Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/537 E. 2019/67 K. 05.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1359 Esas
KARAR NO : 2019/250
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ: 26/03/2019
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından, davalı şirkete ait aracın tamir ve yedek parçalarının takıldığını; buna karşılık olarak da davalı firmaya —- tarih ve ——–TL bedelli fatura düzenlenerek gönderildiğini; bu faturanın 13.097,00 TL’lik kısmının davacıya ödenmediğini; ödemeyen fatura alacağı üzerine davacı tarafından İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ——— sayılı dosyasından takip başlatıldığını; başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini; davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı yanca gönderilen tebligatın davalı yanın tebligata ehil yetkilisine tebliğ edilmediğini; davacı yanca düzenlenen ve davaya konu edilen faturanın doğru olduğunu; ancak, borçlarının karşılığının ayrı ayrı zamanlarda düzenlenen çeklerle ve ——– makbuzlarla ödendiğini; bu nedenlerle, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, davacı yanın %20 haksız takip tazminatı ile tecziyesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; davacı tarafından, davalıya yapılan faturalı mal ve hizmet satışından kaynaklı alacağını tahsil için giriştiği icra takibine, davalının yapmış olduğu itiraza yönelik yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine; ilişkindir.
İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ———- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ———– tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun ————olduğu; asıl alacak + işlemiş faiz toplamı ——— TL tutarındaki alacağın, fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; örnek no:7 ödeme emrinin borçluya ——— tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilince verilen ————– havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce 28/03/2014 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre; davacının ——–tarihli ve ———-TL bedelli faturaya dayalı takip yaptığı, davalının cevap dilekçesi ile bu faturaya ilişkin borcu kabul ettiği ancak ödeme definde bulunduğu, buna ilişkin 7 farklı makbuz, EFT ve virman sunduğu, davacının cevaba cevap dilekçesi ile ——- tarihli makbuz ve ——- tarihli virman dışında yapılan ödemeleri “diğer miktarlara ilişkin ödeme alındığı müvekkil şirket tarafından inkar edilmemekte aksine kabul edilmektedir” demek suretiyle kabul ettiği, bu ödemelerin başkaca faturalar ile mal ve hizmet teslimine ilişkin olduğuna dair ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, bu hususun ispatlanamadığı, davacı vekilinin 05.02.2016 tarihli “bir kısım beyanlarımız” konulu beyan dilekçesi ile takibe konu fatura dışında davalının yapmış olduğu ödemelere ilişkin olduğunu belirttiği iki adet daha fatura sunduğu, itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava türü olduğu ve Hmk. madde 141 gereği iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının başlamış olduğu değerlendirilmekle; davacının davasını ispat edemediği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 02.102015 tarihli “bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarımızın sunulması” konulu beyan dilekçesi ile yemin teklifinde bulunduğunu belirtmiş, mahkememiz 20/06/2017 tarihli (8) nolu celsesinin (2) nolu ara kararı ile davacı vekiline yemin delili ile ilgili beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı vekilince 02/02/2018 tarihinde yemin metni sunulmuş, yemin metnini içerir ihtaratlı davetiye davalıya Tebligat Kanunu 35. Maddesi gereği tebliğ olunmasına rağmen davalı şirket yetkilisi mahkememiz huzurunda yemin eda etmemiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu 2015/2 Esas, 2017/1 Karar ve 03/03/2017 tarihli kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan davalarda tarafların dava ve cevap dilekçeleri ile delil listelerinde “sair deliller, her türlü delil” gibi ibarelerin bulunması halinde tarafların yemin deliline başvurmuş sayılmayacakları ve bu kapsamda hakimin ispat yükü kendisine düşen tarafa ” yemin teklifinde bulunma hakkı”nı hatırlatamayacağına karar vererek mülga 1086 sayılı kanun dönemindeki uygulamaya son vermiştir.
Somut olayda; yukarıda açıklanan gerekçeler ile davacının davasını ispatlayamadığı, davada iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının istisnalarının işlerlik kazanabileceği bir durumun da olmadığı, dava dilekçesinin deliller kısmında yemin deliline açıkça dayanılmadığı bu itibarla davacının davalıya yemin teklif edemeyeceği, dilekçesinde dayanmadığı bir delil ile davasını ispat edemeyeceği değerlendirilmekle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sübut bulmayan davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 269,60 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 225,20 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı 19,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/03/2019