Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/62 E. 2019/178 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/62
KARAR NO : 2019/178
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/01/2015
KARAR TARİHİ: 05/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili verdiği dava dilekçesinde özetle;Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Poliçesi ile davalı şirkete sigortalı bulunan —— plakalı aracın ——tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde müvekkili …’ın mağduriyetine sebep olduğundan davalı şirketçe ödeme yapıldığı, ancak işbu talihsiz kaza sonucunda maluliyetine sebep olunan müvekkil için yapılan ödeme miktarının oldukça düşük olduğu, ayrıca her ne kadar davalı şirket tarafından müvekkilin vücut fonksiyon kaybı tespiti yapılmış ve İşbu oran üzerinden ödeme yapılmış ise de müvekkilin vücut fonksiyonlarında meydana gelen kayıp oranı belirlenen orandan oldukça yüksek olduğu, müvekkilin trafik kazasının meydana getirdiği olumsuz etkilerden dolayı iş gücü kaybı ve ayrıca kazadan sonra çalışamamasından dolayı maddi kazanç kaybına uğradığı, bunun yanı sıra müvekkilin maluliyeti, bundan sonra yapacağı işleri başkalarına nazaran çok daha fazla zaman ve emek harcayarak yapmasına neden olacak ağırlıkta olduğu, olayda davalı … şirketinin yapmış olduğu eksik ödemeden dolayı sorumlu olduğu, davalı şirketin usul ve yasaya açıkça aykırı olarak belirlediği tazminat miktarının müvekkilin mağduriyetini gidermediğinden ve ayrıca müvekkilin vücut fonksiyonlarında meydana gelen kayıp oranının daha fazla olması nedeniyle huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, maddi tazminat miktarının mahkemece yapılacak İnceleme ve bilirkişi tespitinden sonra belirlenmesi, fazlaya İlişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL olmak üzere maddi tazminatın davalı şirkete başvuru tarihinin 8. iş günün bittiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle ile birlikte davalıdan tahsiline talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davadan önce davacı tarafın başvurusu üzerine ———no’lu hasar dosyası kapsamında hesaplanan —–TL tazminat tutarının İbraname karşılığı —— tarihinde ödendiği, ibranamenin geçersiz sayılmasının mümkün olmadığı ancak tutarda açıkça ve fahiş bir fark olması halinde kabul edilebileceği, şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğu, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenmesi gerektiği,——tarafından bir ödeme alınıp-alınmadığının araştırılması, işlemiş dönem için olay tarihi ile hüküm tarihi arasındaki ortalama tarihten, işleyecek dönem için hüküm / rapor tarihinden faize hükmedilmesi gerektiği, talep edilen faiz türünün yasal faiz olması gerektiği, dava konusu alacak ödendiğinden, ibraname ile ödenen tutar ile zarar arasında bariz fark söz konusu olmaması nedeniyle KTK 111 gereği davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava ;Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)istemine ilişkindir.
Davacı vekili mahkememize hitaben verdiği 01/03/2019 tarihli dilekçesinde davadan sulh oldukları için ferağat ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili 01/03/2019 tarihli dilekçesi ile ibraname ve feragatname sunumu ile davanın reddine karar verilmesini vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin taleplerinin olmadığını beyan etmiştir
Sulh HMK mad. 313-315 maddelerinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yaptıkları bir sözleşmedir. Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh ve ibra yetkisinin bulunması hususu da göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 313,314 ve 315 v.d. maddede düzenlenen sulhe ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak; taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında HMK m.315/1 son hükmü uyarınca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Sulh ön inceleme aşamasından sonra yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 29,60 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 5,54 TL harçtan mahsubu ile eksik alındığı anlaşılan 24,06 harcın karar kesinleştiğinde davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi12/03/2019