Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1085 E. 2018/543 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1085 Esas
KARAR NO : 2018/543

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2016
KARAR TARİHİ : 17/05/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin 04/10/2016 harç makbuz tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında İstanbul …. adresinde mukim taşınmaza ……………. camlı küpeşte yapımı konusunda 07/06/2016 sözleşme tanzim edildiğini, sözleşmede belirtilen işlemlerin yapılması için müvekkilinin davalıya 20.000,00 TL değerinde iki adet çek verdiğini, ancak davalının sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi davalıya verilen çeklerinde müvekkiline iade edilmediğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya vermiş olduğu çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespitini, yargılama harç ve giderlerinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı taraf iş bu davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:İncelenen tüm dosya kapsamında; Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının devam eden yargılaması sırasında davacı vekilinin 17/05/2018 tarihli celsede davalı ile sulh olunduğunu ancak davalı tarafından taraflarına vekalet ücreti ve yargılama gideri ödemesi yapılmadığını beyan ettiği, davalı vekilinin de 17/05/2018 tarihli celsede sulh protokolünü dosyaya sunduklarını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh ve ibra yetkisinin bulunması hususu da göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkındakarar verilmesine yer olmadığına; karar vermek gerekmiştir.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davacının davası hakkında tarafların sulh olması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA.
2-Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 23,93 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 524,23 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 500,30 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacının tarafından sarf edilen 76,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesinin 2. cümlesi uyarınca tayin ve takdir edilen 3.683,64TL vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.