Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/105 E. 2018/954 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/105 Esas
KARAR NO : 2018/954

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2015
BİRLEŞEN DAVA (İstanbul Anadolu.———-Asliye Ticaret Mahkemesi ——— Esas)
KARAR TARİHİ : 07/11/2018

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan işbu dava dosyasının incelenmesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalının sürekli abonesi olduğunu; müvekkilinin davalı şirketin elektrik abonesi olduğunu, davalı tarafça düzenlenen faturalarda kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, PSH ve iletim sistemi kullanım bedeli, trafo kaybı, ————– adı altında haksız bedellerin tahsil edildiğini; davalı ayrıntılı fatura vermediğinden tüketilen elektrik bedeli içerisinde yer alan bedel türü ve neey ilişkin alındığının tespit olunamadığını; davacının faturalarını düzenli olarak ödediğini; tahsil edilen bedellerin hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay ————-. H.D’nin 2015/1945 esas 2015/12047 Karar sayılı kararı ile bu bedeller adı altında alınan kazancın haksız olduğu ve iadesi gerektiğine karar verildiğini ileri sürerek; davalı elektrik dağıtım şirketi tarafından, davacı şirkete satılan elektrik enerjisi faturalarında yer alan ve haksız olarak tahsil edilen kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, PSH ve iletim sistemi kullanım bedeli, trafo kaybı, —————– adı altında haksız bedellerin 2005 ocak tarihiden itibaren fazlaya ilişkin her tür dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, davalı aleyhine açılan bu davanın mahkemenin yetkisiz olması sebebiyle Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğinden yetkisizlik itirazının bulunduğunu; yine davacı tarafından, davalıya yöneltilen bu davada iadesi talep edilen bedellerin Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlendiğini; her ne kadar fatura davacı ile davalı arasında düzenlenmiş olsa da tahsil edilen bedel davalının nezdinde tutulmayıp EPDK’ya sevk edilmekte olduğunu; bu nedenle, davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, ayrıca kayıp-kaçak bedeli hesaplama yöntemi Elektrik Piyasası Kanunu’nun geçici 1.maddesi çerçevesinde fiyat eşitleme mekanizması ile ulusal bazda belirlendiğini; davacının iddialarının yersiz olduğunu; bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama ve harç giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı vekilince aynı taleplerle davalılar ….,——————————————- hakkında açılan davanın Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine dair İstanbul Anadolu ————————– Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/474 esas sayılı dosyası ile karar verilmiştir.
Birleşen dosya davalıları yönünden -birleşen dosya davalısı———-. haricinde mahkememiz 18/10/2017 tarihli celsesinde tefrik kararı verilmiş, o davalılar yönünden davaya Mahkememizin başka esası üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, hukuki niteliği itibari ile; elektrik abonesi olan davacıdan, kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, PSH ve iletim bedeli adı altında tahsil edilen bedellerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında elektrik satışı konusunda abonelik ilişkisi kurulmuş olduğu hususu uyuşmazlık konusu değildir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Ana dava yönünden davalı vekilinin cevap dilekçesi ile yetkiye yönelik itirazını ileri sürmeyip 08/06/2016 tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuş olduğu ve HMK 19/2 maddeleri gereğince süresinden sonra ileri sürüldüğü değerlendirilmekle, yargılamaya mahkememizde devam olunmuştur.
Kayıp kaçak, sayaç okuma vb. bedellerle ilgili olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nce verilen kararlar ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında abonelerden tahsilinin hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Mahkememizde açılan davadan sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 21.maddesiyle 6446 sayılı Kanun’un 17.maddesinin 1, 3 ve 4.fıkraları ile 6.fıkrasının (a,ç,d,f) bendleri değiştirilmiş, aynı maddeye eklenen 10.bend ile “kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.”hükmü getirilmiştir.
6719 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 6446 sayılı Yasaya eklenen Geçici 20.maddesinde ise “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır.”hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyetlerinin ve mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkisi sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konuda düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır.
Kanunun yürürlüğünden önce mahkememizde açılan işbu davada davacı yanın tahsilatların EPDK’nın düzenleyici işlemlerine aykırı olduğu yönünde bir iddiası bulunmayıp yapılan tahsilatların haksız ve hukuka aykırı olduğu iddiasıyla davalıdan tahsili istenmiş, EPDK’nın düzenleyici işlemlerine uygunluk denetimi yönünden bir talepte bulunulmamıştır.
Alınan rapor üzerinde davacı tarafça sunulan 26/05/2018 tarihli itiraz dilekçesinde de davaya konu olup tahsil edilen tutarların tahsilinin hukuka aykırı olduğundan bahisle istirdadına karar verilmesini talep ettiği, tarifeye aykırılık yönünden yargılamanın hiçbir aşamsında talebinin bulunmadığı anlaışmıştır.
Bir davanın yargılaması sürerken yürürlüğe giren yeni bir Kanun ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kalması mümkündür. Bu durumda mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Mahkememizde açılan davanın yargılaması sırasında 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı Yasa ile 6446 sayılı Yasaya getirilen yeni düzenlemeler uyarınca dava konusuz kalmıştır. Yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle konusuz kalan davada yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gereklidir. Mahkememizde açılan davanın tarihi itibariyle gerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gerekse Yargıtay 3.Hukuk Dairesi kararları ile davacının bu davayı açmakta haklı olduğu sabittir. Dava açıldığı anda haklı durumda olan tarafın yargılama sırasında oluşan yasa değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden ve dolayısıyla karşı tarafın vekalet ücretinden sorumlu kılınması da mümkün değildir. Bu nedenle ana dava yönünden; davanın açıldığı tarih itibariyle davasında haklı olan davacı taraf lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmiş, yapılan yargılama giderlerinin de davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Birleşen dava yönünden ise davalı .—————-.’ye her iki davada yöneltilen taleplerin aynı hukuki sebebe dayalı, aynı dönem tahsilatlarına ilişkin olduğu görülmekle birleşen davanın dersestlik dava şartı yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen İstanbul Anadolu ———————-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/474 esas sayılı davanın derdestlik dava şartı yönünden usulden reddine,
ESAS DAVA YÖNÜNDEN YARGILAMA VE HARÇ GİDERLERİ:
Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 8.538,75 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 8.502,85 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı ve 35,90 TL peşin harç toplamı: 63,60 TL ile aşağıda dökümü yazılı 4.729,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN YARGILAMA VE HARÇ GİDERLERİ:
Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 85,39 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 49,49 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Esas ve birleşen davada davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
4-Esas ve birleşen davada davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, hazırda bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri:
Posta Masrafı : 725,50 TL
Bilirkişi Ücreti: 4.000,00 TL
Vekalet Harcı : 4,10 TL
TOPLAM : 4.729,60 TL