Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1033 E. 2021/534 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1033 Esas
KARAR NO: 2021/534
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2016
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
—— tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili bankanın——— imzalandığı, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, bahse kon sözleşmelere istinaden kredi lehtarı/borçlu lehine şirket kredi kartı kredisi, çek taahhüt bedeli tazmin kredisi ile gayrinakdi çek taahhüt bedeli kredisi kullandırıldığı, ilgili kredilerin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle —– yevmiye no.lu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarname ile nakdi kredi —-gayrinakdi çek taahhüt bedeli ——— depo edilmesinin talep edildiği, ihtarname ile verilen sürede borcun ödenmemesi sonucunda, ——dosyası ile takip açıldığı, davalı/borçlulanr asıl borca, işlemiş faize, faiz oranına ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, ——- alacak üzerinden davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptaline, takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; dava konusu borcun şirket kredi kartı ve çek hesabından kaynaklandığını, müvekkillerinin şirketteki hisselerini —— yıllarında devredip ortaklıktan ayrıldıklarını, müvekkillerinin gerek şirket kredi kartı üyelik sözleşmesinde ve gerekse de çek taahhütnamesinde kefalet imzaları bulunmadığı için kefaleten borçtan sorumlu olmadıklarını, davacı bankanın borcun ödenmesi yönündeki ısrarlı tavrı karşısında kredi borcunun ödenmiş olmasına rağmen, takibe devam edilmesine bir anlam yüklenemediği, davacı bankanın talep ettiği —— oranındaki faizin hukuka aykı olduğu belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; —– kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- esas sayılı dosyasının tetkikinde davacı — tarafından borçlulara —–öncesi işlemiş gecikme faizinin —
—- asıl alacak, —–öncesi işlemiş gecikme faizinin %5 gider vergisi alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçluların süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, —– yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalılar hakkında yaptığı kredi alacağına dair takibin yerinde olup olmadığı hususundadır.
Davacı açmış olduğu dava ile, davalı şirket ile aralarında imzalanan sözleşmeler gereğince, bu şirketin kullandığı kredilerde ödenmeyen kısım ile ilgili hesap özeti davalılara gönderdiğini, ödenmeyince takipte bulunduğunu, davalı şirket dışındaki davalıların sözleşmelerde müteselsil kefil olduklarını belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalılar, şirketteki hisselerini ——- yıllarında devredip ortaklıktan ayrıldıkları, gerek şirket kredi kartı üyelik sözleşmesinde ve gerekse de çek taahhütnamesinde kefalet imzaları bulunmadığı için kefaleten borçtan sorumlu olmadıklarını, davacı bankanın borcun ödenmesi yönündeki ısrarlı tavrı karşısında kredi borcunun ödenmiş olmasına rağmen, takibe devam edilmesine bir anlam yüklenemediği, davacı bankanın talep ettiği ——- oranındaki faizin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep etmişlerdir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacı banka ile dava DIŞI kredi lehtarı—– arasında —– imzalandığı, bahse konu işbu sözleşmeyi davalı/kefillerinde —– kefalet limiti tahtında müteselsil kefit sıfatıyla imzalamış oldukları,
ÇekTaahhütnamesi/Çek hesabı açılış sözleşmesinin ise davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı——- tarihinde imzalandığı, işbu çek taahhütnamesine istinaden dava dışı kredi lehtarı şirkete çek karnesi verildiği, anılan işbu sözleşmede davalı/kefillerin kefalet imzalarının bulunmadığı,
Şirketkredi kartı üyelik sözleşmesinin de yine davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı—— tarihinde imzalandığı, anılan işbu sözleşmede davalı/kefillerin kefalet imzaları bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı banka tarafından hesabın kesildiği, —- yevmiye no.lu ihtarname ile hesabın —tarihi itibariyle kesilip kat edildiği, kat tarihi itibariyle —- tarihinden itibaren işleyecek faiz ve sair fer’ileri ile birlikte —- edilmesi, herhangi bir işlem yapılmaması halinde ise yasal yollara başvurulacağı,
Dava dışı kredi lehtarı —- Muhatabın gösterilen adresinde şirket yetkilisi—- tarihinde,
Davalı/kefil—- muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında çarşıda bulunması nedeniyle aynı konutta ikamet eden eşi —– tarihinde,
Davalı/kefil—– muhatabın gösterilen adresinde tevziat sırasında çarşıda bulunması nedeniyle kapalı olduğu için —-uygulanıp haber kağıdı kapıya ilsak olunmak suretiyle mahalle muhtarlığına —- tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ şerhinden anlaşılmakladır.
Dava dışı kredi lehtarına ve davalı kefillere hesap kat ihtarnamesiyle ödeme için verilen —günlük mehil süresi bitimine müteakip ——tarihi itibariyle temerrüde düşmüşlerdir.
Dosyadaki sözleşmelerin incelenmesinde, imzalanan kredi sözleşmesinde, davalıların müteselsil kefaletlerinin, kefaletin imzalandığı tarih itibari ile eski BK daki esaslara uygun ve geçerli olduğu, —tarihli kredi sözleşmesindeki kefaletin kredi kartından doğan borçları ve çek taahhüt bedelini de kapsadığı, bilirkişi raporuna göre,—— nolu şirket kredi kartı yönünden,— asıl alacak, —işlemiş faiz, — tazminat kredisi yönünden, ——- hesaplandığı, hesaplamanın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, rapora uyularak davacı vekilin talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67/2. maddesine göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan, borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurların bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. ———
Bu kapsamda somut olayda, itiraza konu alacağın likit olduğu anlaşılmakla, kabul edilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalılar —– şirketten tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
—— dosyasındaki itirazın kısmen iptaline,
— nolu şirket kredi kartı yönünden, —– yönünden aynen devamına,
Çek taahhüt bedeli tazminat kredisi yönünden, ——yönünden takibin aynen devamına,
Toplam hükmedilen alacakların %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 565,84 TL harçtan peşin alınan 66,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 499,75 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 392,66 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 95,29 TL harç ile 1.613,10 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.540,09 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, ———Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/04/2021