Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1193 E. 2019/823 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1193 Esas
KARAR NO: 2019/823
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/10/2016
KARAR TARİHİ: 19/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Davacı Şirketin Elektronik Cihaz Donanımları Tasarımları ve Tasarımı yapılan Ürünlerin Satışı işi ile iştigal ettiğini ve bu kapsamda Davalı Firma ile—- bu yana Ticaret yapmakta olduğunu,davalı Firma aleyhine müvekkil şirketten irsaliyeli Fatura ile teslim alınan malların bedelinin ödenmemesi nedeniyle İst. And. —.İcra Md. —- E. Sayılı Dosyasıyla İcra takibi başlatıldığını, davalının takibe müvekkil şirketten satın aldığı malların bozuk olduğu, İade edilmesi gerektiği, bu durumun müvekkil şirkete bildirildiği ve bu nedenle de müvekkil Şirkete borcu olmadığı İddiasıyla İtiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu,davalı firmaya bugüne kadar —- Adet Fatura kesildiğini ve muhteviyatı malların sorunsuz teslim edildiğini, öncelikle davalının bugüne kadar malların sorun çıkardığı ve ayıplı olduğuna dair ne sözlü ne de yazılı bir bildirimi bulunmadığını, sadece —- tarihli fatura ile teslimi yapılan – Adet kat alarmı’ ndan — Adedinin iade olduğunu ve iade sebebinin malın ayıbı değil, davalının bu malları kullanamadığını belirterek hesabından düşülmesini talep ettiği ve uzun süredir ödeme almadıkları için davalının iade teklifini kabul ettiklerini,ve yine davalının İtiraz dilekçesinde müvekkilin sattığı malların tamirine ilişkin fatura kesildiğinden bahis ettiğini, müvekkil ile davalı arasında sadece alım – satıma ilişkin bir anlaşma olup, bu malların kurulum, servis ve bakımları için ayrıca bedel alındığını, kaldı ki belirtilen tamirlerin malların ayıplı olmasından değil, kullanım yüzünden oluşan arızaların tamirine ilişkin olduğunu ve bunun da sadece – ve — Tarihli 2 Adet Faturayla sınırlı olduğunu,davalı tarafından icra takibinde işletilen faize ve faiz oranına da itiraz edildiğini, taraflarınca işletilen faizin ticari faiz olup TTK.1530/4 Madd hükmü doğrultusunda kesilen faturaların fatura tarihlerinden 30 gün sonrası esas alınarak borçlunun temerrüde düştüğünün kabul edildiğini ve buna göre faiz hesaplandığını, davalının faize itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek,davalı borçlunun vaki itirazının İptaline, Takibin Devamına, Alacağın %20′ sinden az olmamak üzere İcra İnkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava; fatura alacağına dayalı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu İstanbul Anadolu –.İcra Dairesi’nin — Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında—-TL asıl alacak –TL işlemiş faiz olmak üzere toplam —-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında mal teslimi uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık satılan malların ayıplı olup olmadığı, vade farkı faturasının yerine olup olmadığına ilişkindir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacının usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan —-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacıya —-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Vade farkı uygulaması için taraflar arasındaki anlaşmada gecikme halinde vade farkı ödeneceğinin kararlaştırılmış olması ya da bu konuda taraflar arasında bir teamülün bulunması gereklidir. Dosyada tarafların ticari defter ve kayıtlarında vade farkı uygulaması konusunda teamül oluştuğunu gösterir herhangi bir belge bulunmamaktadır. Vade farkı ile ilgili yazılı bir sözleşme sunulmamış ise de; davalı tarafından bu faturaların kayıtlarına alındığı fatura içeriğinin kabul edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece toplanan deliller ve denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ve yapılan yargılama sonucunda;Usulüne uygun olarak tutulan ve sahibi lehine delil olma niteliğini taşıyan ticari defter kayıtlarının aksi, ancak aynı nitelikte yazılı delille kanıtlanabilir.
Ayıplı ifaya ilişkin ispat yükümlülüğü davalıdadır. TTK’nın 18.maddesince tacirler arası ayıp ihbarının ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir. TBK’nın 223 ve TTK’nın 23.maddeleri uyarınca satın alan satıma konu maldaki açık ayıbı iki gün içerisinde, gizli ayıbı ise satılanı muayene ettirerek ya da muayene ederek sekiz gün içerisinde TTK’nın 18.maddesinde düzenlenen usulde davacı-satıcıya ihbarda bulunmak zorundadır. Aksi halde satılanı ayıplı haliyle kabul etmiş sayılır.
Davada ispat yükünün ayıp savunmasında bulunan davalıda olduğu, davalının ayıba ve süresinde ayıp ihbarında bulunulduğuna dair dava malzemesini ve delillerini sunmadığı, davalının ödemeye dair herhangi bir yazılı delil de sunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının işlemiş faiz talep edebilmesi için borcun muaccel olması ve aynı zamanda muaccel bir borç nedeniyle davalının temerrüde düşmüş olması gereklidir. Davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin dosyada delil yoktur
Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul -.İcra Dairesi’nin —Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına ve asıl alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:(Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere)
Davanın kısmen kabulü ile,
1)Davalının İstanbul Anadolu -.İcra Dairesi’nin – Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın –TL üzerinden iptali ile, takibin —-TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2) Alacak likit bulunmakla asıl alacağın %20si (11.437,6-TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.906,51 TL harçtan peşin alınan 303,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.603,35 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 6.640,68 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.443,15 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 673,47 TL peşin harç ve 4,30 TL vekalet harcı toplamı :706,97 TL , tebligat, müzekkere , posta ve bilirkişi ücreti toplamı 750,60 TL olmak üzere toplam 1.457,57TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2019