Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/828 E. 2018/740 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/828 Esas
KARAR NO : 2018/740

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/07/2015
KARAR TARİHİ : 13/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 20/07/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirket müvekkil şirkete gönderilen 04/03/2014 tarihli teklifte müvekkilinin teknik bilgileri teklifte bildirilen biri 12.000 TL ikisi 15.000 TL olmak üzere toplam 3 adet yatık polyester su deposu sipariş edildiği, 05/03/2014 tarihinde mal bedelleri toplamı olan 8.673,00 TL davalı şirkete ödendiğini, davalının bedelini almasına rağmen teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkilinin Kartal —-Noterliğinin 27/05/2014 tarih ve—-Yevmiye nolu ihtarname yolladığını, ihtarnameye rağmen itirazda bulunmadıklarını, İstanbul Anadolu—-İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 01/09/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; talep ettiği depoların kendilerine teslim edildiğini, ancak davacının emanetten alındığı gibi hiçbir ticari teamüle sığmayan bir iddia ile depoları iade etmek istediklerini bildirdiklerini, iadeyi kabul anlamına gelmeksizin depoların kendilerinde kaldığı sürede kullanım ve yapranma bedeli doğduğu, buna hiç değinilmediğini belirterek davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—- Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabının geldiği,
İstanbul Anadolu—-.İcra Müdürlüğünün—- İcra dosya aslının geldiği,
Dobsya konusunda uzman bilirkişi Mali Müşavir bilirkişi —-‘a tevdi edilerek rapor alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı hakkında Kartal —-Noterliğinin 27.05.2014 tarihli ihtarnamesinden kaynaklanan alacak için 8.673 TL nin ticari avans faiziyle tahsili amacıyla 08.08.2014 tarihinde icra takibi yaptığı, davalının hiçbir borcu olmadığı ve takipte belirtilen ünvanın kendilerine ait olmadığı gerekçesiyle takibe itiraz ettiği ve bu sebeple takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf, her ne kadar takip talebinde belirtilen —-San.Tic.Ltd .Şti ünvanının kendisine ait olmadığı gerekçesiyle itiraz etmiş ise de itiraz dilekçesinde belirttiği adresle takip talebinde belirtilen adresin ve vergi numaralarının aynı olduğu, itiraz dilekçesinde şirket ünvanını —- San.Tic.Ltd .Şti olarak belirttiği, yani ünvanın — olması gerekirken takip talebinde — olarak belirtildiği, tek farklılığın bu husus olduğu, ünvanın diğer kısımlarının davalı ünvanıyla aynı aolduğu, nitekim bu hususun maddi hatadan kaynaklandığının açık olduğu, zira takip yapılan şirketin vergi numarasının ve faaliyet adresinin doğru olarak belirtildiği görülmekle bu itiraz nedeni yerinde görülmemiştir.
Tarafların tacir olmaları nedeniyle ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmasına dair karar verilmiş, davacı taraf mahkemenin belirlediği süre içerisinde defter ve belgelerinin bulunduğu yeri bildirmiş ise de davalının herhangi bir yer bildiriminde bulunmadığı görülmüş,
Davacının incelenen defterlerine göre ; 2014-2015 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davacının defterlerine göre davalıdan 4.543 tl alacaklı gözüktüğü, —- nolu 4.130 tl bedelli faturanın davacının defterlerine kaydedildiği bildirilmiştir.
Taraflar arasında polyester su deposunun alımıyla ilgili ticari ilişki bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacının davalıdan 2 adet 15.000 litrelik yatık polyester depo ve 1 adet 12.000 litrelik yatık polyester depo siparişi verdiği, davacının 05.03.2014 tarihinde davalının hesabına 8.673 tl gönderdiği konusunda da uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı taraf, davacının paket ürün siparişinde bulunduğunu, fakat sadece 3 adet su deposunun parasını gönderdiğini, teklif bedeli tam olarak ödenmediği için ifa yükümlülüğünün doğmadığını, ürünlerin teslimine hazır olmalarına rağmen aradaki anlaşmazlıklar nedeniyle sipariş formundaki ürünlerin teslim edilemediğini, depoların emaneten verildiği iddiasının doğru olmadığını,bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu dile getirmiş ise de dosyada yer alan ” satın alma sipariş formu ” na göre davacının davalıdan KDV dahil toplam tutarı 8.673 TL olan 3 adet polyester depo siparişinde bulunduğu, ödeme şeklinin havale olarak belirtildiği, davacı tarafından banka havalesi yoluyla davalının hesabına 05.03.2014 tarihinde 8.673 tl nin gönderildiği, davalı tarafından davacı ünvanına düzenlenen ve 2 adet 10.000 litrelik deponun teslimine ilişkin 25.04.2014 tarih ve —-seri nolu 4.130 tl bedelli faturanın davacının sipariş verdiği ürünün gerçek teslimine ilişkin bir fatura olmadığı, zira davalı tarafından düzenlenen 25.04.2014 tarihli —- nolu sevk irsaliyesinde yani faturanın tanzim edildiği gün düzenlenen ve ürünün teslim edildiğini gösteren sevk irsaliyesi üzerinde açıkça ” Not: 25.04.2014 tarih ve —-nolu irsaliyedeki iki adet on tonluk depo emanet olarak alınıyor. Siparişteki 2 adet 15 tonluk 1 adet on tonluk polyester depo geldiğinde irsaliyedeki depolar iade edilecektir.” şeklindeki açıklamadan ürünlerin emaneten verildiği, asıl ürünler teslim edildiğinde emanet ürünlerin geri iade edileceğinin anlaşıldığı, dolayısıyla emanet verilen ürünlerin gerçek ürün yerine geçemeyeceği, ihtilafın sipariş verilen ürünlerin teslim edilmemesinden kaynaklandığı, zira davacı tarafından gönderilen ihtarnamede emanet ürünlerin kullanılamadığı ve teslime hazır olunduğunun belirtildiği, buna rağmen asıl ürünler teslim edilmediği için davacının parasının iadesini istemekte haklı olduğu, davalının itiraz nedenlerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmakla , davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Alacak miktarının faturaya dayalı olup banka aracılığıyla gönderildiği için belirli bulunması gözönüne alınarak davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç ulaşmasına neden olan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tarafların tacir olup işin ticari nitelikte bulunması nedeniyle takipten itibaren asıl alacağa ticari avans faizi uygulanmasına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın KABULÜ ile ,
Davalının İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün —- E. Sayılı dosyasında yapılan takibe itirazın iptali ile takibin 8.673 TL üzerinden devamına,
Takipten itibaren asıl alacağa yıllara gören değişen oranda ticari avans faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın belirli bulunması göz önüne alınarak 8.673 TL’nin % 20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Davacı tarafça yapılmış 27,70 TL başvurma harcı, 148,12 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 179,92 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak 709,70 TL masraf olmak üzere toplam 889,62 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 592,45 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 148,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 444,33 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2018