Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1233 E. 2021/1370 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1233 Esas
KARAR NO : 2021/1370

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2016
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, takibe konu çekin ———–olduğunu, çek arkasındaki ilk cironun bu şirket olması gerektiği halde cironun —-isimli bir başka şirket olduğunu, ancak daha sonra ciro silsilesinin düzeltilmek suretiyle bu olumsuzluğun giderilmesi için ilk ciro sahibi şirketin kaşe ve imzasının karalandığının görüldüğünü, kanaatlerince bu karalama ile ciroya —- kazandırılmasının mümkün olmadığını, daha ilk ciroda kopukluk teessüs etmiş bulunduğunu, bunun sonucu kıymetli evrakın dolaşıma girmesinin imkansız hale geldiğini, diğer yandan çekin tanzim tarihi itibariyle zamanaşımına girdiğini, dolayısıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icraya intikal ettirilmesinin de mümkün olmadığının anlaşıldığını, her nasılsa ilk ciro sahibi olduğu iddiasındaki şirketin çeki takasa verdiğini, ne var ki çek arkasına —- ile ödeme yasağı bulunduğundan işleme alınmadığı şerhinin düşüldüğünü, çekin bankaya ibrazından sonra işbu çekin ciro yoluyla intikal etmesi mümkün olmadığını, ibrazdan sonraki ciroların TTK 705 (yeni yasanın 793) nci maddesi — artık temlik hükmünde olduğunu, bu durumda alacaklı olduğu iddiasındaki şirketin hak sahipliği söz konusu olamayacağını,—- cirolarının geçersiz olup adı geçen çek kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icraya konulamayacağını, olsa olsa açılacak müstakil bir davaya konu edilebileceğini, T.T.K.’nun 702.maddesine göre “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son —- bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde salahiyetli hamil sayılacağını, çekteki hak; teslim ve ciro ile geçeceğini, alacaklının cirosunun çeke ibrazdan sonra eklendiği hususunun bankadan celp edilecek ibraz tarihindeki çek örneğinden de açıkça anlaşılacağından alacaklının yetkili hamil olmadığının görüleceğini, izah edilen hususların hukuka aşina olmayan müvekkilince her nasılsa gözden kaçırılmış ve icra —– kesinlik kazanmışsa da maddi hukuk açısından Mahkememizce yapılacak değerlendirmede tüm bu itirazlarının nazarı itibara alınacak nitelikteki hususlar olduğunu, davalı-alacaklının meşru hamil olmadığının açıkça belli olduğunu, takip konusu çekin bankaya takas için ibraz edildikten sonra alacaklıya ciro edildiğinden ve bu ciro hukuki anlamda temlik hükmünde olduğundan ve esasen müvekkilinin davalı/alacaklıya borcu bulunmadığından borçlu olmadıklarının tespiti, çekin, ödeme emrinin ve icra takibinin iptali, davalı-alacaklının %20’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle —— iptaline, %20 nispetinde kötüniyet tazminatı, masraf ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, uygun teminat karşılığında depo edilecek edilecek nakit veya teminat mektubu ile temin olunacak paranın alacaklıya ödenmemesi ve takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettikleri bildirilmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın, —– dosyasına dayanak, —bedelli çekin — ilgili mesnetsiz iddialarının kabulünün kesinlikle mümkün olmadığını, davacı çekin arka yüzündeki cironun çizilmiş olması sebebiyle ciro silsilesinin kopuk olduğunu iddia ettiğini, oysa ki çizilmiş cironun yapılmamış sayılacağından çekin arka yüzündeki ilk cironun,——-, çekteki usulüne — gereğince davacının müşterek ve müteselsil sorumluluğunun devam ettiğini, davacının bir başka mesnetsiz iddiasının da çekin düzenleme tarihi itibariyle zamanaşımına girdiği ve kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağı yönünde olduğunu, davacının “ibrazdan sonra çekin ciro yoluyla intikal etmesinin mümkün olmadığı, müvekkilden önceki ciroların geçersiz olduğu ve temlik cirosu ile hak sahibi olunamayacağından