Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1253 E. 2018/12 K. 11.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ – GEREKÇELİ KARAR –
ESAS NO : 2016/1253
KARAR NO : 2018/12

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/11/2016
KARAR TARİHİ : 11/01/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
TALEP: Davacı vekilinin 15/11/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;davacı vekili 31/10/2015 tarihinde sürücüsü —‘ in sevk ve idaresindeki davalı … şirketine zorunlu trafik sigortasi ile sigortalı bulunan — motorsiklet’in kusurlu olarak kontrolünü kaybederek yaya konumunda olan müvekkili …’ e çarpmış olduğunu ve yaralanmasına ve malül kalmasına sebep olduğunu, davalı şirketin — numaralı poliçe kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çercevesinde sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinde oluşan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, müvekkili’nin 27/09/1991 doğumlu olduğunu, geçirdiği kaza nedeniyle yaralanmış ve malul olduğunu, müvekkilinin tedavi gördüğünü,— Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınmış 20/07/2016 tarih ve 2942 sayılı sağlık raporunun bulunduğunu ve vücut fonksiyon kaybının % 8 olarak belirlendiğini, ilgili tutarın ve bakıcı giderlerinin davalıdan tahsilini talep ettiklerini, müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeniyle oluşacak maddi tazminat nedeniyle, sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının bakıcı giderinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 150.000,00 TL (cismani zarar nedeniyle maddi tazminat, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 50.000,00 TL kalıcı maluliyet tazminatı, 50.000,00 TL Geçici iş göremezlik Tazminatı, 50.000,00 TL bakıcı giderleri olmak üzere toplam 150.000,00 TL )işleyecek avans fazi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir
SAVUNMA:Davalı vekilinin 26/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; kaza nedeniyle müvekkil şirkete yapılan başvuru sonucu hak sahibi adına vekaleten …’ a 28.838,00 TL tazminat ödenmesi yapıldığını % 69 maluliyet oranının altında ortaya çıkan kalıcı sakatlık sebebiyle talep edilen bakıcı giderlerinin davalı müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunda bulunmadığını,maluliyet oranının denk geldiği aralıktaki katsayı nispetinde asgari net ücret dikkate alınarak bakıcı giderleri hesaplandığını, bakıcı tutulduğunun belgelendirilmesi durumunda asgari brüt ücret hesaplamaları dikkate alınacağını, davacının talebine konu geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri talebinin reddinin gerektiğini, 25/02/2011 tarih ve 27857 sayılı 6111 sayılı Bazı alacakların yeniden yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık sigortası Kanunun ve Diğer bazı Kanun Hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması hakkındaki kanunda yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik kurumu tarafından karşılandığı sağlık hizmet bedellerini için bu kanunun 59. uncu maddesi göre belirlenen tutarın % 20 sinde fazla olmakak üzere belirlenecek tutarın 3 yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve güvence hesabının yükümlülüklerinin sona ereceklerinin , bu kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacağını, bakım giderleri; geçici işgöremezlik tazminatı 6111 sayılı yasa ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, ayrıca geçici iş göremezlik tazminatı talepleri de hem 6111 sayılı kanun gereği hemde trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışı olduğunu, tacir olan davacı kurum ile davalı arasında sözleşmeden doğan bir hukuki ilişki bulunmayıp haksız fiilden kaynaklanan ilişki bulunmadığı,davada TK 21/2 maddesi uygulama olanağından söz edilemeyeceğini, tacir olan davacı yönünden bir iş niteliği kabul edilemeyeceğini, bu durumda tacir olan davacı ancak açacağı ayrı bir dava yoluyla BK 105 maddesindeki yasal koşulları kanıtlamak suretiye munzam zararını isteyebileceğini, hükmedilen tazminata yürütülecek faiz reeskont faizi değil yasal faizi olduğunu, o nedenle mahkemenin direnme kararı usule ve yasaya uygun olmadığını söz konusu davanın haksız fiile dayanması sebebiyle uygulanacak faiz yasal faiz olması gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini savunmuştur
DELİLLER VE GEREKÇE:Dava; Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine; ilişkindir.
İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının devam eden yargılaması sırasında davacı vekilinin 15/11/2017 tarihli dilekçesinde davalı ile sulh olunduğunu bildirirek konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmakla ;
Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh ve ibra yetkisinin bulunması hususu da göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkındakarar verilmesine yer olmadığına; karar vermek gerekmiştir.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davacının davası hakkında her iki tarafından sulh olduklarını beyan etmeleri nedeni ile HMK. 315/1. Hükmü uyarınca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA.
2-Sulh ilk celseden sonra yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 23,93 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 11,97 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırına iadesine,
3-Davacının yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflar yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. . 11/01/2018