Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/725 E. 2021/265 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/725 Esas
KARAR NO: 2021/265
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2015
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket tarafından Davalı şirket aleyhine,—— dosya ile ilamsız icra takibine başlatıldığını, davalı borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine karşın———- borcu olmadığı ile ticari faiz talep edilemeyeceği itirazında bulunarak takibi durdurduğunu, müvekkili davacı şirket tarafından davalı şirkete muhtelif tarihlerde fatura karşılığında—– yapıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkil şirketin üzerine düşen yükümlülüğü tam ve eksiksiz yerine getirmiş olmasına rağmen davalı şirketin kendisine teslim edilen —— müvekkili davacı şirkete vadesinde ödemediğini, davalı şirketin müvekkil şirketten yapmış olduğu satın almalara ilişkin kendisine gönderilen faturalara itirazda bulunmayarak bunları kabul ettiğini, ancak bedellerini ödemediğini, borçlu aleyhine başlatılan icra takibi borcun tamamının —- olduğunu ispat etmekte olduğunu, yani borçlunun inkâr ettiği —–kısmın yargılamaya muhtaç olmadığını, davalı borçlu şirket tarafından yalnızca yasal faiz istenebileceğinin iddia edildiğini, ancak bu talebin hatalı olduğunu, zira ilgili kanun uyarınca ticari işlerde taraflar arasında sözleşme bulunmasa dahi ticari temerrüt faizi talep edilebileceğini, dolayısıyla taraflar arasındaki iş ticari iş olmasından dolayı talep edilebilecek faizinde ticari temerrüt faizi olacağını, dava konusu alacağın likit olduğunu, davalı yanın basiretli bir tacir olmanın gereği ile müvekkili davacı şirket ile yaptığı satış ve kiralama işlemleri neticesinde aldığı mal ve faturayı, yaptığı ödemeleri, dolayısıyla borcun miktarını belirlemek için gereken bütün unsurları bildiğini veya bilebilecek durumda olduğunu bu sebeple borçlu davalı şirketin ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğu iddia ederek, davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın kabulünün taraflarınca mümkün olmadığını, zira davacı personeli —- tarafından müvekkile verilen —– tarihli yazılı belge ile —- adet boş—- —- geri alındığı ve hesabın kapatıldığının belirtildiğini, bunun üzerine müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ve borçlu oldukları miktar olan —–kabul edilerek, fazlası için takibe itiraz ettiklerini, dava değeri itibariyle tanıkla ispatın mümkün olması sebebiyle tanık dinletmek istediklerini, davacı şirketin personeli olan dava dışı —- bu konuda isticvabını talep ettiklerini, ayrıca davacı şirketin —- alacaklı görünmesinin mutlaka alacaklı olduğu anlamına gelmeyeceğini savunarak, davanın reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup, İİK.’ nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —— sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı tarafından davalı aleyhine toplam ——— alacağın haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış olup taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda dosyanın bir mali müşavir bilirkişiye tevdii sağlanmış olup bilirkişi raporu dosyaya kazandırılmıştır.
Yapılan yargılamada ve incelemede davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmiş olup davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiştir. Davacı şirket kendi defter ve kayıtlarında davalı taraftan —– alacaklı olarak görünmektedir. Ancak davacının kendi ticari defter ve kayıtlarında alacaklı olarak görünmesi davacının iddialarını tek başına kanıtlamaya yeterli değildir. Zira bu noktada davacı tarafın cari hesabı oluşturan faturalardaki mal veya hizmetleri davalı tarafa verdiğini de ispatlaması gerekmektedir. Bu hususta davalının —- dosyaya kazandırılması adına vergi dairesi ile yazışma yapılmış olup davalı tarafından herhangi bir bildirimde bulunulmadığı mahkememize izah edilmiştir. Davacı tarafından takip tutarının tamamı için değil yalnız bir kısmı için itirazın iptali istenmekte olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında bir ticari ilişki olduğu davalının yaptığı ödemeler neticesinde tespit edilmekle davacının açık hesabı oluşturan faturalarının incelenmesi neticesine yalnız ——– tarihli faturalar yönünden teslim olgusunun ispatlanabildiği diğer faturalar yönünden ispatlanamadığı anlaşılmış olup davacının ispatlanabilen alacak miktarı —-olarak tespit edilmiştir. Ancak davacının kendi ticari defterlerinde davalının yaptığı ödemeler de görünmekle birlikte yapılan ödemelerin davacının ispatlanan alacağının çok daha üstünde olduğu görülmüştür. Bu nedenle davacının davalıdan herhangi bir alacağı bulunmamaktadır.
İzah olunan gerekçeler ile davacının davasının ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspatlanamayan davanın reddine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 15,23TL harçtan mahsubu kalan 39,17 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren kesin olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021