Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1233 E. 2020/130 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1233 Esas
KARAR NO: 2020/130
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ: 14/12/2015
KARAR TARİHİ: 12/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı şirketin borçlu ———–alacaklısı olduğunu alacağın tahsili amacıyla —–İcra müdürlüğünün ————-sayılı dosyaları ve —-İcra müdürlüğünün———–E sayılı dosyaları ile toplam ——— bedelinde alacak için icra takipleri yapılmış ise de, takipler neticesinde çıkılan hacizlerde, haczi kabil mal bulunmaması nedeniyle alacağın tahsilinin sağlanamadığını, borçlu ——- üzerine kayıtlı bulunan dava dilekçesinde ayrıntılı tapu bilgileri belirtilen toplam — adet gayrimenkulun icra takiplerinden kısa bir süre önce gruplar halinde ve aynı tarihlerde olmak üzere devrettiğinin öğrenildiğini,taşınmazların borçlu adına kayıtlı iken — adet taşınmazın direkt olarak ————– tarihinde ———- adedinin —— tarihinde ———devredildiğini yapılan devirlerden sonra ——– tarihinde———- tarafından ——– adet devir yapıldığını, yine aynı tarihte ——- adet devir yapıldığını,—– ikisinin birlikte ———— münferit imzaya yetkili temsilcileri olduğunu, ayrıca devredilen tüm gayrimenkullerde, devir işlemlerinden önce … tarafından————- lehine tesis edilmiş ipotekler bulunduğunu, ipoteklerin halen devam ettiğini, yapılan devirlerin çok düşük satış bedelleri üzerinden , yapıldığını tapu devirlerin yapılış tarihleri işlemlerin yapılış biçimi ve satış bedelleri gözetildiğinde alacaklılardan mal kaçırmak ve icra takiplerini semeresiz bırakmak amacıyla gerçekleştirildiğinin açık olduğunu, bu nedenlerle İİK’nun 277 vd. Maddeleri gereğince tasarrufların iptaline, davalılara devredilen gayrimenkullerin ————- üzerinden ihtiyaten haczine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar—————- vekili cevap dilekçesindeki beyanında özetle; dava konusu tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerektiğini, dava konusu alacağın çek’e dayalı olup ilk çek tarihinin —— olduğunu yani borcun şeklen bu tarihte doğduğunu tasarruf tarihlerinin ise ————– tarihleri arası olup borcun doğumudan önceye rastladığını, bu nedenle dava şartı noksanlığından davanın öncelikle usulden reddini, davacı vekilinin dava dilekçesindeki iddiaları asılsız ve gerçek dışı olduğundan davacı şirketin alacağından çok daha fazla ve çok daha önce, davalı şirketin —— alacağı bulunduğunu, davalı şirketin —- —- arasındaki ticari ilişki nedeniyle oluşan cari hesap alacağına karşılık olmak üzere almış olduğu çeklerin karşılıkları çıkmayınca, davalı tarafından kendisine teklif edilen, tamamı ———- ilinde bulunan taşınmazları birinci dereceden ipotekli olarak kabul ettiğini, —– iletişim hakkında davacının alacağının doğmasından çok önce ilk olarak —— tarihinde ——.İcra müdürlüğünün —– E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, hacze gidildiğini, yine —- tarihinde —-icra müdürlüğünün —- sayılı dosyası ve —- tarihinde —.İcra müdürlüğünün ——— E sayılı dosyaları ile takip yapıldığını, ayrıca icra takibine konu çeklerin, Karşılıksız çıkması nedeniyle savcılığa başvurulduğunu, karşılıksız çek suçundan ———-tarihinde mahkum olduğunu , davacının iddia ettiği gibi birlikte hareket edilen kişinin mahkum olması ve hapis cezası almasının nasıl sağlanabileceği, davacının iddialarına bu durumun en güzel cevap olduğunu dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine yargılama masraflara ve vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesindeki beyanında özetle; ———– hiçbir ilişkisi bulunmadığını, ortağı olduğu firmanın ——- ilinde 3 adet mağazası bulunduğunu ailesi ile birlikte —- yılında ————— taşındığını, ikamet etmek üzere bir şehir içinde, birde şehir dışında olmak üzere —– tarihinde —— satın aldığını, ——- tarihine mülkleri deprem çatlakları olması nedeniyle ———- sattığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı —— cevap dilekçesindeki beyanın özetle; —— tarihinde———firmasından——–adet gayrimenkul satın aldığını, firmanın kendisine fatura kestiğini bedelini nakit olarak ödediğini, ticareti bıraktığını ve ortağı olduğu şirketlerden ayrıldığını, ———- taşındığını, bu nedenle taşınmaz satın aldığını, davacı ile———- tanımadığını beyan etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesindeki beyanın özetle; uzun süredir kiracı olarak kullandığı işyerini taşımak için satılık bina bakarken tesadüfen ilanını gördüğü gayrimenkulü banka kredisi ile iyi niyetli 3. Şahıs olarak —– tarihinde satın aldığını, —— harcama yaptığını, ödemelerini ——- şubesinden ———– tarihleri arasında taksitlendirerek yapmakta olduğunu, kendisinin ———– ilinde ikamet ettiğini binayı aldığı kişiyi tanımadığını, davadan çıkarılmasını ve tedbir kararının kaldırılmasını talep ve beyan etmiştir.
