Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/515 E. 2022/40 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/515 Esas
KARAR NO: 2022/40
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 05/05/2015
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —- şirketi ile yapmış olduğu sözleşmeye istinaden firmanın ürünlerini satıp satış üzerinden de——– olduğunu, müvekkilinin —– diğer davalı — olduğunu,—- —- adına müvekkilinin satışlarını kontrol ettiği, onun şirketin satış stratejisine uygun satış yapmasını sağlayan, yeni üyeler bulmasında —– olduğunu, — şirketi tarafından —– toplantılarından şirket temsilcilerinin sürekli olarak —güvenmelerini, onların şirketin güvenilir temsilcileri olduklarını onların sözlerinden çıkmalarını telkin ettiğini, Davalı —— olduğunu —— burada kendi adanı bankalardan aldığı — ödeme cihazları bulunulduğunu, aynı zamanda —- cihazlarının mevcut olduğunu şirketin fiilen—- tarafından idare edildiği, aynı zamanda davalı — ürünlerini pazarlayan da üst düzen bir — olduğunu, davacı — davalı ——- sıra grubunda bulunduğunu, davalının eski ve kıdemli—olduğundan müvekkilinden daha fazla prim almaya hak kazandığının, Davalı —- vasıtasıyla ürünlerini pazarlayan bir şirket olduğunu, yirketin serbest girişimcilerine hem son kullanıcıya yaptıkları satış tutarın üzerinden prim vermekte olduğunu hemde daha alt sıra girişimcilerin yaptıkları satı tutarı üzerinden kademeli olarak daha üst girişimcilere prim ödediğini, şirketin prim mikatrlarını aylık satış miktarları üzerinden hesapladıklarını, ancak şirketin en belirgin ve davanın da ilgilendiren satış politikasının ürünlerin — ler tarafından stok yapılamsını kesinlikle yasak olduğunu, — tarafından bir ay içerisinde şirketten alınan ürünlerin en az %70’nin satılması gerektiğini, bir ay içerisinde bu oranda bir satış yapılmazsa bu şart sağlanıncaya kadar—-ilave ürün satışı yapılmadığını, Davaılardan ——–daha üst sıradaki —-eşitli tarihlerde davacı müvekkilini arayarak kredi kartlarından şirkete ödemeler yapılmasına müsaade etmek suretiyle kendisine bor para vermesini, bu borç paralarla şirketten daha fazla ürün alacağını çünkü ürün satışlarının çok arttığını, satışlardan elde edeceği kazançlarla borcunu derhal ödeyeceğini söylediğini, şirketin politikasının gereklerini bilen —– kredi kartalrından çekim yaptırmak suretiyle borç para vermekte bir sakınca görmediğini, kendisinden her kredi kartından çektirme talebi yapldığından bir önceki ürünlerin satıldığını, bu satıştan şirket tarafından primler ödendiğini dolayısı ile kendisi tarafından verilen borç paraların da davalı — tarafından kendisine kısa zamanda ödeneğini düşündüğünü, ve davalı—- müvekkiline olan borcunun bir kısmını da çeşitli tarihlerde geri ödediğini, Müvekkilimizi kendisine her talep geldiğinde hem kendi şahsına ait kredi kartlarının hemde eşi olan diğer davacı ile ortak olan kredi kartlarını davalı —–kullandırdığını, davalının ise bu kartlardan kendisine ve hissedarı bulunduğu —- cihazlarından çekimler yapmak suretiyle — ürün bedellerini ödeme yapmadığı, kredi kartlarının kullanılarak davalı— borç para verildiğini, davalı bunun yaklaşık — geri ödeyemeyince müvekkillerinin ekonomik olarak sıkıştığını ve kredi kartı borçlarını ödeyebilmek için aylık olarak yaklaşık— kira getiri olan arsasını — satmak zorunda kaldığını, böylece müvekkilinin —– — tutarındaki kira gelirinden de mahrum kaldığını, müvekkilinin uğradığı zararın davalı — borç olarak verildiğini ——–borcunu icra takibine maruz kalmadan ödeyebilmek için satmış oldukları evden almaktan mahrum kaldıkları — tutarındaki kira gelirleri olduğunu toplamda —- borç olduğunu, malların satışının yapılmayarak bu şekilde stoklanmasının sebebinin davalı— kötü niyetli olanak alt —– — adına sipariş vermek suretiyle satamayacak derecede çok mal satın almış olmasının yanında — — basiretli bir tüccardan beklenen gerekli gözetim ve denetim faaliyetlerin ihmal etmiş olmasından ancak şirketten satın alınan ve satışı şirkete bildirilen bütün malların kayıtlarının şirkette mevcut olduğunu, müvekkilinin uğramış olduğu u zararın tamamından davalı —- müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından davalı — ödemelerini yapılması için her ayın — düzenli ödenmesi ihtar edilmiş ise de ödemelerin yapılmadığını, yine müvekkili tarafından davalı —- tarihinde müvekkillerinin mağduriyetlerinin giderilmesini talep etmiştir ancak — ödeme yaptığını, bu ödemenin uğramış oldukları zararı karşılamadığını, işbu sebeplerle fazlaya ilişşkin haklarını saklı kalmak üzere şimdilik —- tarihinden itibaren işlemiş en yüksek reeskont faiziyle birlikte davalılarca müştereken ve müteselsilen davacılara ödenmesini yargılama giderleri ile kanuni vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etimştir.
