Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1188 E. 2022/742 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1188 Esas
KARAR NO: 2022/742
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/12/2015
KARAR TARİHİ: 25/10/2022
—— adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ——- Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
I.İDDİA :
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı —-tarihinde —- sevk ve idaresindek—- kullanımış olduğu —– plakalı —- çarpması sonucu ağır yaralandığını ve malul olduğunu, bu durumun Kaza”Tespit Tutanağı ve ifade tultanaklarında sabit olduğunu, kaza sırasında —– plakalı araç sürücüsü —– asli kusurlardan kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak kuralını ihlal eltiği tespit edildiğini, bu durumun kaza tespit lutanağında mevcut olduğunu, davalı — kazaya karışan —–plakalı aracı sigortalayan olduğunu, davacı —— uğramış olduğu maddi zararlardan sorumlu olduğunu, kaza sonrasında davacının yaralandığını ve bu trafik kazasına bağlı olarak ömrünün sonuna kadar taşıyacağı cismani zararlar oluştuğunu, bu kaza neticesinde hem ruhen hem de bedenen yıprandığını, kazanan etkilerinden kurlulmak için uğraştığını, ——— alınan —- raporunda davacının kazada %8 oranında —– kaybettiğinin sabit olduğunu, Davacının bu kaza neticesinde uğradığı cismani zararlar sonucunda iş göremez hale geldiğini, tedavi süresince yapılan masrafların davacıyı ve ailesi için zorluk çekmelerine neden olduğunu, davacının malul olması nedeniyle ömür boyu başlarının bakımına muhtaç bir şekilde yaşamak zorunda kaldığını, davacının alması gereken maddi tazminatın aktüer raporu yapılırken mesleki iş gücü kaybı nedeniyle uğranılan zararının da hesaplanarak davalılardan alınıp davacı verilmesi gerektiğini, davacının —- maluliyet oranı için rapor alıp aktüer hesabın yapılmasını, kazadan sonra geçirdiği tedavinin ve kendisine bıraktığı zararların giderilmesi için maddi tazminatın belirlenmesine ve bu rapora göre ödemesi sebebiyle dava açıldığını, davacının —–tarihinde trafik kazası neticesinde malul olması ile kazadan sorumlu aracın sigortacısı —- olması sebebiyle —— tedaci giderli ile çalışma gücü kaybının tümünün maddi tazminatının aktüer hesabı yapılarak kaza tarihinden itibarin işleyecek olan avans faiziyle birlikte şimdilik fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydı ile şimdilik ——- tutarındaki maddi tazminatın tahsiline, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA :
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, davacı tarafın dava konusu talebi zamanaşımına uğramış olduğunu, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini, kazaya sebep olan öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlayamaması halinde davalı şirketin sorumluluğunun olmadığını, davacı vekilinin davalı adına daimi sakatlığının bulunduğunu iddiası ile davalı şirketten sakatlık tazminatının talep edildiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacı tarafından yapılmış olan masraflarından ve geçici iş göremezlik giderinden davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, davacının dava dilekçesinde bildirdiği avans faizi istemi kabul anlamına gelmemekle birlikte faize hükmedilmesi halinde faiz başlangıcı olarak dava tarihi esas alınması gerektiğini, ayrıca hükmedilecek faizin yasal faiz olduğunu, açılan davanın reddedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Tarafların dosyaya sundukları makbuz ve ibraname ile sulh olduklarını bildirdikleri görüldü.
HMK.nun. 313. maddesine göre “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”. Ancak mahkeme dışı sulh de hukukumuzda kabul edilmiş ve davayı sona erdiren taraf işlemlerinden sayılmıştır. HMK.nun. 315. maddesinde “Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” denilmekle sulhunvanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
IV.HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 27,70 TL harçtan mahsubu ile eksik alınan 53,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Tarafların vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinden bırakılmasına,
6-Tarafların karşılıklı vekalet ve yargılama gideri talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı , davalı vekilinin yokluğundan verilen karar tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/10/2022