Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1277 E. 2018/50 K. 26.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1277 Esas
KARAR NO : 2018/50

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/12/2015
KARAR TARİHİ : 26/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 01/12/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait — plakalı aracın, davalı şirket tarafından — nolu Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile 01/03/2015 tarihinde sigortalandığını ve teminat altına alındığını; davacı şirket yetkilisi —‘ın 10/04/2015 tarihinde sigortalı araçla trafik kazası geçirdiğini; araçta ciddi boyutta maddi hasar oluştuğunu; aracın servise çekildiğini; araçla ile ilgili serviste kaza dosyası açıldığını; aradan 4 aydan daha uzun bir süre geçtikten sonra davacı şirketin ısrarlı talepleri üzerine davalı şirketin “kazanın belirtilen şekilde gerçekleşmediği” gerekçesiyle hasarın tazminini reddettiğini; olay nedeniyle aracın rayiç değerini ve bu haliyle perte çıkartılmasının mümkün olup olmadığının tespiti bakımından keşif icra edilerek bilirkişi marifetiyle durumun tespiti ile aracın perte ayrılmasının mümkün olduğunun tespiti halinde aracın, davalı şirket tarafından teslim alınması ve davalı adına tescili ile hasar tarihi itibariyle rayiç değeri için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin aracın perte ayrılmasının mümkün olmaması halinde tamir bedeli ve değer kaybının tespiti ile bu kalemler için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 25/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 20/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, bu yüzden usulden reddi gerektiği, davanın belirsiz alacak davası yahut kısmi dava olarak ikame etmesi HMK nın ilgili hükümlerine açıkça aykırı olduğunu belirterek müvekkil sigorta şirketi aleyhine açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğundan reddi gerektiği. Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) istemine ilişkindir.
Davacı vekili 10/11/2017 tarihli davadan feragat ettiğine dair dilekçe sunmuştur.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 09/10/2017 tarihli dilekçede davacı ile sulh olduklarını, karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gider taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh – feragat yetkisinin bulunması hususu göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 307 v.d. maddede düzenlenen feragate ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak değerlendirme yapılmıştır.
HMK mad. 307. uyarınca feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açtığı davasından feragat ettiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Alınması gereken 35,90 TL red ve karar ilam harcında peşin yatırılan 170,78 TL nin harcın mahsubu ile bakiye 134,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2018