Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/246 E. 2018/260 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-K A R A R-
ESAS NO : 2015/246 Esas
KARAR NO : 2018/260

HAKİM : YALÇIN BODUR 33346
KATİP : EMİNE ÇAK 181518

DAVA TARİHİ : 30/09/2011
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacının sigortalısı olan —- Tic. Ltd. Şti.’ne ait fabrikanın davalı güvenlik şirketince korunmakta iken meydana gelen hırsızlık hadisesine maruz kaldığını; sigortalı şirketin 28.405,00 TL tutarında zarara uğradığını; hasardan sonra şirkette açılan — nolu hasar dosyasından sigortalıya 16/05/2011 tarihli tazminat makbuzu -ibraname-temlikname ile 28.405,00 TL hasar ödemesi yapıldığını; —-San ve Dış Tic. Ltd. Şti. 16/05/2011 tarihli temlikname ile dava ve talep haklarını davacıya devrettiğini, davacıda meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğunu, 28.405,00 TL’nin 20/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; —San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile akdedilen 05/10/2009 tarihli özel güvenlik hizmet sözleşmesine dayanarak İstanbul — Asliye Ticaret Mahkemesinin — E sayılı dosyasının açıldığını, ve davalı alacaklarını talep ettiğini, ayrıca İstanbul —Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — E sayılı dosyası deliller kısmında bulunan polis tutanağı ile firma çalışanı—‘a ait ifade tutanağı suretinde görüleceği gibi firma zararının 11.000 olarak zikredildiğini; buna rağmen 28.405-TL ödeme aldığını; ödemenin rücuen istenmesini reddetmekle beraber bu talebin kabul edilmemesi durumunda rücu miktarına da itirazlarının bulunduğunu; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini; talep etmiştir.

Dava; davacının sigortalısı olan şirkete ait fabrikanın, davalı şirket tarafından özel güvenlik sözleşme kapsamında korunduğu sırada meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle dava dışı sigortalısının zararını tazmin eden davacının, yapmış olduğu ödemenin davalıdan rücuen tahsili istemine; ilişkindir.
Başlangıçta; İstanbul Anadolu Kapatılan — Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esasına kayıtlı olarak açılan davada; 21/01/2014 tarih ve — K.sayılı kararı ile davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği; bu kararın, temyiz edilmeksizin kesinleşmek üzere dosyanın tevzi edildiği İstanbul Anadolu— Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/06/2014 tarih ve — esas, — K.sayılı kararı ile davada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğundan; karşı görevsizlik kararı verildiği; bu kararın da temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği; Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 22/12/2014 tarih ve 2014/23459 esas, 2014/19153 sayılı kararı ile somut olayda davacı vekili, iş yeri sigorta poliçesi ile sigortalı, dava dışı şirkete ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık sonucu meydana gelen hasar bedelini sigortalıya ödediğini; iş yerinin güvenliğini sağlamakla görevli olan davalının olayda sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, ödenen hasar bedelini davalıdan rücuen tazminini talep edildiğini; uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığını; ancak, davacının sigorta şirketi, davalının tacir ve dava dışı sigortalının da tacir olmasına göre ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği gerekçesi ile İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği; bu karar uyarınca dosyanın mahkememize gelerek — esasına kaydedildiği ve bu esas kaydı üzerinden yargılamaya devam edilip sonuçlandırıldığı; görülmüştür.
Davalı tanıkları — ve — 24/09/2013 tarihli oturumda dinlenmişlerdir.