CEVAP:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalılardan — şirketi —- satmak üzere kurulan bir şirket olduğunu, satışını ise yapmış olduğu sözleşmeye istinaden her satıştan prim kazanan—— yapmakta olduklarını ——tarafların distribütörler olarak da adlandırıldığını, serbest girişimci veya distribütör her satılan üründen —–aldığını, ayrıca o ay sattığı ürünlerden sonraki gelen ayın — belirli miktarda prim aldığını, primler satılan malın miktarına göre belirlendiğini, davacı —– davalı müvekkili —- bağlı olarak çalışan bir alt serbest girişimci olduğunu her alt serbest girişimcinin sattığı ürünlerden üst serbest girişimci de belirli oranda pirim aldığını, sistemin tamamen çok çalışanın çok kazanması üzerine kurulu olduğunu, ancak alt serbest girişimcinin almış olduğu primlerin her zaman daha da fazla olduğunu, alt serbest girişimcilerin ürün almak istedikleri zaman kendi başına ürün alamadıklarını, daima üst serbest girişimcinin kontrolünde ve siparişi üzerine ürün aldığını, yani davacı—– şirketinden direk olarak ünün almasının mümkün olmadığını, Davalı —–ürün aldığını, tüm satışların peşin para üzerine olduğunu, ürünün parası ödenmeden hiçbir zaman ürün verilmediğini, ancak davacı olan —- almış olduğu ürününü bedelini peşin olarak ödemesi gerektiğini, bunun içinde davalının iş yerinde bulunan —- davalı müvekkilinin çekim yapmakta ve bunu parasını davalının hesabına geçtikten sonra bu paranın — —hesabına yatırıldığını, böylece ürün alındığını, davacı tarafın davalı müvekkiline iş yerinde bulunan ürünleri ile kendilerinde bulunan ürünleri ise —ade ettiğini, bunun karşılığında para iadesi aldığını, fakat alınan para zararlarını karşılamadığını, bunun içinde —- zorlamak ve parasını alabilmek için işbu davayı açtıklarını, davacı vekilinin davalı müvekkile borç para verildiği yöünündeki iddiasının gerçek olmadığını, davacının hiçbir zaman borç para vermediğini, davacı tarafın —– şirketinden nasılsa satarız mantığı ile nihai satıcıdan sipariş almadan prim almak ve şirket nezdinde seviyesini yükseltmek ve bir üst serbest girişimci olmak için %30 indirimli ürün almak sureti ile stok yaptığını yaptığı stok ürünleri satamayınca bu kez başkaca kredi kartı ile davalı müvekkiline ait pos cihazından çekim yaptırdığını ve kredi kartı borçların ödemek istediğini, stok ürünlerin satamayınca zora girdiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde davacının davalıya kredi kartı ile — borç para verildiğini, bunun yaklaşık —geri ödediğini ancak —geri ödeyemediğini beyan ettiğini, davacının —- şirketine satın olduğu ürünlerin bedelinin davalının ——-çekim yapılmış olmasını davalıya borç para olarak gösterme gayreti içinde olduğunu, davacıların para kazanmak hırsı ile hareket ettiklerine ve kredi karşı ile mal aldığını ve ödeyemeyince başka kredi kartı ile borçlarını kredi kartlarının borcunu ödemeye çalıştığını işin içinden çıkamadığını ve dava yolu ile müvekkilinden parasını istediğini, müvekkiline davalı tarafın borç para vermediğini, işbu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— Vekili Cevap dilekçesinde özetle; Davanın müvekkili yönünden hukuki dayanağının olmadığını, davanın müvekkili yönünden MK 2. Madde hükmüne aykırı olduğunu, zarar ile müvekkilini herhangi bir eylemi arasında illiyet bağını