Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/282 E. 2019/449 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-GEREKÇELİ KARAR-

ESAS NO : 2015/282
KARAR NO : 2019/449

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/02/2015
KARAR TARİHİ : 23/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:02/10/2014 tarihinde kaza sonrası firar eden sürücünün sevk ve idaresindeki ————– plakalı aracı ile ——- caddesi üzerinden seyir halindeyken—- caddesi kavşağına geldiğinde aracın yan kısmını —– caddesi üzerinde karakuyu istikametine doğru seyir halinde olan sürücü …’un sevk ve idaresindeki ———– plakalı aracının ön kısmına çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini,bu kazanın oluşumunda olay yeri tetkik ve sürücü beyanından ————— plakalı aracın firar eden sürücüsünün 2918 sayılı K.T.K 84 maddesinde belirtilen sürücü asli kusurlarından olan kuralının ihlal ettiği görüş ve kanaatine varıldığını, müvekkili ———– meydana gelen trafik kazasında ————- plakalı araçta yolcu olarak bulunduğundan kusura katılmasının söz konusu olmadığını haklı davalarının kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkillerinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere asgari 1.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili verdiği cevap dilekçesinde özetle ;Davacı taraf ——– plakalı müvekkili şirket nezdinde motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğundan bahisle —– malul kaldığından tazminat talep ettiklerini, davacı tarafın sigortalılarının kusurunu ve zararını usulen ispat etmeleri gerektiğini, zira müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu kaza tarihinde geçerli poliçe teminatlarının 268.00 TL ile sınırlı olduğunu, ceza davası kural olarak sürücülerin kusurunu belirlemekte ise de davacının motosiklette iken kast takmadığı ve uygun kıyafetleri giymediği ve maluliyettin meydana gelmesinde bu olayın etkili olması sebebiyle % 25 oranında kusurlu olduğundan tazminat hesabında indirim yapılması gerektiğini, yetki itirazın kabul edilerek davasının yetki yönünden reddine, aleyhlerine haksız olarak açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan ————-verdiği cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun karşı tarafa ait olduğunu, zira aynı zamanda davacının babası ve velisi olan karşı taraf sürücüsü ehliyetsiz bir şekilde motosiklet kullandığını ve bu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, babası olan ehliyetsiz sürücünün dosyada davacı konumunda bulunan kızını da yasalara aykırı olarak ve hiçbir önlem almadan kullandığı motosikletin arkasına alarak trafiğe çıktığını, olay yeri tespit tutanağında da kusurun karşı tarafın olduğu, davacıya kaza tarihinden hemen sonra 8.000,00 TL ödendiğini kendisi yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine mahkememizde açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının devam eden yargılaması sırasında; davacı vekilinin 11/10/2018 tarihli dilekçesinde yapılan sulh anlaşması neticesined davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili mahkememize hitaben verdiği 27/08/2018 vekalet ücreti talep etmediklerine ilişkin beyanda bulunmuştur.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 29,60 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 27.70 TL harçtan mahsubu ile eksik alınan 1.9 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin Yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı