Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1237 E. 2018/530 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKEÇLİ KARAR

ESAS NO : 2016/1237 Esas
KARAR NO : 2018/530

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/11/2016
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 11/11/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil firma sektörün öncü kuruluşlarında olduğunu, taşıma, depolama ve lojistik işi ile iştigal olduğunu, davalı firma arasında düzenlenen …. gereği davalıya ait muhtelif malların taşınması taraflarca kararlaştırıldığını, taraflar arasındaki mevcut sözleşme gereği müvekkil firma farklı dönemlerde davalı şirkete nakliye hizmeti sağladığını, davalıya ait malların taşınması amacı ile taşıma ve sevk irsaliyeleri düzenlendiğini, söz konusu malların nakliyesi muhtelif zamanlarda gerçekleştirildiğini, davalı tarafça faturalarda yazılı “Nakliye Hizmet Bedellerini” müvekkili şirkete ödemediği bahisle İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün 2016/20960 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının yaptığı itiraz nedeniyle icra takibin durduğunu belirterek takibin devamına, itirazın iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 07/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıya o kadar borcunun bulunmadığını, davacı şirket sözleşme şartlarına uygun bir taşıma gerçekleştirmediğini, geç teslimlerden dolayı işlerinin aksamasına sebebiyet verdiğini, davacı taraf kendisine yapılan 20,000,00 TL’ lık ödemeyi de cari hesaplarından düşmediğini, davacı tarafın faturada bahsi geçen hizmeti sözleşme şartlarına uygun olarak gerçekleştirdiğini ispat etmesi gerektiğini, davacının takip konusu alacağı likit olmadığını, belirerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının %20 icra inkar tazminatına mahküm edilmesine, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin de davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu……Icra Müdürlüğünün 2016/20960 İcra dosya aslının celp edildiği,
Dosya konusunda uzman Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış ve mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
29.12.2015 tarihinde İstanbul …….İcra Müdürlüğünde başlatılan ve yetki itirazı sonucu İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası üzerinden devam eden takibin incelenmesinde; davacının davalı hakkında 41.984,34 TL asıl alacağın ticari avans faiziyle tahsili amacıyla icra takibi yaptığı, davalının hiçbir borcu olmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiği ve bu sebeple takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların tacir olmaları nedeniyle ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmasına dair karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan raporda davacının incelenen defterlerine göre ;defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, defterlere göre davalı ile aralarında bir ticari ilişkinin bulunduğu, davacının 29.12.2015 takip tarihine göre davalıdan 41.984,34 TL cari hesap alacaklı olduğu, davalı tarafın eski mali müşavirleriyle yaşanan uyuşmazlık nedeniyle 2014 yılı defterlerinin iade edilmemesi üzerine incelemeye sunulamadığı, fakat 2015-2016 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalının kendi defterlerine göre 29.12.2015 takip tarihi itibariyle davacıya 40.298,00 TL borçlu gözüktüğü ,davacı tarafından davalı yana 8 adet toplam 61.984,34 TL tutarlı fatura düzenlenmiş olduğu, bu faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, 16.11.2015 tarihli ….. nolu 1.686,34 TL tutarlı fatura dışında diğer 7 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ,taraflar arası cari hesap farkının (41.984,34 TL- 40.298,00TL=) 1.686,34 tl olup iş bu farkında davacı tarafından davalı yana düzenlenen 16.11.2015 tarihli ….. nolu vade farkı bedeli açıklamalı 1.686,34 TL tutarlı faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olup davalının defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı bildirilmiştir.
Buna göre 16.11.2015 tarih ve 1.686,34 TL tutarlı fatura hariç her iki tarafın defter kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü, yine her iki tarafın usulüne uygun tutulan defterlerinin sahibi lehine kesin delil teşkil ettiği, faturaların her iki şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi olan 29.12.2015 tarihi itibariyle davalının davacıya 40.298,00 TL borçlu olduğu, “vade farkı ” açıklamalı faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının böyle bir faturadan kaynaklı borçlu olduğunu, faturanın davalıya usulüne uygun tebliği ile fatura içeriğine itiraz edilmediğini ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacının bu hususta herhangi bir yazılı delil öne süremediği, yine taraflar arasında vade farkına ilişkin yazılı bir sözleşme de bulunmadığından davalının 1.686,34 TL tutarlı faturadan sorumlu tutulamayacağı anlaşılmış, dolayısıyla kendi aleyhine delil teşkil eden defterlerine göre davacıya 40.298,00 TL borçlu olduğu, bu borcun ödendiğine ilişkin bir makbuz sunamadığı görülen davalının itiraz nedenlerinin reddi ile davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Yapılan işin ticari nitelikte bulunması, her iki tarafın tacir olması nedeniyle takipten itibaren asıl alacağa ticari avans faizi uygulanmasına ve alacak miktarının faturaya dayalı olup düzenlenen faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olması, takip tarihi itibariyle davalının kendi defterlerine göre davacıya 40.298,00 TL borçlu olduğu görünmesine rağmen takibe haksız yere itiraz ederek alacaklının alacağına geç ulaşmasına neden olduğu anlaşıldığından asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair karar verilmiştir.
Davalı, kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuş ise de davacının fazladan talep ettiği 1.686,34 TL tutarlı faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalıya teslimine ilişkin belge sunamadığından yani ispat edemediğinden reddine karar verildiği, dolayısıyla davacının bilerek, kötüniyetle, olmayan bir alacak için takip yaptığı hususunda bir kanaate varılamadığından bu tazminat isteminin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ;
Davalının İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğünün 2016/20960 E.sayılı dosyasında 40.298,00 TL asıl alacak yönünden takibe yapığı itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Takipten itibaren asıl alacağa yıllık % 10,5 ve yıllara göre değişen oranda ticari avans faizi uygulanmasına,
Alacağın likit niteliği gözetilerek 40.298,00 TL’nin % 20’si (8.059,60 TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden davacının takibe geçmekte kötü niyetli olduğu tespit edilemediğinden kötü niyet tazminat talebine yer olmadığına,
2-Davacı vekili tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı, 507,25 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam540,75 TL harç gideri, tebligat, bilirkişi ücreti olarak toplam 917,50 TL masrafı olmak üzere toplam 1.458,25 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 1.399,92 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.968,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 2.752,76 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 507,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.245,51 TL harcın davalı tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.