Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1100 E. 2019/390 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1100 Esas
KARAR NO : 2019/390
DAVA : İflas (İflasın Kapatılması)
DAVA TARİHİ: 06/10/2016
KARAR TARİHİ: 08/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Kapatılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———- K. sayılı kararıyla 18.03.2015 tarihinde iflaslarına karar verildiği, karar üzerine İstanbul Anadolu 3. İcra Müdürlüğü’nün——— İflas sayılı dosyalarında iflas işlemlerinin yürütülmeye başlandığı, bu arada şirket ortaklan ———–şahsi imkanları ile şirketlerin tüm borçlarını ödedikleri, bu nedenle şirketin öz varlığının pozitife döndüğü, İ.İ.K.’nun 182 mad. gereğinde iflasın kaldırılması ve itibarin iade talebinde bulunmalarının gerektiği beyan ederek, borçların tamamının ödeyen müflis şirketlerin hakkında İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ————- Sayılı ile verilen iflas kararının, İ.İ.K.’nun 182 mad. gereğinde iflasın kaldırılması ve itibarin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı her iki şirket yönünden sıra cetvelinde alacaklı görünen kurumlar yönünden bakiye borca ilişkin yazışmalar yapılmıştır.
Mahkememizce 12/05/2017 tarihinde alınan bilirkişi raporunda özetle; talepte bulunan her iki şirket yönünden de iflasın kaldırılmasının şartlarının oluşmadığı değerlendirilmektedir şeklinde kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 13/09/2018 tarihli alınan ek raporda özetle; İİK 182.maddesi gereği bütün alacakların itfa edilmiş olması sebebi ile ———. ile ilgili ———- Karar sayılı dosyasından verilen iflas kararının kaldırılması şartlarının oluştuğu tespit edilmiştir. Talepte bulunan her iki şirket yönünden de iflas kararının kaldırılması talebinin şartlarının oluştuğu şeklinde kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce alınan 26/04/2019 tarihli alınan son raporda özetle; Müflis————şirketinin, sıra cetvelinin ——— sırasında yer alan vergi borçlarım itfa etmediği; bu nedenle dosyadaki bilgi ve belgelere göre, ———– şirketi bakımından iflasın kaldırılması koşullarının oluşmadığı,————– şirketinin vergi borçlarının tamamının itfa edildiğinin konulamadığı, ayrıca dosyada, müflis şirketi ibra ettiklerini açıklaya———–vekillerinin, içerisinde “ibra” yetkisini de barındıran vekaletnamelerinin bulunmadığı, her iki şirket bakımından vergi borçlarının tamamının itfa edildiğinin ortaya konulması veya vergi borçlarının itfa edildiğinin ilgili vergi dairesi müdürlüklerine yazılan müzekkereler sonucunda tevsik edilmesi ve müflis ——– şirketi bakımından, ——-. vekillerinin, içerisinde “ibra” yetkisini de barındıran vekaletnamelerinin dosyaya sunulması halinde, her iki şirketin dc İİK m. 182 uyarınca iflasının kaldırılmasına karar verilebileceği, iflasın kaldırılmasına karar verilmesi halinde, İİK m. 182/III hükmü gereğince bu kararın ilanının şart olduğu; bu ilanın, -tıpkı iflasın açılmasında olduğu gibi- iflas dairesi tarafından gerçekleştirileceği, Müflis şirketlerin itibarın iadesine yönelik karar verilmesini de istedikleri, somut olayda iflasın kaldırılmasının koşullarının oluşması halinde, doğal olarak, itibarın iadesi koşullarının da oluştuğunun söyleneceği ve bu bağlamda, İİK m.314 uyarınca itibarın iadesine karar verilebileceği, itibarın iadesine karar verilmesi durumunda, İİK m. 315 uyarınca bu kararın Resmi Gazetede ilanının gerekeceği şeklinde kanaatini bildirmiştir.
Dava, İİK 182.maddesi gereğince , davacı şirketler hakkındaki iflasın kaldırılması ve itibarın iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce tensip ara kararı gereği; davacı şirketler alacaklıları adına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ olunmuş, bir kısım alacaklılarca dosyaya beyan sunulmuştur.
Mahkememizce davacılar delilleri toplanmış, uyuşmazlık konusunda heyet raporu, ek rapor ve en son 26/04/2019 tarihli bilirkişi raporları alınmıştır.
Alınan ek raporun, kök raporda olduğu gibi, kendi içinde de çelişik olduğu, Hazine adına olan borcun tamamının ödendiğine dair dosyada belgeye rastlanmadığı tespit edildiği halde iflasın kaldırılması şartlarının oluştuğunun tespit edildiği, bu çelişkinin denetime elverir şekilde ek rapor içinde açıklanmadığı gibi kök rapordaki, koşulların oluşmadığına dair tespitten uzaklaşmanın da denetime elverişli şekilde açıklanmadığı tespit edilmekle heyet ek raporu hükme esas alınmamıştır.
26/04/2019 tarihli son rapor ile, dosyada mevcut tüm yazı cevapları, davacı şirketler yönünden ayrı ayrı ve her biri yönünden alacaklıları ,sıra cetvelindeki sıralama ile belirlenip dayanakları ile açıklanmış olmakla dosya kapsamına, delil durumuna uygun, denetime elverişli bu rapora mahkememizce de iştirak olunarak hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce İstanbul Anadolu 64.Asliye Ceza Mahkemesinin ——— Esas sayılı dosyası sureti dosyamız arasına alınmış, dosyamız davacısı şirketlerin yetkilileri hakkında taksirli iflas suçundan cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açıldığı, mahkememiz işbu dosyasının anılan dosyada bekletici mesele yapıldığı görülmüştür.
İİK 182/1 maddesinde “Borçlu bütün alacaklılarının taleplerinin geri aldıklarına dair bir beyanname veya tekmil alacakların itfa olunduğu hakkında bir vesika gösterir veya akdolunun konkordato tasdik edilirse mahkeme, iflasın kalkmasına ve borçlunun serbestçe tasarrufu için mallarının kendisine iadesine karar verir. ” hükmü getirilmiştir.
Nitekim İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları (Ocak 2016 basım) kitabında (s.1204 vd.) Sn. Mahmut Coşkun, iflasın kaldırılmasının şartlarını açıklarken özetle; müflisin, alacaklarını masaya yazdırmış ve sıra cetveline kabul edilmiş bütün iflas alacaklılarının taleplerini geri aldıklarını bir belge ile ispat etmesi gerektiğini, bütün alacaklılar kavramına masa alacaklıları girmez ise de; iflasın kaldırılması için masa alacaklarının da tam olarak ödenmesi gerektiği veya, alternatif bir koşul olarak müflisin, bütün alacaklılarının alacağının faizleri ile birlikte, borcu sona erdiren sebeplerden biri ile itfa etmiş olduğunu belge ile ispatlaması gerektiği anlatılmıştır.
Mahkememizce her iki şirkete ilişkin sıra cetvelindeki alacaklar yönünden tek tek inceleme yapılan son bilirkişi raporundaki tespitlere iştirak olunarak, davacı———– Şirketi yönünden ——- Dairesine olan borçlar, davacı—— yönünden ise ———– olan borçların itfa edildiğinin tespit edilememesi,——— Vergi Dairesine olan borçlar yönünden ise yapılandırmanın itfa olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmakla İİK.182. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediği kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Hüküm : yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Sübut bulmayan davanın reddine
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL nin davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacılar Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 10 gün içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/05/2019