Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1204 E. 2021/1105 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1204 Esas
KARAR NO: 2021/1105
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/11/2016
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, — diğer davalı sigortacının— plakalı aracı ile — önüne geldiği esnada yolun karşısından karşıya geçmekte olan yaya—- çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu davacının yaralanması ile zarar meydana geldiğini açıklanan nedenler ile davacının tedavi giderleri için — maddi tazminatın, iş göremezlik nedeni ile — maddi tazminatın, davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili, — manevi tazminatın — davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ve yargılama giderlerinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
— tarihli dilekçesinde ise — geçici iş göremezlik nedeniyle kazanç kaybı, — maddi tazminatın —- davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine” şeklinde ıslah ettiklerini bildirmiştir.
SAVUNMA:Davalı —- cevap dilekçesinde özetle, davaya konu talebin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, davacı yanın ceza dosyasında şikayetçi olmadığını, —-sayılı ilamında ceza davasında şikayetçi olmayan kişinin beyanının yorumlanması gerektiği belirtildiğini, zira işbu beyan maddi tazminattan zımnen feragat olarak yorumlandığı müddetçe beyanda bulunanın ayrı bir dava ile maddi tazminat talep edemeyeceğinin hükme bağlandığını, bu gerekçe ile, davacının şikayetçi olmadığına dair beyanının incelenmesini ve işbu beyanın maddi tazminat isteme hakkından feragati içeriyorsa, davanın reddini talep ettiklerini,  davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için — sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekili vasıtası ile verdiği cevap dilekçesinde; bu kazanın oluşumunda yaya —–‘yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde trafiği tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmak ’ kuralını da ihlal ederek iş bu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, davacının kaza esnasında işsiz olup, sigortasız olduğunu, davacı işsiz olduğu için müvekkillerinden hastane masraflarını karşılamasını istediğini, müvekkilinin de karşılayacağını ifade ettiğini, ancak hastane masrafı çıkmadığını, iş bu işlemler sırasında şikayetçi olmadığını, para talep etmediğini söylemesine rağmen ortalama 6 ay sonra iş bu davayı açtığını, sigorta şirketi —- dahilinde sorumlu olduğunu, kazaya konu aracın kaza tarihini kapsar şekilde —-yaptırdığını, iş bu poliçeye istinaden sigorta şirketinin de limit dahilinde sorumlu olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davacının kusuru da dikkate alındığında davacı lehine manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, dolayısıyla davacının manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, hasar dosyası ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespitine yönelik araştırmaya dair tutanaklar celbedilmiş, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—- kaza tarihinde yürürlükte olan —faydalanılarak hazırlanan — tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının,——
1.Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %3 (yüzdeüç) olduğu,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur. “şeklinde rapor tanzim edilmiş ve aktüer hesaplamada bu oranlar esas alınmıştır.
Meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranının tespitine yönelik aldırılan kusur rapor içeriğine göre; —-bentlerinde açıklanan hükümler gereği yukarıda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelişinde; 6/8 oranında % 75 kusurlu olduğu,
B- Sürücü — sevk ve idaresinde bulunan —- plaka sayılı otosu ile: —– Kunununu bağli yöncümeliğin ilgili
bentlerinde açıklanan hükümler gereği yukanda açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanım
meydana gelişinde; 2/8 oranında %25 kusurlu olduğu,
C- Diğer yandan davalı —— sornut olayın vukuunda diğer davalının trafik sigortasını sağladığı — plakalı aracın maliki ve işleteni konumundadır. —–“araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır”, araç sahibi ise, “araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kişidir” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde araç maliki ve işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup kusura dayalı sorumluluk olmadığı, kusursuz tehlike sorumluluğu olduğu, malik veya işletenin sürücüsünün zarar doğurucu eylemlerinden sorumlu olacağı ortadadır. İşletenin bu sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler ise —-maddesinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince işletenin meydana gelmiş bulunan zarardan kurtulması veya sorumluluğun azaltılabilmesi için; kendisinin veya eylemlerinden sorumlu bulunduğu kişilerin kusuru bulunmaması, kazanın mücbir bir sebepten meydana gelmiş olması, üçüncü bir kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş olması hallerinde işletenin sorumluluktan kurtulması ve sorumluluğunun azaltılması mümkün bulunmaktadır.
D- Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesine göre, maddi hasarlı kazada işleten, sürücü, sigortacı gibi birden çok sorumlu varsa aynı zarardan her biri müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan, zarar görenin/görenlerin, dilediği borçluya başvurup zararın tazminini isteme hakkı olacak; müteselsil borçlulardan biri tarafından yapılan ödeme tüm borçluların ödeme oranında borçtan kurtulması sonucunu doğuracaktır—-yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı tarafın bakıcı giderine yönelik talepleri bakımından Bilirkişi —- tarafından düzenlenen rapor içeriğine göre; ” Değerlendirme
—tarihinde trafik kazasında yaralanan —- bakıcı ve tedavi giderleri değerlendirildiğinde; 1-Davacıya yapılan tedaviler ve giderleri kazada yaralanmaları ile ilgili ve uygundur.
2-Tedavi giderleri ve bakıcı giderleri;
Tedavi giderleri; sağlık kurumlarındaki tedavi giderleri, bakıcı, taburcu olduktan sonraki dönemde ise ulaşım, ilaç, pansuman ve diğer bakım giderleridir.
