitlerini aşmadığı, davalı ——- başvuru yapıldığının hasar dosyası içeriğinden anlaşıldığı, tarihinin tespit edilemediği; sigorta şirketinin ödeme tarihinin —– olduğu, buna göre temerrüt tarihinin takdirinin Mahkeme’ye ait olduğu”, olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerinin davalı —- tarafından karşılandığını, davalı ——— ile sulh protokolü yapıldığını, bu nedenle maddi tazminat yönünden davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiş olup maddi tazminat yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum——-duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ————-gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel —- ölçülere göre uygun —– biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, ——-gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. ——
Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisinde manevi tazminatın takdirinde esas olacak sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk raporu, maluliyete ilişkin rapor ve tedavi evrakları bulunmaktadır. Davacının kaza nedeniyle duymuş olduğu acı ve elemin belirlenmesine dair anılan hususlar dışında delil bulunmayışı, maluliyet oranı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
1-Davacının maddi tazminata yönelik davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile ,—- manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——–müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.707,75 TL harçtan peşin alınan 136,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.570,78 TL karar harcının davalılar ——– müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.750,00 TL vekâlet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya veriLmesine,
5-Davada kendisini vekil ile temsil eden davalılara karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.750,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekil ile temsil eden davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 29.20 TL başvuru harcı ve 136,97 TL peşin harç toplamı: 166,17 TL ile tebligat ve müzekkere ve bilirkişi ücreti, —– olmak üzere 2. 277,80 TL yargılama gideri toplamı sonucu davanın % 62 kabul % 38 red göre hesaplanan 1.412,23 TL’sinin davalılar ———-müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine , arta kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
7-Davalı —— vekilinin davada yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Dava esasen konusuz kaldığından davalılar lehine——- vekalet ücreti ile yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,——– Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2020