bulunmadığını, — — kazan elde edip aynı zamanda da dağıtım ağı kurulabilen bir doğrudan satış işi olduğunu, doğrudan satış yöntemi ile ilgili ayda sattığı veya kurduğu dağıtım ağının sattığı — — satışlarından kazanç elde eden kişi olduğunu serbest girişimci ———-açıkça yazılı olan serbest girişimci bir ticari temsilci acenta veya komisyoncu olmadığı kendi adına ve kendi hesabına —- ürün ve hizmetlerini alıp sattığını, her ay sonunda kişilerin ve alt grubundaki diğer kişilerin ürün satışlarına bağlı olarak oluşan toplam puanların dağılımana göre prim seviyeri oluştuğunu buna dayalı olarak da kendilerin hakettikleri seviyenin üzerinden pirim ödendiğini, davacı ve davalı —- borç alacak ilişkisinin yürüyemez haline gelince davalı —- davacının kredi kartı borçlarını zamanında ödeyemediğini, davacının da aldatıldığını belirterek müvekkiline başvuru davalılardan —- şikayetçi olduğunu, müvekkilinin araştırmalarının akabinde davalı —– kendi grubu içinde — ürünlerini pazarlayan ve dağıtımını yapan diğer—- kredi kartlarını kullandığı, bu kartlarla müvekkilinden muhtelif ürün alımını organize ettiği ve ürün bedellerinin diğer davalı —— taksitlendirdiğinin ortaya çıktığını, davacı ile davalı—– satış ve pazarlama planı dışında olduğu davalı —— müvekkilinin ürünlerini satın aldığını ve ürün karışılıklarını müvekkile ödediğini, ortak siparişler karşılığında müvekkilinin hem davacıya hem de diğer davalılara prim ödediğini, davacı ödenen primleri alıp kabul ettiğini, müvekkilinin herhangi bir hukuki ve ticari yükümlüğü olmamasına rağmen davacının müvekkilinden yardım talebinde bulunduğunu, ve belirli şartlar dahilinde davacıya yardımcı olduğunu, müvekkilinin tüm iyi niyetiyle davacının faturalarını dahi ibraz edemediği ürünleri hiçbir zorunluluğu olmamasına rağmen iade aldığını, müvekkilin iade aldığı ürünlerin bedellerine belirli bir iskonto yarar davacıya ödendiğini, işbu sebeplerle haksız ve dayanaksız davanın reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkememizin —–sayılı ilamı ile
“1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, davacılar ile davalılar —- arasındaki ilişki adi ortaklık olmayıp, satış ilişkisidir. Uyuşmazlığın satış ilişkisi çerçevesinde çözülebilmesi için kök —–maddeleri ile ek raporun değerlendirme bölümündeki araştırmanın yapılması gerekir. Öte yandan davalı—— açıdan ayrı kişilikler olduğundan sorumlulukları tayin edilirken, her birinin borcu ayrı tespit edilmeli, gerektiğinde taraf sıfatının bulunup bulunmadığı üzerinde de durulmalıdır. Mahkemece bu yönler gözetilerek yapılacak araştırma sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” denilerek bozulduğu dosyanın mahkememize döndüğü görüldü.
Mahkememizce yapılan yargılama ve inceleme kapsamında bozma ilamından önce rapor hazırlamış olan heyetten ek rapor alınması sureti ile eksiklikler giderilmeye çalışılmışsa da bu ek raporun somut bir izahat ve görüş içermediği anlaşılmıştır. Akabinde ise dosyanın bir mali müşavir ve bir borçlar hukuku alanında nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye tevdii sağlanarak bozma ilamı üzerine rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunun mali tespitlerindeki hatalar ek rapor ile giderilmiş olup işbu raporun yalnızca mali bilirkişi tarafından hazırlanan kısmına itibar edilmiştir.