Yargılama önce Mahkememizin (———–Asliye Ticaret Mahkemesi) ———— Esas sayılı dosyasında görülmüş —- tarihli kararı ile “Davacı şirketin hamili olduğu çeklere ilişkin olarak keşideci ve cirantalar aleyhine icra takipleri başlattığı, davalı borçlular—————arasında dava konusu taşınmaz devirlerinin muvazalı olarak yapıldığı iddia edilmiş ise de, incelenen delil ve belgeler tapu kayıtları, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı ————–diğer davalı … İleşitim arasında ———tarihinde —– yıl süreli——— akdedildiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin —— yılı öncesine dayandığı, tasarrufun iptali talep edilen gayrimenkullerden —— adedinin tapu devrinin bu ticari ilişkiden kaynaklı borçların ödenmesi için yapıldığının kabulü gerektiği, diğer — adet gayrimenkulün ———-adına yapıldığı, bu devirlerinde ticari ilişkiden kaynaklı borca karşılık yapılmış olduğu, davacının iddia ettiği üzere söz konusu taşınmaz devirlerinin, muvazaalı olduğu davacıdan mal kaçırmak ve icra takiplerini semeresiz bırakmak amacıyla gerçekleştirildiği yönünde herhangi bir delil ve belgenin dosyaya ibraz edilmediği, iptali talep edilen tasarrufların borcun doğum tarihinden öncesine dayandığı, bilirkişi raporu ve ek raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olarak kabulü ile davanın İİK’nun 277 vd. Maddelerindeki yasal şartları oluşmayan ve davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine dair hüküm kurulması uygun görülmüştür.”gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiştir.
Anılan kararın temyizen incelenmesi sonucunda Yargıtay ——Hukuk Dairesi’nin———–Karar sayılı bozma ilamı ile “Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da ————- nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nın 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır ( İİK.md.281 ). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir—————-Genelde, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır.
Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res’en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda, yaptırılan bilirkişi incelemesi raporunda, davacının sahibi olduğu şirketin, takip dayanağı çeki almasına vesile olan ticari ilişkinin, iptali istenen tasarruftan daha önce başladığı belirlenmiş olup takip dosyası içeriğine göre de borçlunun aciz halinin mevcut olduğu gözetilip, borçlunun ticari ilişki içinde olduğu üçüncü kişilere tasarrufta bulunduğu (İİK.md.280) nazara alınarak bir karar verilmesi yerine yazılı ve yanılgılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.” görüşü ile mahkememiz redde ilişkin kararın bozulmasına dair karar verilmiş, anılan karara yönelik karar düzeltme isteminin de reddine karar verilmekle yargılamaya Mahkememizin iş bu esası üzerinden devam olunmuştur.
Dava, İİK 277 vd. maddeler gereği açılan tasarrufun iptali davasıdır.
Bu dava yönünden, borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğmuş olması dava şartıdır ve Mahkememizce uyulmasına karar verilen yukarıda anılan bozma ilamında, davacının takip dayanağı çeki almasına vesile olan ticari ilişkisinin, iptali istenen tasarruftan daha önce başladığının belirlendiğinin tespit edilmesi karşısında, işbu dava kapsamında anılan dava şartının gerçekleşmiş olduğu belirlenerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yine aynı bozma ilamında takip dosyası içeriğine göre borçlunun aciz halinin mevcut olduğunun gözetilmesine işaret edilmiş olmakla da, İİK 279. maddesindeki aciz halinin sabit olduğu değerlendirilmiştir.
Aynı bozma ilamında borçlunun, ticari ilişki içinde olduğu 3.kişilere tasarrufta bulunduğu ve İİK.280. maddesine işaret edilmekle, borçlu davalı … ile ticari ilişki içinde olan davalılarca, İİK 280.maddesi kapsamında borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının bilindiği veya en azından bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğunun kabulü gerektiği yönünde Mahkememizce değerlendirme yapılmıştır.
