Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/276 E. 2019/742 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ -GEREKÇELİ KARAR-

ESAS NO : 2018/610 Esas
KARAR NO : 2019/838

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/05/2018
KARAR TARİHİ : 26/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı veili dava dilekçesinde özetle;Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki mevcut olduğunu, davacı——arasında taşıma işi gerçekleştirdiğini ve bu iş neticesinde davalıya fatura kestiğini,davacının taşımacılığını yaptığı navlun için kesmiş olduğu fatura sebebiyle doğan —– tutarındaki faturadan kaynaklı borçun ödenmediğini, İşbu alacağa istinaden İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —-. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak; davalı haksız ve kötü niyetli olarak borca ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesi işbu icra takibi durduğunu, davalı borçlu takip konusu fatura borcuna ilişkin hiçbir ödeme yapmamasına rağmen alacaklarının tahsilini geçiktirmek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, haksız ve kötü niyetli olan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun aleyhinde, takibe haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı cevap dilekçesinde özetle;davacı alacaklı şirket, davalı şirket ile yükün taşınması için taşıma sözleşmesi akdettiklerini, bu hususa ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, tarafların müşterisine ait malt taşıyan fiili taşıyan konumunda olduğunu davalının bilgi ve talimatları doğrultusunda işbu taşıma işini üstlendiklerini,taşımanın taraflar arasında kararlaştırılan şekilde yapıldığını, davacının fiili taşıyan olarak yükün tesliminde kararlaştırılan sürelere riayet etmediğini,davalı da işbu taşımadan dolayı müşterisi ile sıkıntı yaşadığını, navlun bedelini tahsil edemediğini,İşbu faturanın, takibe konularak tahsili mümkün olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme gereğince yükümlülüklerinin yerine getirilmediği hususun yargılamayı gerektirdiği, taraflar arasındaki alacak davası likit olmadığından, icra takibine tabi tutularak istenmesi yerine alacak davası açılması gerektiğinden, haksız işbu davanın reddine karar verilmesini savunmuştur .
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
Dava; fatura alacağına dayalı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu İstanbul Anadolu —.İcra Dairesi’nin — Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 12.126,40-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacının usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan —alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ve yapılan yargılama sonucunda;Usulüne uygun olarak tutulan ve sahibi lehine delil olma niteliğini taşıyan ticari defter kayıtlarının aksi, ancak aynı nitelikte yazılı delille kanıtlanabilir.
Taraflar arasında taşıma sözleşmesi bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı davacının taşımanın kararlaştırılan şekilde yapılmadığını, yükün teslimi konusunda kararlaştırılan sürelere riayet etmediğini ileri sürmüş, ispat yükünü üzerine almıştır.
Davalının dava konusu bedeli ödediği yada başka şekilde borcun daha sonra sona erdiğine ilişkin, taşımanın kararlaştırılan şekilde yapılmadığına ve davacının sürelere riayet etmediğine ilişkin delil ibraz etmediği görülmüştür.
Her ne kadar davalı tarafından yemin deliline dayanılmış ise de ispatı gereken hususların yemin delili ile ispat olunamayacağı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bu açıklamalar ışığında davanın kabulü ile, İstanbul Anadolu —-.İcra Dairesi’nin —– Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına ve asıl alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kabulü ile,
1)Davalının İstanbul Anadolu —-.İcra Dairesi’nin — Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin aynen devamına,
2) Alacak likit bulunmakla asıl alacağın %20si—oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan — karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan — harçtan mahsubu ile bakiye– karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre hesaplanan — vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan —– peşin harç,—- vekalet harcı toplamı —– ile bilirkişi, tebligat ve müzekkere gideri olan —– olmak üzere toplam ——- yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin Yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı