Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1293 E. 2023/83 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1293 Esas
KARAR NO: 2023/83
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/11/2016
KARAR TARİHİ: 26/01/2023

—–maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; davalı şirketin —– adresindeki işyerinde kurulu ——- müvekkili şirket ile akdetiği —– yasal abonesi olduğunu, sözleşmenin davalı şirketin —— vekaletnamesi ile yetkili kılınan —– tarafından imzalandığını, davalının anılan —– elektrik kullandığının halihazırda davalının anılan tesisat için müvekkili kuruluş nezdinde —— müşteri hesabında kayıtlı olduğunu, tesisatta sarf ettiği elektrik için tahakkuk ettirilen elektrik fatura bedelinin süresinde ödemediğini, bu yüzden davalı aleyhinde —— geçmiş dönem gecikme faizi —- için toplam olarak ——- üzerinde: takip yapıldığını, davalı borçlunun takibe haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak yaptığı itirazı üzerine takibin durduğundan bahisle davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, borçlunun %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleriyle, ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; müvekkilinin davalı kuruluş ile —– tarihinde —- tesisat için —— akdettiğini, müvekkilinin davalı şirketin bu tarihten itibaren bütün faturalarını aksatmadan gününde ödediğini, daha sonra 2015 yılı sonlarında davacı şirketten sözlü olarak gelen daha uygun fiyat üzerinden sözleşme yapılabileceği teklifi üzerine müvekkilinin davacı ile görüşmeye gittiğini, bu görüşme neticesinde istenilen belgelerin ibrazı halinde sözleşmenin yenileneceğinin belirtildiğini, bu süre zarfında davalı müvekkili şirkete yaklaşık 4-5 ay fatura düzenlenmediğini,4-5 ay sonunda tanzim edilmeyen faturalara ilişkin müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibi sonucunda müvekkili şirket tarafından elektrik borcunun ödendiğini,son olarak davacı şirket tarafında davaya konu edilen faturanın düzenlendiğini, söz konusu faturanın hatalı hesaplama ve hukuka aykırılık ihtiva ettiğinden müvekkili şirket tarafından fatura bedeline itiraz edildiğini, anılan faturanın müvekkiline gönderilmediğinden temerrüde düşülmediğini, davaya konu fatura tüketim bedeli dışında yer alan alacak kalemlerinin davacı şirket tarafından açıklanmasının gerektiğini, 30.378,25 TL dağıtım bedeli ile 16.117,57 TL reaktif bedeli olmak üzere toplamda 46.495,82 TL bedelin fatura bedeline eklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu bedellerin açıklanmasının gerektiğini, davaya konu faturanın incelenmesine 28.03.2016-01.04.2016 ilk/son okuma tarihleri arasında 4-5 günlük olduğunu, 4-5 günlük kullanım süresinde 72.932,64 TL tüketim bedelinin fahiş bulunduğunu, hesaplamanın hatalı yapıldığını, geçmiş dönem faturaların incelenmesinde söz konusu faturanın kat be kat fazla olduğum görüldüğünü, davalı müvekkiline aylık olarak ortalama 6-7 bin TL arası da veya en fazla 10.000,00 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, 4-5 günlük kullanım süresinde bu miktarda bir faturanın tahakkuk ettirilmesinin mümkün olmadığını, fatura üzerinde müvekkilinin yıllık tüketimini gösterildiğini, davaya konu 4-5 günlük faturanın yıllık tüketimin 1/5 tutarında faturalandırıldığını, hatalı hesaplama yapıldığını, 4-5 günlük kullanım süresi için hesaplamanın yapılmasının gerektiğini müvekkili şirketi temerrüde düşürülmediğinden davacı tarafından takip ile talep edilen faiz miktarının hukuka aykırı olduğunu, gecikme zammının takip tarihi itibariyle istenebileceğini, icra inkar tazminatı talebinin de hukuki dayanağının bulunmadığı ve reddinin gerektiğinden bahisle davanın reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının takip alacağının % 20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve mahkeme masraflarının davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, elektrik fatura borcundan kaynaklı icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, davalı ile davacı arasında 02.07.2010 tarihinde perakende satış sözleşmesi imzalandığını, davalının elektrik kullanım bedelinin ödemediğini belirterek ödenmeyen elektrik fatura borçlarına dair yapılan takibe davalının itirazının iptali ile tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalının fatura borçlarını ödediğini, 2015 yılı sonunda sözleşme yenileneceğini bu sebeple 5 ay fatura gelmediğini sonrasında toplu faturalara ilişkin takip yapıldığını, bu borçların ödendiğini, sonrasında davaya konu fatura düzenlendiğini, faturanın hatalı olduğunu, tüketim bedeli dışındaki alacak kalemlerinin açıklanması gerektiğini, 5 günlük kullanım için 72.932,64 TL fahiş bir bedel olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İhtilaf; Davacının davalıya takibe konu faturadan kaynaklı borcu bulunup bulunmadığı, faturalandırılan elektrik borcunun hangi süreyi kapsadığı, takibe itirazın iptali gerekip gerekmediği hususundadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Dava dışı —–davalı şirket arasında davalının ——- ilinde bulunan işyerinde kurulu bulunan —– Müşteri numarası üzerinden 02.07.2010 tarihinde ——- başlangıç tarihli aboneliğin, faturanın düzenlendiği —–tarihleri arasında devam ettiği, anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından, davalı adına düzenlenen ve ödenmeyen fatura bedellinin tahsili amacıyla —– sayılı dosyası ile davalı aleyhine —- geçmiş dönem gecikme faizi ve—- olmak üzere toplam —— alacak üzerinden icra takibi başlatılmıştır.
İtiraz üzerine bu takip durmuştur.
Tüketim bedeli ve faturalandırma yönünden elektrikçi bilirkişilerden raporlar aldırılmıştır.
——– tarihli Elektrik Mühendisi ——- tarafından düzenlenen kök raporda;
“Davacı elektrik şirketi tarafından —— tarihleri arasındaki —– tüketim üzerinden hesaplanan —– tutarındaki faturanın hatalı düzenlendiğini kabulünün gerekeceği …” belirtilmiştir.
—– tarihli Elektrik Mühendisi ——- tarafından düzenlenen ek raporda;
“Davacı tarafından düzenlenen davaya konu edilen elektrik faturasının, ilk okuma tarihi 28.03.2016 ve son okuma tarihi 01.04.2016 olan 5 günlük tüketime ait 144.394,30 TL tutarında bir fatura olduğu,
Diğer yandan, dava dosyasına sunulan TL bazlı tüketim ekstresine göre, davalı adına son faturanın 02.02.2015 tarihinde düzenlendiği, Yani 02.02.2015 ile 28.03.2016 tarihine kadar tüketim olmasına rağmen, davalı adına herhangi bir tüketim faturası düzenlenmediği, okuma tarihinin Faturadaki en büyük hata ve çelişkinin, davacı şirket tarafından 02.02.2015 ve son okuma tarihinin de 28.03.2016 olarak yazılması gerekirken, ilk okuma tarihinin hatalı olarak 28.03.2016 olarak yazılmasından kaynaklandığı, Davacı tarafından düzenlenen fatura sanki 5 günlük tüketimi kapsıyormuş gibi anlaşılmasına rağmen, 355.389,30 kwh “lık tüketim aslında tüketim ekstresine göre 420 günlük tüketimi kapsadığı, bu durumda, davalının günlük ortalama tüketiminin 355.389,30/420- 846,17 kwh olacağı ve bu tüketimin davalının kurulu gücüne ve geçmiş dönem tüketimleriyle uyumlu olacağı,
Sayın Mahkemenin hesaplamanın faturadaki şekilde 5 günlük tüketim üzerinden yapılması gerektiğine karar vermesi durumunda; Davacı alacağının, 2.137,420 TL fatura alacağı, 174,56 TL faiz ve 31,420 TL Faizin KDV’si olmak üzere, Toplam 2.343,400 TL olacağı,
Sayın Mahkemenin ilk okuma tarihinin sehven yazıldığına ve hesaplamanın 420 günlük tüketim üzerinden yapılması gerektiğine karar vermesi durumunda; Davacı alacağının, 144.394,301 TL fatura alacağı, 11.792,20 TL faiz ve 2.122,596 TL Faizin KDV’si olmak üzere, Toplam 158.309,097 TL olacağı… ” belirtilmiştir.
Mahkememizce ek bilirkişi raporundaki görüşe iştirak edilerek, dava dosyasına sunulan TL bazlı tüketim ekstresine göre, davalı adına son faturanın 02.02.2015 tarihinde düzenlendiği, 02.02.2015 ile 28.03.2016 tarihine kadar tüketim olmasına rağmen, davalı adına herhangi bir tüketim faturası düzenlenmediği, davacı tarafından düzenlenen takibe konu fatura 5 günlük tüketimi kapsıyormuş gibi anlaşılmasına rağmen, 355.389,30 kwh’lık tüketimin aslında tüketim ekstresine göre 420 günlük tüketimi kapsadığı, bu durumda, davalının günlük ortalama tüketiminin 355.389,30/420 – 846,17 kwh olacağı ve bu tüketimin davalının kurulu gücüne ve geçmiş dönem tüketimleriyle uyumlu olacağı ve takipteki işletilen miktarların yerinde olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne takibe itirazın iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. ——–
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının ——- sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacağın %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 10.814,09 TL karar ve ilam harcından 1.911,98 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.902,11 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 24.746,37 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.941,18 TL harç ile 1.900,00 TL bilirkişi ücreti ve 287,30 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.187,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2023