Öncelikle dosya üzerinde yaptığımız genel hukuki tespitlere yer vermek doğru olacaktır. Davada ispat yükü önem taşımaktadır. Kural olarak ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu noktada tarafların iddia ve savunmalarının incelenmesinde davacı tarafça ödünç verilen—- bir paranın bulunduğu ve bu paranın yalnız — iade edildiği ayrıca kira kaybı olduğu belirtilerek ——- bir kısım munzam zararın talep edildiği, mahkememizin bozulan kararında munzam zarara ilişkin talebin reddedildiği, davacı vekilince bu konunun temyize konu edilmediği ve bu talep yönünden verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Diğer yandan davacı tarafından davalı — açılan dava hakkında verilen kararın ise —– ilamında açıkça davacı tarafın temyiz itirazlarının tamamının reddedilmiş olması nedeni ile kesinleştiği anlaşılmıştır. Gelinen son noktada mahkememizce yapılması gereken yargılama davacıların ödünç verildiği iddia olunan paranın iadesi ve miktarının yalnız davalılar —– talep edilip edilemeyeceği hususlarında olmalıdır. Bu kapsamda yapılan yargılamada az yukarıda izah olunduğu üzere davacının ispatla yükümlü olduğu hususlar belirtilmiştir. Ancak kredi kartı ekstrelerinde yapılan inceleme ile davacıların davalılara yaptıklarını iddia ettikleri —–ödemenin yalnız—– kısmı ispatlanabilmiştir. Fakat davalı tarafların savunmaları incelendiğinde ise davalı vekili müvekkilinin davacılara banka komisyonu kesildikten sonra kalanını geri ödediğini belirtmiş ve ispat yükünü üzerine almıştır. Fakat taraflar arasındaki bu ilişkide banka komisyonunun kesilerek paranın davacılara iade edileceği hususu ile paranın davacılara geri verildiği hususunun ispat yükü davalılara ait olmakla birlikte davalılar vekilince bu iddiaları ispatlar nitelikte hiç bir delil dosyaya sunulmamıştır. Yalnız taraflar arasında ihtilafsız olan —- ödemenin varlığı kabul mahkememizce kabul edilmekle davacıların talep edebilecekleri miktar —- tespit edilmiştir. Son aşamada ise davacılar vekilince sunulan ıslah dilekçesi incelenmelidir. — tarihinde yatırılan ıslah harcı ve aynı tarihli sunulan ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde talep edilen bedel —-yükseltilmiştir. Ancak bu talep edilen bedel yalnız davalı — istenmiş davalı— bir talep yöneltilmemiştir. Bu nedenle davalı—- de davanın reddi gerekmektedir. O halde davacıların —taleplerinden yalnız yukarıda hesaplanan —üzerinden yalnız davalı— yönünden kısmen kabul edilmesi,—- davanın reddi, davalı —–mahkememizin önceki kararında bu davalı yönünden verilen karar kesinleştiği için karar verilmesine yer olmadığı kanaati mahkememizde hasıl olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın;
1-Davalı —- yönünden REDDİNE,
2- Davalı —-yönünden mahkememizin önceki kararında işbu davalı hakkında verilen kararın kesinleşmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı —-yönünden KISMEN KABULÜ ile 23.788,68 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.625,00 TL harçtan peşin olarak alınan 87,80 TL ile 1.226,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 311,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin daval—- tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı —- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 12.376,28 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —-verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı —-davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.283,75 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —-verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 3.700,00 TL bilirkişi ücreti ve 406,40 TL posta masrafı olmak üzere toplam: 4.106,40 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.097,00 TL’sinin davalı—–tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı ——- tarafından yapılan 80,00 TL posta masrafının davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 58,63 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı—–verilmesine, bakiyesinin davalı— üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı—-tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11- Davalı —– yönünden mahkememizin önceki kararında işbu davalı hakkında verilen kararın kesinleşmiş olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
12-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde —-nezdinde temyiz yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2022