Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/479 E. 2018/116 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

– K A R A R –
ESAS NO : 2015/479 Esas
KARAR NO : 2018/116

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/03/2015
KARAR TARİHİ : 13/02/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 2012 yılında —‘daki bir firmadan ürün satın aldığını; bu ürünlerin hava taşıması yoluyla —‘dan Türkiye’ye getirildiğini; davacının, —‘dan satın aldığı bur ürünlerin taşıma işi ile ilgili olarak 01/04/2012 tarihli — nolu hava taşıma senedi- konişmento (—) tanzim edildiğini; konişmentodan anlaşılacağı üzere —‘daki imalatçı firmanın taşım aracısı (—-) —‘da muhkim —-adlı şirket olduğunu; yine konişmentodan anlaşılacağı üzere taşımaya konu ürünlerin gönderildiği (—-) firma ile davalı şirket olduğnu; konişmentodaki toplam navlun bedelinin 10.458,00 EURO olduğunu; ancak, davalı şirketin gerçek navln bedeli 10.458,00 EURO olmasına rağmen hatalı şekilde navlun bedelini 2.863,00 EURO olarak bildirdiğini; gümrük idaresinde yapılan denetimde durumun tesbit edildiğini; bunun üzerine davacı şirkete ek tahakkuk ve para cezası olarak 11.585,00 TL ek gümrük vergisi ve KDV+34.755,00 TL ceza olmak üzere toplam: 46.340,00 TL tahakkuk çıkartıldığını; ancak, uzlaşma sonucu toplam 26.797,00 TL’nin gümrük idaresine 24/12/2014 tarihinde ödendiğini; davacı tarafından ek vergi ve para cezasının ödenmesi nedeniyle zarara uğradığını; davacının, bu zararlarını gidermesinin davalıdan istemesine rağmen görüşmelerden sonuç alınamayınca davalı şirkete Beyoğlu —–Noterliği’nin 02/01/2015 tarih ve— nolu ihtarnamesinin gönderildiğini; ancak, bu ihtarnameden de sonuç alınamadığını; bu nedenlerle, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının uğradığı zarara karşılık gelen 26.796,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.

Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşımanın 2012 yılında gerçekleştiğini; hiçbir şekilde böyle bir alacağın varlığının kabul etmemekle birlikte zamanaşımı itirazında bulunduklarını; zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini; davacının iddialarının aksine davacının taşıma navlununu bildiğini ve iş bu navlunu—Şti’ne ödediğini; bu durumun—-. Şti’nin —- seri nolu 02/04/2012 tarihli faturası ile sabit olduğunu; davacının navlunu bilmediği iddiasının hilaf-ı hakikat olduğunu; davacının sorumluluğunu gerektiren hiçbir hukuki dayanak bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.

Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan doğan sebeplerden dolayı, davacının uğradığı zararın davalıdan rücuen tazmini istemine; ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler Yrd. Doç. Dr. —-,—- ve — tarafından müştereken düzenlenen esas ve ek rapor içeriğine göre; somut olayda, davacının vergi mahkemesine başvurmadan ve hukuki yolları denemeden doğrudan uzlaşarak ödediği 26.796,00 TL’lik vergi ve cezadan ötürü davalıdan tazminat istemesi yerinde olmadığı gibi, davacının adına tescilli IM — sıralı gümrük beyannamesi yönünden davalının tazminat ile sorumlu tutulabilmesini gerekli kılacak türde kusurlu bir eylemi ile davacının uzlaşma yoluyla ödediği vergi cezası arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını; bu nedenlerle, davacının, ödemek zorunda kaldığını beyan ettiği vergi cezaları için davalıdan talep edebileceği tazminat alacağının bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; uyuşmazlık konusu olmayan bir husus bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirketin 2012 yılında Hollanda’da muhkim bir firmadan satın aldığı ürünleri havayolu taşıması ile Türkiye’ye getirilmesine ilişkin taşıma işinin —-‘da muhkim —- adlı şirket tarafından gerçekleşip gerçekleşmediği; davalı şirketin yurtdışından getirilen ve gümrük işlemlerinin yürütülmesi ve davalı şirkete getirilen ürünler nedeni ile ek tahakkuk ve para cezası ile gümrük ve ek vergisi ve kdv gibi ek mali yükümlülükler doğmasında sorumluluğunu doğuracak taraflar arasında hukuki bir bağ bulunup bulunmadığı; bu bağın bulunması durumunda davalıya ait bir atfıkabil kusurunun bulunup bulunmadığı; davalı savunması saadetinde davacının dava konusu ettiği talep hakkının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; somut olayda, davacının vergi mahkemesine başvurmadan ve hukuki yolları denemeden doğrudan uzlaşarak ödediği 26.796,00 TL’lik vergi ve cezadan ötürü davalıdan tazminat istemesi yerinde olmadığı gibi, davacının adına tescilli —- sıralı gümrük beyannamesi yönünden davalının tazminat ile sorumlu tutulabilmesini gerekli kılacak türde kusurlu bir eylemi ile davacının uzlaşma yoluyla ödediği vergi cezası arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı; bu nedenlerle, davacının, ödemek zorunda kaldığını beyan ettiği vergi cezaları için davalıdan talep edebileceği tazminat alacağının bulunmadığı; bu nedenlerle, davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulmadığından reddine; karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 457,61 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 421,71 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,

3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.215,52 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/02/2018