Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1208 E. 2018/155 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1208
KARAR NO : 2018/155

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/11/2016
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin 21/08/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı yana faaliyet gösterdiği maden işi ile ilgili olarak bir takım hizmetler verdiğini, bir takım malzemeleri teslim ettiğini ancak davalı yan tarafından müvekkiline ödenmesi gereken ödemeler yapılmadığını, , davalı yan tarafından müvekkiline ödemesi gereken birinci alacak çeşidinin hak edişler olduğunu , davalı şirket çalışanları tarafından şantiye şefi —- satın alma müdürü —- Genel Müdür yardımcısı — , İŞletme Genel Müdürü — tarafından 07/12/2013 tarihi hak edişi imzalandığını, Hak edişler için toplam 849. 918, 09 Euro hak ediş bedeli bulunduğunu, ,Söz konusu bu hak ediş bedeline istinaden davalı yan tarafından müvekkiline sadece ödenmesi gereken toplam hak ediş bedeli 539.918,09 Euro olduğunu , müvekkilinin davalı yandan ayrıca cari hesap alacağının da bulunduğunu , müvekkil şirket ticari defterlerinin incelenmesi ile ispat edileceği üzere taraflar arasında uzun zamandır süregelen ilişki nedeniyle müvekkilin davalı yandan 270,000 TL cari hesap alacağı doğduğunu,, diğer bir alacak taleplerini de cari hesap ilişkisinden doğan rakamların ödenmesi üzerine düzenlenen ve karşı yana tebliğ edilen 10.08.2015 tarih ve — numaralı fatura ile vade farkı yansıtma faturasının tahsiline dair söz konusu rakamın 184.001, 75 TL olduğunu , Karşı yanın da Ankara — İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyası ile cari hesap alacağı 270.000 TL ve vade farklı yansıtma faturasının 184.081,75 TL alacağının tahsili amacı ile iflas takibi başlatıldığını, davalı yana iflas ödeme emrinin 21/08/2015 tarihinde tebliğ edildiğini , akabinde itiraz üzerine Ankara —. Asliye Hukuk Mahkemesinin — esas sayılı dosyası ile itirazın iptali ve iflas istemli dava açıldığını, ancak mahkeme tarafından 50.000,00 TL teminat takdir edilmesi üzerine müvekilinin mali sıkıntılarınından kaynaklı işbu rakam ödenemediğini ve mahkemece davanın usulden reddine karar verildiğini, , bu nedenle söz konusu cari hesap alacağı ve vade farkı yansıtma faturasından kaynaklanan alacakları yönünden temerrüt gerçekleşmiş olduğunu, vade farkı yansıtma faturası ve cari hesap alacağının , iflas ödeme emrinin davalı yana tebliğ tarihi olan 21/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi taleplerinin bulunduğunu , hak ediş alacakları yönünden ise faiz başlangıç tarihi hak ediş belgesinin davalı şirketin yetkili çalışanları tarfından imzalanan tarih olan 07/12/2013 tarihi olduğunu, Beyoğlu —- Noterliğinin 19 Ekim 2016 tarih ve — yevmiye numaralı ihtarnamesi 21/10/2016 tarihinde tebliğ edildiğini ancak karşı yan tarafından söz konusu bu ihtarnameye yanıt verilmediğini , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 07/12/2013 tarihli hak ediş evrakından doğan 539.918,09 Euro dan şimdilik 20.000 Euro nun 07/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini , 270.000 TL cari hesap alacaklarının 20.000 TL sinin Ankara —- İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyasındaki iflas ödeme emrinin tebliğ tarihi olan 21/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini , 156.001,48 TL vade farkı yansıtma faturası alacaklarının 10.000 TL sinin Ankara —- İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasındaki iflas ödeme emrinin tebliği tarihi olan 21/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili 05/01/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle: huzurdaki dava her ne kadar kısmi dava olarak açılmış ise de talep konusu alcak için kısmi veya belirsiz alacak davası açılamayacağınndan dolayı dava şartı noksanlığından davanın reddi gerekmekte olduğunu, taraflar arasında 17/04/2015 tarihinde kesin hesap ve borç tasfiye protokolü imzalanmış olduğunu burada yetki konusunda her iki tarafta mutabık kalarak Ankara mahkemelerinin yetkili kılındığını HMK madde 17 gereği tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetikili kılınabileceğini, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkca davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılabileceğini, iş bu sebeple açılan dava yetkisiz mahkemede açışmış olduğundan yetkisizlik kararı verilerek Ankara mahkemelerine gönderilmesi gerektiğinden yetkisizlik kararı verilerek davanın usulden reddine , aksi kanaat oluşması halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) istemine ilişkindir
HMK 17. Maddesine göre; tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Taraflar arasında düzenlenen kesin hesap ve borç tasfiye protokolü dosyaya sunulmuş, yapılan incelenmesinde sözleşmeden kaynaklanabilecek anlaşmazlıkların çözümü için Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtildiği, davalı vekilinin süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu görüldüğü için davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacı tarafından açılan iş bu davanın mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle; HMK 115-2 mad. uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, HMK’nun 331-(2) mad. uyarınca yargılamaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına; kesin yetkili mahkemede davaya devam edilmez ise talep halinde dosya üzerinden mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2018