Trafik kazası sonucu yaralanmalarda— anlaşmalı olan-olmayan sağlık kurumlarındaki tedavi giderlerinden — fiyatı esasları ile sorumludur. Bakıcı, taburcu olduktan sonraki dönemde ise ulaşım ilaç, pansuman ve diğer bakım giderlerinden — sorumlu değildir. — tetkik ve tedavi giderlerinin — fiyatları esasıyla— tarafından karşılanmış. Bakıcı, taburcu olduktan sonraki dönemde pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler, ilaç, hastanelere kontrollere gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri yönünden değerlendirildiğinde;
Bu tür giderler belgelenmesi zorunlu olmayan tedavi giderleridir. Dosya içeriğinde bu giderleri için bilgi ve belge yoktur. Kişilerin tibbi durumuna göre hekim tarafından değerlendirilmektedir.
a)Bakıcı ihtiyacı süresi ve gideri yönünden incelendiğinde;
Bakıcı desteğine ihtiyacı olup olmadığı ve süresi geçici iş göremezlik süresince değil kişinin tıbbi durumuna göre günlük yaşamsal aktivitelerini ve sosyal ihtiyaçlarını gidermek için başkasının desteğine ihtiyacı olup olmadığına ve varsa ihtiyaç süresi hekim tarafından değerlendirilmektedir.
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre —-ay süre ile bakıcı desteğine ihtiyacı vardır.
Bakıcı ücreti olarak dönemsel —net asgari ücret esas alınacaktır.
1 aylık bakıcı gideri —
Kazanın meydana gelmesinde davacı %75 kusuru olduğundan —-
kısmını talep edebilir.
b)Evde pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve ilaç giderleri yönünden incelendiğinde, —-olmuştur. Sağlık kurumlarına kontrollere gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri, taburcu olunca eve dönüş ve kontrollere ve fizik tedaviye gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için — gideri olmuştur.
d)Kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusuru olduğundan — evde pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler ve ilaç giderleri, — taburcu olunca eve dönüş ve kontrollere ve fizik tedaviye gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam — tedavi giderinin —kısmını talep edebilir.
Sonuç olarak;
1—- tarafindan sunulan — tarihli kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde;
a)Davalı sürücü — %25(Yüzde yirmibeş) oranında,
b)Davacı yaya — %75 (Yüzde yetmişbeş) oranında kusuru olduğu
2) —- bakıcı ve tedavi giderleri değerlendirildiğinde,
a)Davacıya yapılan tedavilerin kazada yaralanmaları ile ilgili ve uygun olduğu,
b)Sağlık kurumlarındaki tetkik ve tedavi giderlerinin —-tarafından karşılandığı,
c)Kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusuru olduğundan; — taburcu olunca eve dönüş ve kontrollere ve fizik tedaviye gidiş-geliş esnasında ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam —- talep edebileceği,
d)Kusuru oranında talep edebileceği— bakıcı ve tedavi giderinden davalıların sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Hesap bilirkişi rapor içeriğine göre; —- meydana gelen trafik kazasında davalı sürücünün % 25 kusurlu olmasına nazaran:
1. Sayın Mahkeme’nin görev tevdi edilen kararı dikkate alınarak, bu kez —- tekniğine göre yapılan hesaplama sonucunda,
A) Davacının geçici iş göremediği 4 aylık devrede uğradığı kazanç kaybının önceki ek raporda gösterildiği üzere —- olduğu;
B) Davacının belirlenen — sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu;
Tazminat ile mükerrerlik teşkil eden indirim edeni varlığının dosyaya yansımadığı;” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi rapor içeriklerine göre; — tarihinde davalı — ait ve diğer davalı sigortacının — sigortalı ve sürücüsü — sevk ve idaresinde bulunan — plakalı aracın yolun karşısından karşıya geçmekte olan yaya —- çarpması şeklinde oluşan trafik kazasında davacının %75 oranında, davalı sürücü — ise %25 oranında kusurlu olduğu, kazaya karışan —poliçesi ile sigortalandığı, davacı tarafça dava öncesinde davalı sigortaya başvuru yapıldığı ancak ödeme yapılmadığı, —-tarihli raporunda kişinin tüm vücut engellilik oranının —– uzayabileceği tespit edildiği, aktüer hesaplamada bu oranlar esas alındığı, davacı tarafça davacı asilin tiyatrocu/ oyuncu olduğunun bildirildiği, kazanç miktarının tespiti için ilgili kurum- kuruluşlara müzekkereler yazıldığı, aktüer bilirkişi raporunda —- cevaplarına göre davacının aylık net kazancının asgari ücretin — tekabül ettiği kanaatiyle hesaplama yapıldığı, mahkememizce bu tespiti esas alındığı, buna göre davacının —-sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının bulunduğu, bu tazminat alacakları bakımından davalıların sorumlu bulundukları tedavi gideri yönünden aldırılan raporun esas alındığı, buna göre de —- bakıcı gideri alacağının hesaplandığı anlaşılmakla ıslah dilekçesi gözetilerek davalılar maddi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir:—–gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —– gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel — ölçülere göre uygun —-bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.
Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisinde manevi tazminatın takdirinde esas olacak sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin kolluk raporu, kusur ve maluliyete ilişkin rapor ve tedavi evrakları bulunmaktadır. Davacının kaza nedeniyle duymuş olduğu acı ve elemin belirlenmesine dair anılan hususlar dışında delil bulunmayışı, maluliyet oranı, kusur durumu, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, davacının yaya oluşu, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a) Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ İLE; — tazminatın davalılardan müştereken ve mütesilsilen —, davalılar —-yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz işletilerek alınarak davacıya verilmesine,
b)Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; — tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar harcı 1.917,61 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 345,31 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 51,14 TL olmak üzere toplam 396,45 TL harcın mahsubu ile 1.521,16 TL bakiye harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 396,45 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk dava masrafı 602,12 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.850,00 TL bilirkişi ücreti, 1.124,00 TL Adli Tıp Gideri olmak üzere toplam 4.609,62 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre(%24 kabul) 1.114,84 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine
6-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar —- manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile anılan davalılara ödenmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ——Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekiline ve Davalılar ———- Vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021