Mahkememizce, yukarıda işaret edilen bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma sonrası yapılan yargılama kapsamında davaya konu olup, 3.kişilerin elinden çıkarmış olduğu belirlenen dava dilekçesine ekli tablo 1.,3.,5.,7. ve 8.sıradaki taşınmazlar yönünden 3.kişilerin yaptığı devir tarihi itibariyle taşınmazların değerleri talimat mahkemesi vasıtasıyla tespit ettirilmiş, alınan rapor denetime elverişli bulunmakla mahkememize hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafça, davalı/borçlu … aleyhine 5 ayrı takip dosyası kapsamında toplamda ————kadar alacağı yönünden icra takibi yapıldığı halde takipler neticesinde haczi kabil mal bulunmaması nedeniyle alacağın tahsilini sağlamanın mümkün olmadığından bahisle tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ettiği davaya konu tasarrufların tetkikinde, dava dilekçesine ekli tabloda 1.sırada yer alan taşınmazın borçlu/ davalı … tarafından önce davalı ——–ondan da ——– yine aynı tabloda 8.sırada yer alan taşınmazın davalı/borçlu ——– tarafından önce davalı ——- bu davalı tarafından da daha sonra davalı —- ———– devredildiği, bu devirler dolayısıyla davacı vekilince sunulan ——— tarihli dahili dava dilekçesi ile son tapu malikleri ——– da davalı sıfatıyla yargılamada husumet yönelttiği görülmüştür.
Mahkememizce bozma öncesi yapılan yargılama kapsamında alınan ——— tarihli bilirkişi raporu ile davalı/borçlu —–davalı ——— ilişkisinin olduğu, davalı/borçlu —– davalı ——– olduğu, bu iki taraf arasındaki ticari ilişkinin — yılı öncesine dayandığı, davacı şirket ile dava dışı ———–arasındaki ticari ilişki kapsamında dava ve takibe konu çeklerin davacı şirkete verildiğinin tespit edildiği görülmüştür.
Davalılardan —- davalı———– yönetiminde yer aldığı sicil kayıtlarının tetkikinden anlaşılmış, Yargıtay bozma ilamında davalı/borçlu ile ticari ilişki içinde olan 3.kişilerin İİK.280. maddesinde değerlendirilmesi gerektiği görüşü yönünden, borçlu ———bayilik -ilişkisi olan ——— yetkili müdürlerinin de evleviyetle İİK.280. maddesi gereği davalı borçlunun mali durumunun ve alacaklı davacıya zarar verme kastı içinde olduğunu bildikleri değerlendirilmiş, bu yönden ——– tarihli bilirkişi raporundaki tespitlere mahkememizce iştirak olunmuş ve davalı … ile davalılar ————- arasındaki tasarrufların iptaline dair karar vermek gerekmiştir.
Ancak davaya konu taşınmazların devredildiği davalılar ———–yönünden davalı/borçlu …’ın mali durumunu ve davacı alacaklıya zarar verme kastını bildikleri veya bilmelerini gerektiren açık emarelerin bulunduğu usulünce ispat edilememiş olmakla bu davalılar yönünden tasarrufun iptali talebinin reddine, İİK 283/2.maddesi gereğince, reddine karar verilen davalılara yapılan devir tarihleri itibariyle ilgili taşınmazların belirlenen değerleri üzerinden takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere tahsile dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar ———- yönünden açılan davaların sübut bulmadığından reddine,
2-Davalılar ——– yönünden açılan davanın kabulü ile davacının, ————–icra Müdürlüğünün ——-Esas, ——- Esas, —– Esas ve ——–İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı takipleri kapsamındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak;
-Davaya konu———– bağımsız bölüm sayılı taşınmaz, davalı——devredilmiş olmakla, anılan taşınmazın ——– tarihli devir bedeli olan—- davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davaya konu ———–nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaz yönünden davalı ——–arasındaki tasarrufun iptaline,
-Davaya konu ——-nolu ——— mesken sayılı taşınmaz davalı .———- devredilmiş olmakla, anılan taşınmazın —— tarihli devir bedeli olan —- davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davaya konu —————– bağımsız bölüm sayılı taşınmaz yönünden davalı ———-arasındaki tasarrufun iptaline,
-Davaya konu ————devredilmiş olmakla, anılan taşınmazın —- tarihli devir bedeli olan —– davalı ————- tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davaya konu —————– bölüm sayılı taşınmaz yönünden davalı ——- davalı ——— arasındaki tasarrufun iptaline,
-Davaya konu —————–bağımsız bölüm sayılı taşınmaz, davalı ——– devredilmiş olmakla anılan taşınmazın —— tarihli devir bedeli olan—— davalı ——— tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davaya konu ———– taşınmaz davalı —- devredilmiş olmakla anılan taşınmazın —- tarihli devir bedeli olan ———- davalı ——– alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 34.831,72 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 7.027,25 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 27.804,47 TL nin davalılar .—————– alınarak hazineye irat kaydına,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı için takdir olunan 42.545,33 TL vekalet ücretinin davalılar ————– alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar ——————takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 7.047,15TL’nin davalılar————–alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfedilen 920,00 TL posta gideri, 5.550,00 TL bilirkişi gideri , olmak üzere toplam 6.470,00 TL yargılama giderlerinin davalılar .————– alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı ———– tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Bir kısım Davalılar Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/02/2020