İstanbul Anadolu — Asliye Ceza Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; sanık —hakkında açılan kamu davasında, sanığın beraatine, sanık — hakkında açılan kamu davasında bu sanığın bina içerisinde hırsızlık ve geceleyin iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarından eylemine uyan 5337 sayılı TCK.nun. 142-(1) b) ve 116-(4). maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi —-ve Doç. Dr. — tarafından müştereken düzenlenen 13/12/2017 havale tarihli rapora göre; davacı ile dava dışı —San. ve Dış Tic. Ltd.Şti. arasında 25/10/2010-2011 vadeli, — sayılı İş Yeri Sigorta Poliçesi düzenlendiği; sigortalı iş yerinde hırsızlığın fark edildiği tarihin 07/02/2011 olduğu; sigortalı iş yerinde özel güvenliğin davalı tarafından sağlandığı ve dava dışı sigortalı şirket ile davalı arasında 05/10/2009 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi’nin bulunduğu; meydana gelen olay sonucu cins emtianın koli adetleri ve koli ağırlıklarının 43 koli ve 604 kg olduğu; koruma ve güvenlik planı incelendiğinde; özel güvenlik görevlilerinin fabrikaya giriş ve tesis içi kontrollerinde görevli olduklarının görüldüğünü; 22:00-07:00 saatleri arasında fiziki güvenlik tedbirlerinin (duvarlar, teller gibi) yanı sıra iç kısımda bekçi tur sistemi vesilesiyle belirli noktalarda butonlara dokunularak devriye atıldığının anlaşıldığını; söz konusu hırsızlık olayının meydana geldiği yerin sözleşme kapsamında sorumlu olunan alan içerisinde bulunduğunu; özel güvenlik görevlilerinin— ile ilgili olarak kayıt defterine gerekli bilgileri doldurmamış olmaları, güvenlik odasına görevliler dışında bir kişiyi almaları ve görev alanı içerisine de o kişinin aracını almaları talimatlarına aykırı hareket ettiklerini gösterdiğini; özellikle çalışanların bile mesai saati dışında çalışılan projeye gelmemeleri gerektiğinin talimatlarda belirtildiği; sözleşmenin 4.2.maddesinde “yüklenicinin yüklendiği görevin ifasında çalıştırdığı elemanların sözleşme, koruma planı ve talimatlardaki hükümlere tamamen uygun tarzda çalışmalarını temin ve organize etmekle mükelleftir” ifadesi — Hiz. Ltd. Şti.’nin istihdat ettiği özel güvenlik görevlilerinin talimatlara aykırı hareket etmesinden dolayı sorumluluğunu ifade ettiğini; nitekim çalışanların sözleşmeye uygun tarzda çalışmalarının temin ve organize edilmediğinin görüldüğünü; dava dışı — Limited Şirketi deposunda meydana gelen olay sonucu kaybolan emtianın koli adetleri ve koli ağırlıklarının toplam 43 koli ve 604 kg olduğunun anlaşıldığını; dosya içerisinde bulunan ekspertiz firması tarafından olay yerinde yapılan incelemeler sonucu; emtia dökümlerinin toplam 8100 adet olduğu ve dosya içerisinde bulunan mevcut faturalarda belirlenmiş olan fiyat dökümlerine göre meydana gelen zarar tutarı olan 28.405,10 TL’nin, serbest piyasa koşullarında kadri maruf değer taşıdığını; davalı şirketin sözleşme kapsamında güvenlik hizmetlerini yeterli şekilde sağlayamadığı; zararın oluşumunda %100 oranında kusurlu bulunduğu yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; davacı ile dava dışı — San. ve Dış Tic. Ltd.