bahisle çekin kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icraya konulamayacağı” yönündeki yersiz itirazlarının herhangi bir yasal dayanağı bulunmadığını, zira temlik cirosu dahi olsa ciro ile çeki devralan kişi tüm hak ve yetkilere sahip olacağından, ciro çekin kambiyo senedi olma özelliğini kaybettirmeyeceği gibi, kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılmasına da engel olmadığını, takip dayanağı 28.02.2015 keşide tarihli, 20.000,00-TL. bedelli çeki, sanki muhatap bankaya ibraz edilmiş ve karşılığı yoktur işlemi yapılmış gibi göstermeye çalışıldığını, tamamen gerçek dışı beyanları ile müvekkilinin ibrazdan sonra hamil olduğunu ve daha sonra temlik cirosunun bulunmadığını iddia ettiğini, oysaki davacının kötüniyetli iddialarının aksine çek üzerindeki birbirini takip eden ciro silsilesinden de açıkça anlaşılacağı üzere, çekin lehtarı —– ciro yoluyla ——bir işleme tabi tutulmadan tekrar aynı şube tarafından cirosu çizilmek suretiyle teslim edildiğini, bu halde çekin müvekkili adına bankaya ibraz edildiğini, bankadan verilen cevabi yazıda açıkça sabit olduğu üzere, müvekkilinin bankaya ibrazdan önce cirosu bulunması ve çekin kambiyo vasfına haiz olması sebebiyle, yetkili hamil sıfatıyla takip hakkı olduğu, müvekkilinin kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan açıkça anlaşılmakta olduğundan, çeki elinde bulunduran ve bankaya ibraz eden sıfatıyla yetkili hamil olduğunu, takip konusu çekin bankaya kim tarafından ibraz edildiğinin dahi herhangi bir önemi bulunmadığı gibi, mühim olan takip alacaklısı müvekkilinin usulüne uygun ciro silsilesi içinde bulunması olduğu, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre müvekkili, yetkili hamil olarak takip yapma hakkına sahip olduğunu, davacı taraf daha öncesinde; huzurdaki dava ile aynı gerekçe ve nedenlere dayalı olarak, tarafları aynı—-. sayılı dosyası üzerinden takibin iptali davası açtığını, aynı itirazların söz konusu mahkemece de değerlendirileceğinden, henüz icra mahkemesinde yargılama devam ettiği için, derdestlik itirazı ile davacının bu davayı açmasında hukuki yararı olmadığından davanın reddini talep ettiklerini, söz konusu çekteki ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk bulunmadığı gibi, çekin iyi niyetli 3. şahıs konumundaki müvekkili tarafından bankaya ibraz edilmesi dolayısıyla yetkili hamil olarak alacağının sabit olması ve çekin müvekkiline ödenmesi gerektiğinden davanın reddini talep ettiğini bildirmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle; 2004 sayılı İİK 72. Maddesi kapsamında açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
—- sayılı esas dava dosyası, —- dava dosyası, —- sayılı icra takibi dosyaları celp edilip incelenmiştir.
—- sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının ——- çeke istinaden, asıl ve faiz alacak toplamı olarak 24.904,94 TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takip olduğu, davacı hakkında takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
—– esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; dosya davacı tarafından dosya davalısı aleyhine işbu davada dayanılan hukuki sebeplere dayanılarak takibin taliki veya iptali davasının açıldığı, mahkemece mahkemenin dar yetkisi de göz önüne alınarak subut bulmayan davacının davasının reddine karar verildiği, karara karşı başvurulan istinaf yasa yolu incelemesi sonucunda ise; “Takip dayanağı 28.02.2015 keşide tarihli çekin arka yüzünün incelenmesinde;— sonraki cironun— olduğu, —- üstünün çizildiği, bundan sonra banka ibraz kaşesinin bulunduğu, buna göre çekin 02.03.2015 tarihinde bankaya ibraz edildiği, ancak —- dosyasından verilen tedbir kararı nedeniyle ödeme yasağı bulunduğundan işleme alınamadığının belirtildiği, bu ibraz şerhinden sonra —- ve en son takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer aldığı görülmektedir.
