Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1173 E. 2021/35 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1173
KARAR NO: 2021/35
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2015
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– adresinde kayıtlı müvekkili şirket arasında mevcut ———- numaralı fatura alacağının davalı şirket tarafından ödenmediğini, faturaya konu emtiaların davalı şirkete teslim edildiğini, bu durumun——- irsaliyesi ile sabit olduğunu, teslim edilmiş olmasına rağmen müvekkil şirkete bir ödeme yapılmadığını, faturaya konu alacağın tahsili için müvekkil şirket yetkilileri iyiniyetli olarak hatırlatmalarda bulunmuş olmasına rağmen ödemeye ilişkin bir gelişme sağlanamadığını, bunun üzerine davalı şirket (borçlu) hakkında ——–sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı şirket vekili tarafından ilgili icra müdürlüğüne sunulan itiraz dilekçesi ile itiraz edildiğini, mezkur itiraza binaen——-tarihinde icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen—— ödemeye mahkum edilmesine, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; icra takibine konu ——-bedelli , içeriğinde elektrik tesisatı yapımı ibaresi bulunan fatura ile ilgili müvekkil şirketin hiçbir borcunun olmadığını, müvekkil şirketin davacı şirketten elektrik tesisat yapımı işi adı altında veya başkaca hiçbir hizmet ya da mal satın almadığını, davacı ile davalı arasında sözlü ya da yazılı herhangi bir sözleşmenin olmadığını, müvekkil şirketin ticari defterlerinde davacı şirkete herhangi bir borcun gözükmediğini, müvekkil şirketin faturaya konu emtiaları almış olduğu, faturaya yasal süresi için itiraz edilmediği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, müvekkil şirket lehine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; fatura alacağına dayalı olarak başlatılan ——-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
—— sayılı dosyası uyap üzerinden gönderilmiş ve incelenmiş, alacaklının davacı, borçluların davalı ile ihbar olunan ———— işlemiş faiz alacağı üzerinden takibin yapıldığı, dosyamız davalısı ile diğer borçlunun süresinde itirazda bulundukları, eldeki davanın ise yasal süresi içerisinde yalnızca davalı —— aleyhine açıldığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, uyuşmazlığın çözümüm için dosya mali müşavir bilirkişisine tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişisi tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle ; “Davalı ile davacı arasında meydana gelen ilişkide davacının davalı adına düzenlediği ——— no’lu faturanın davalının yasal defterlerinde bulunmadığı, her ay bağlı olunan vergi dairesine verilen—– almadığı, ancak; yasal defterlerinin yasal süresi içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığından davalı lehine delil teşkil edeceği, davacının, davalı — adına düzenlediği —— davalının yasal defterlerinde bulunmadığı, ayrıca; söz konusu faturanın davacı tarafından davalıya ibraz edildiğine dair bir belgeye de rastlanmadığı, söz konusu fatura ile ilgili düzenlenen irsaliyenin teslim fişinin teslim alan bölümünün — tarafından imzalandığı, bu durumda — borcun belgeleri imzalayan —olması gerektiği ” kanaatinde olduğu, ———– tarihli bilirkişi raporunda ” davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeni ile meydana gelen borç/alacak ilişkisinde, davacının —- yasal defterlerinin sahibi lehine delil kudretlerinin oluştuğu, davacının yasal defterlerine göre verilen hizmet için sevk irsaliyesi, teklif formu ve faturalarla toplamda ———— fatura edildiği, davalının dava konusu faturayı kabul etmeyip geri iade ettiğine dair bir belgenin dava dosyasında mevcut olmadığı, davacının yasal defterlerine göre — düzenlenen fatura, ödeme kaydı ile, — düzenlenen faturanın yasal defter kayıtlarında yer aldığı– — bu tutarı ödemediği, davaya konu edilen ve davacının, yasal defter ve dayanağı belgelere göre ———- alacak olarak tespit edildiği, bu tutarın asıl borçlusunun belgeleri imzalayan ——olması gerektiğine dair kanaatte bulunduğunu beyan etmiştir.
Davacı, davalıya mal/hizmet teslim / ifa edildiğini, bu nedenle alacağının bulunduğunu belirtmekte olup, icra takibinde talep etmiş olduğu alacağının varlığını ispatlamakla yükümlüdür
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri—— geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz ——aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler ve yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığının ve mal tesliminin kanıtı olamaz. Ayrıca faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olması da teslimini kanıtlamaya yeterli değildir.——-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.
Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir————–
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibariyle davalı yönünden—- alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise alacağının bulunmadığı, HMK. 221. maddesi gereği—- formlarının resen dosyaya kazandırılması gerektiği———- davalının B/A bildirimlerine göre takibe konu faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirilmediği, takip konusu faturanın davalı defterinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafından davalıya faturanın gönderildiğine ilişkin belge sunulmadığı, davacı davalıdan olan alacağını ispatlayamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Takip konusu asıl alacağın %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca peşin alınan 106,09 TL harçtan, alınması gereken 59,30 TL harcın düşümü ile fazla yatan 46.79 TL harcın davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA, davalı tarafından yapılan yargılıma gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7———— sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,——— Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021