Şti. arasında 25/10/2010-2011 vadeli, —sayılı İş Yeri Sigorta Poliçesi düzenlendiği; dava dışı sigortalı şirket ile davalı arasında 05/10/2009 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi’nin bulunduğu; dava dışı şirketin müsteciri olduğu sigortalı iş yerinde 07/02/2011 tarihinde hırsızlık yapıldığının fark edildiği; sigortalı iş yerinde özel güvenliğin davalı tarafından sağlandığı ve meydana gelen olay sonucu cins emtianın koli adetleri ve koli ağırlıklarının 43 koli ve 604 kg olduğu; davacı sigorta şirketine hasarın ihbarı üzerine ekspertiz şirketince yapılan çalışma sonucunda 28.405,10 TL hasarın oluştuğuna ilişkin raporun düzenlendiği; davalı sigorta şirketince ekspertiz raporuna istinaden dava dışı sigortalısına 20/05/2011 tarihinde 28.405,00 TL ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan şirket ile davalı arasında düzenlenen Özel Güvenlik Sözleşmesi kapsamında; özel güvenlik hizmeti verilen iş yerinde oluşan ve tazmin edilen hasardan davalının sorumlu bulunup bulunmadığı; başka bir anlatımla, davacı sigorta şirketinin, dava dışı kendi sigortalısının zararının tazmin ettikten sonra davalıdan oluşan zararın tazminini rücuen talep etmekte haklı bulunup bulunmadığı; noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davalı nezdinde çalışan özel güvenlik görevlilerinin fabrikaya giriş ve tesis içi kontrollerinde görevli oldukları 22:00-07:00 saatleri arasında fiziki güvenlik tedbirlerinin (duvarlar, teller gibi) yanı sıra iç kısımda bekçi tur sistemi vesilesiyle belirli noktalarda butonlara dokunularak devriye atıldığı; söz konusu hırsızlık olayının meydana geldiği yerin sözleşme kapsamında, davalının sorumluluk alanı içerisinde bulunduğu; özel güvenlik görevlilerinin, — ile ilgili olarak kayıt defterine gerekli bilgileri doldurmamış olmaları, güvenlik odasına görevliler dışında bir kişiyi almaları ve görev alanı içerisine de o kişinin aracını almaları talimatlarına aykırı hareket ettiklerinin saptandığı; özellikle çalışanların bile mesai saati dışında çalışılan projeye gelmemeleri gerektiğinin talimatlarda belirtildiği; sözleşmenin 4.2. maddesinde “yüklenicinin yüklendiği görevin ifasında çalıştırdığı elemanların sözleşme, koruma planı ve talimatlardaki hükümlere tamamen uygun tarzda çalışmalarını temin ve organize etmekle mükelleftir” ifadesi davalı —- Hiz. Ltd. Şti.’nin istihdat ettiği özel güvenlik görevlilerinin talimatlara aykırı hareket etmesinden dolayı sorumluluğunun bulunduğunun saptandığı; nitekim çalışanların sözleşmeye uygun tarzda çalışmalarının temin ve organize edilmediği; dava dışı/sigortalı — Limited Şirketi deposunda meydana gelen olay sonucu kaybolan emtianın koli adetleri ve koli ağırlıklarının toplam 43 koli ve 604 kg olduğu ve dosya içerisinde bulunan ekspertiz firması tarafından olay yerinde yapılan incelemeler sonucu; emtia dökümlerinin toplam 8100 adet olduğu ve dosya içerisinde bulunan mevcut faturalarda belirlenmiş olan fiyat dökümlerine göre meydana gelen zarar tutarı olan 28.405,10 TL’nin, serbest piyasa koşullarında kadri maruf değer taşıdığının saptandığı; davalı şirketin sözleşme kapsamında, davacının sigortalısının müsteciri olduğu işyerinde güvenlik hizmetlerini yeterli şekilde sağlayamadığı ve zararın oluşumunda %100 oranında kusurlu bulunduğu görülmekle; davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulduğundan kabulü ile 28.405,00 TL maddi tazminatın, 20/05/2011 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsili ile davacıya ödenmesine; karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
K A R A R:Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davanın kabulü ile,
28.405,00 TL maddi tazminatın, 20/05/2011 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.940,35TL karar ve ilam harcından 421,85 TL peşin harç mahsubu ile bakiye 1.518,50 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.408,60 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 18,40 TL başvuru harcı ve 421,85 TL peşin harç toplamı: 440,25 TL ile aşağıda dökümü yazılı 2.328,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay/temyiz yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/03/2018