Takip alacaklısının — içerisinde yer almaması halinde ve bankaya ibraz için ciro edenin de son hamil olduğunun belirlenmesi durumunda, takip alacaklısının yetkili hamil olabilmesi için ibrazdan sonra adı geçene (temlik hükmünde de olsa) bir cironun varlığı zorunludur. Öyleyse; ibrazdan sonra çekin ciro edilmesi mümkündür. Ancak bunun için ibrazdan önceki son cirantanın, ibrazdan sonra cirosunun bulunması zorunludur.
Somut olayda, iptal edilen ciro yok hükmünde olmakla, ibrazdan önce son ciro lehtar —-olup, ibrazdan sonra bu şirket tarafından yapılmış bir ciro olmadığından, takip alacaklısı yetkili hamil değildir.
İbrazdan sonra, icra takibini yapan alacaklıya yapılmış ve alacağın temliki hükümlerini doğuracak bir ciro bulunmadığından Mahkemece İİK 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, çekin ibraz tarihi 02.03.2015 olduğu halde Mahkemece çek arkasında dahi yer almayan, borçlu vekiline cevaben verilen banka yazısı dikkate alınarak ibraz tarihinin yanlış değerlendirilmesi sonucunda alacaklının yetkili hamil olduğu kabul edilerek davanın reddedilmesi isabetsiz görülmüştür.” gerekçeleri ile davacının istinaf başvurusunun kabulü ile —— kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile——dosyasında yürütülen takibin davacı yönünden iptaline İİK’nın 364/1. maddesi gereğince kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.—- dosyasına dayanak olarak gösterilen keşidecisinin ——– keşide tarihli çekin arka yüzünün incelenmesinde; ilk cironun üstünün çizildiği, sonraki cironun lehtara ait olduğu, sonraki cironun————- çizildiği, bundan sonra banka ibraz kaşesinin bulunduğu, buna göre çekin —- bankaya ibraz edildiği, ancak —- sayılı dosyasından verilen tedbir kararı nedeniyle ödeme yasağı bulunduğundan işleme alınamadığının belirtildiği, bu ibraz şerhinden sonra ———– en son takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer aldığı, takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer almaması halinde ve bankaya ibraz için ciro edenin de son hamil olduğunun belirlenmesi durumunda, takip alacaklısının yetkili hamil olabilmesi için ibrazdan sonra adı geçene (temlik hükmünde de olsa) bir cironun varlığının zorunlu olduğu, bu nedenle ibrazdan sonra çekin ciro edilmesi mümkün olmakla, bunun için ibrazdan önceki son cirantanın, ibrazdan sonra cirosunun bulunmasının gerektiği, somut olayda, iptal edilen ciro yok hükmünde olmakla, ibrazdan önce son cironun lehtar —– tarafından yapılmış bir ciro olmadığı, bu nedenle takip alacaklısının yetkili hamil olmadığı, bahse konu çek ile ilgili takip yapma ve alacak talep hakkının bulunmadığı, bu hususun istinaf mahkemesi tarafından verilen kesin nitelikteki karar ile de hükme bağlanıp takibin davacı lehine iptaline karar verildiği, bu haliyle davanın esasının konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. 6100 sayılı HMK 331. Madde hükmünce davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği ve eldeki davanın açıldığı tarihte davalının haksız olup davanın açılmasına sebebiyet verdiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli olan harç 59,30 TL’nin başlangıçta yatırılan 425,32 TL’den mahsubu ile 366,02 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa idesine,
3-Davacı tarafça yapılan 425,32 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet harcı ile 168,50 posta masrafı toplamı 627,32 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraflarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan——ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6——– dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.