Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1205 E. 2018/18 K. 12.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1205 Esas
KARAR NO : 2018/18

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2015
KARAR TARİHİ : 12/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP
Davacı vekili 08/12/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle: 19/03/2015 tarihinde davalı sigortalı araç sürücüsü —sevk ve idaresindeki — plakalı otomobil ile — Karayolu —ilçe girişinde, — İli istikametinde seyir halinde iken ışıklı dönel kavşakta yaya geçidi bulunan bölümün yanından yaya olarak geçmeye çalışan müteveffa …’a kusurlu bir şekilde çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, bu araç davalı … AŞ nin — nolu açentedan — nolu sigorta poliçesi ile zorunlu trafik sigortası ile sigorta edildiğini belirterek dava değerinin arttırılması, ıslahı şartıyla şimdilik; … için 5.000 TL, … için 5.000 TL, … için 5.000 TL olmak üzere toplamda şimdilik 15.000 TL nin olay tarihinden itibaren olmazsa dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi olmazsa yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, vekalet ücretinin her bir müvekkili için ayrı ayrı hesaplanarak davalıdan tahsiline, yargılama harç ve giderlerinin davalıya hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili 27/01/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan — plakalı araç müvekkil şirket nezdinde — numaralı karayolu motorlu zaronlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile 14/12/2014-30/06/2015 tarihleri arasında sigortalı olduğu, poliçe limitlerinin 268.000 TL ile sınırlı olduğu, davacılar müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiğini, müteveffa kaza sırasında sigortalı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğunu, dava konusu olayda hatır taşımasının olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLERDİRME VE GEREKÇE:
Dava; Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Davacı vekili 12.01.2018 tarihli davadan feragat ettiğine dair dilekçe sunmuştur.
Davalı vekili mahkememize sunduğu 07/11/2017 tarihli dilekçede davacılara ödeme yapılarak sulh olduklarını ,davacılardan aldıkları kesin ibraname ile davadan ve fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiğini, karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gider taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde sulh – feragat yetkisinin bulunması hususu göz önüne alınmak ve dosya incelenmek suretiyle, 6100 sayılı HMK 307 v.d. maddede düzenlenen feragate ilişkin yasal hüküm de dikkate alınarak değerlendirme yapılmıştır.
HMK mad. 307. uyarınca feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açtığı davasından feragat ettiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 256,17 TL ile ıslah harcı 782,00 TL olmak üzere toplam 1.038,17 TL harçtan mahsubu bakiye 1.002,27 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
5-Davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2018