Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1091 E. 2018/1044 K. 30.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ -GEREKÇELİ KARAR-
ESAS NO : 2016/1091 Esas
KARAR NO : 2018/1044

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/10/2016
KARAR TARİHİ : 30/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili 04/10/2016 dava dilekçesinde özetle; 10/11/2011 tarihinde, sürücü ———– ———–plakalı aracı ile ——- merkezi istikametine seyrederken benzin istasyonu mevkiine geldiğinde aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek 72 metre savrularak, yol üzerinde banketten ————————- istikametine yaya olarak seyreden ————– aracın sağ ön kısmı ile çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili —— ağır şekilde yaralandığını, bu kazanın oluşumunda —– plakalı araç sürücüsü ——–un 52/1-b (araçların hızlarını, araçların yük ve teknik özelliklerine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) kuralını ihlal ettiği; yaya olan müvekkilinin ise herhangi bir kuralı ihlal etmediğinin tespit edildiğini, olaya ilişkin tahkikat’ın ———–Sulh Ceza Mahkemesi 2012/69 E. 2012/77 Karar Nolu dosya ile yapıldığını, olaydan bir süre sonra davalıya başvuru yapıldığını, ——— nolu hasar dosyası oluşturulduğunu, bu dosya kapsamın da müvekkilinin maluliyeti için sigorta şirketince 54.348,88 TL tazminat ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödeme eksik ve yetersiz ödeme olup gerçekte alacağı tazminat miktarının bilirkişi marifeti ile hesaplanarak ödenen miktarların düşülmesi kaydı ile kalan kısmın müvekkiline ödenmesi için sayın mahkemeye başvurma zorunluluğu doğduğunu beyan ile, haklı davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilirlesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini, talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;——– plakalı aracın, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen, —— vadeli —poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağı ve diğer deliller tebliğ edilmemiş olup öncelikle davacı yanın iddia ettiği kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerektiğini, davaya konu talep zamanaşımına uğramış olup davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, müvekkili şirket tarafından davacının da kabulünde olduğu üzere 07/09/2016 tarihinde 54.348 TL ödeme yapıldığını, müvekkili sorumluluğunu yerine getirmiş olup davanın reddi gerektiğini, temerrüt süresinin delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümününün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını beyan ile, davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, ödemede bulunarak sorumluluğunu yerine getirip davacı yan tarafından ibra olunan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmaması ve ibra olunması nedeniyle, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini, davacı yanın müterafık kusurunun nazara alınmasını, celp edilmesi gereken delillerin toplanmasını, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava;Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine mahkememizde açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının devam eden yargılaması sırasında; davacı vekilinin 28/11/2018 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin de 30/11/2018 havale tarihli dilekçesinde sulh olunduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını bildirdiği görüldü,
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 307 mad. uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti talebi olmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.