Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/530 E. 2019/265 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/602
KARAR NO : 2019/418
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/05/2017
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili davalı borçlular aleyhine İstanbul Anadolu 22 İcra Müdürlüğünün nezdinde——– esas sayılı dosyası ile Genel Haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlattıklarını ödeme emrinin borçlulara tebliğ üzerine yapılan itiraz neticesinde icra takibinin durduğunu , davalı ———-davacı banka ile —- tarihinde———– TL limit ile Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığını ve kredi kullandığını,diğer davalı takip borçlular———— ise iş bu Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu ve meteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını ve kredi borcundan aynı derecede sorumlu olduklarını, davalı asıl borçlunun talebi üzerine, davacı bankanın —— tarihinde ———– TL limit tanımlandığını, ——- tarihli vadesiz hesap ekstresi ——- tarihli kredi kullandırım talimatı———- tarihli geri ödeme planı dikkate alınarak, borçlunun kullandığı kredi borcunu gerektiği şekilde ödemediğniden dola geri ödeme plakanı dikkate alınarak imzalanan ———- İİK 68/b maddesi gereği —– tarihi itibariyle —- Noterliğinin ————– yevmiye nolu hesap özeti ve ihtarname ile hesabın kat edildiğini, ihtarın tebliği sonrasında herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle davalı borçlular aleyhine İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosya ile icra takibi başlanıldığını, takip talebinin—- TL sini ——- nolu kredi mevduat hesabının — TL sini —— nolu muhtelif alacaklar hesabının ———- TL sını ——– nolu muhtelif alacaklar hesabı —- TL sını——– nolu muhtelif alacaklar hesabının ve 598,99 ihtarname masrafından oluştuğunu , takip ile ilgili ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ üzerine davalıların borca faiz oranları faiz ve ferilerine itiraz ederek başlatılan icra takibinin durdurulduğunu, taraflarca imzalanan sözleşmenin 14 maddesinde asıl borçlu ve kefillerin sorumluluğunun sarih olarak açıklandığını yine sözleşmenin 14 ve 33 maddeleri gereği takibe konulan kredili mevduat için % 30,24 ve muhtelif alacak hesaplardan kaynaklanan borçlar için % 50 oranında gecikme faizi uygulanmasının sözleşme ve mevzuata uygun olduğunu, bankanın TCMB na gönderdiği faiz bildirimde açıklanan faizlerin uygulandığını , banka tarafından kredi kartı açısından belirlenmiş azami akdi ve geçikme faiz oranları——— tarihli basın duyusu da rikkate alınara——— tarihli e 29153 sayılı R.Gde yayınlanan kredi kartı işl uygulanacak azami faiz oranları hakkında tebliğ( 2————- ile ———-tarihli ———-sayılı tebliğ esasları çerçevesinde değerlendirildiğini ve uygulandığını, söz konusu tebliğde, kredili mevduat hesaplarına uygulanacak faiz oranlarının da kredi kartlarına uygulanan azami faiz oranlarını geçmeyeceğinin de belirtildiğini, müvekkili bankanın kredi kartı ve KMH/KTH için uygulanacağı azami faiz oranlarına ilişkin——- tarihli bildirim yazısında açıklama yaptığını, kredi mevduat için açıkladığı % 2,5×12=%30,24oranının mevzuata ve sözleşmeye uygunluğunu , 6102 sayılı TTK 8/1 md ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir ve 9 md de Ticari işlerde,Kanunui ana para ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümleri uygulanır açıklamalarının yer aldığını 3095 sayılı kanun karşısında 6102 sayılı kanunda belirtilen 8 ve 9 maddelerin özel hüküm niteliğinde oludğundan bahisle belirtilen ve uygulanan faiz oranlarının doğru olduğunu( 6098 sayılı TBK 88. Ve 120 maddeleri hüküklerinin ticari işlerde uygulanmayacağının kabulü gerektiğini) Borçlunun yalnız başına ve ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda bulunması nedenile alacağı likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü gerektiğini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini itirazın iptali ile takibin devamına talep etmiştir
Davalılar vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle;müvekkillerinin sektöründe yüksek tonajda ithalat yaptığını kur artışlarından olumsuz etkilendiğini , müvekkil şirket aleyhine bir çok dava açıldığını piyasada halen iş yaptığını, şirketin hiçbir zaman temerrüde düşmediğini, kredi sözleşmesi ile bankaya tanınan borcu muaccel hale getirme konusundaki yetkinin döviz kurunun zirve yaptığı zamanda kullanılmasının iyi niyetli bir hareket olarak değerlendirilemeyeceğini, şirketin bankaya olan borçlarını ödemeyeceğine dair bir şüphe olmamasına rağmen kat mektubu gönderilmesinin kötü niyetli davranış oludğunu , davacı tarafça takibe konulan asıl alacak miktarının kabulünün mümkün olmadığınısözleşmede bile belirtilmeyen % 48 faizin fahiş gabin olduğunu davanın reddine talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalılar hakkında girişilen İstanbul Anadolu 22. İcra Dairesi’nin ———– Esas sayılı dosyasında davalılar ———– tarihinde icra takibine itirazdan feragat edilmekle dava konusuz kalmıştır.
Davacının icra takibine devam ederek alacağını cebri icra yoluyla tahsil etmesine engel bir durum olmadığı, davalılar takibe vaki itirazından feragat ettiği için mahkememizin karar vereceği bir uyuşmazlık kalmamış bulunmaktadır.
Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir. (HMK m. 326/1) Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder şeklindedir.
Dosya kapsamından, davalı tarafın davaya konu itirazdan feragatinin dava tarihinden ve bilirkişi raporundan sonra gerçekleştiği, davacının davasında haklı olduğu yapılan yargılama, usulüne uygun alınmış dosya ile uyumlu denetime elverişli bilirkişi raporu ile sabit olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminatı, yargılama masrafları ve vekalet ücreti davalı taraf aleyhine hükmedilmiştir.
Davalıların icra takibinde yaptıkları itirazdan feragat ettikleri anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına; takip konusu alacak likit olduğundan davalılar aleyhine % 20 oranına tekabül eden; icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)İtirazın iptali talebine konu icra takip dosyasının davalı tarafça icra takibine konu alacakla ilgili olarak itirazından feragat etmiş olması nedeniyle itirazın iptali talepli dava konusuz kalmış olmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-)57.268,10-TL’lik miktarın % 20’si oranında (11.453,62-TL) icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken maktu karar ve ilam harcı olan 44,40 TL’nin davanın başında davacı tarafça peşin olarak yatırılan 691,66 TL’den mahsubu ile geriye kalan 647,26 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde halinde davacıya iadesine,
4-)Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.649,49 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL karar ve ilam harcı toplamı 75,80 TL ile 1.778,50 TL.olan ( tebligat, müzekkere , bilirkişi ücreti olan ) yargılama giderinin davalılardan müştereken ve meteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-)Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2019