Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1005 E. 2018/519 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1005 Esas
KARAR NO : 2018/519

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2015
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
BİRLEŞEN DAVA(İstanbul Anadolu ….. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/904 Esas, 2017/889 Karar)
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 12/08/2016
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan İstirdat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ESAS DAVA(İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1005 Esas)
TALEP: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ……….Şubesine ait ……. numaralı 12.858,0TL bedelli bir adet çeki iş karşılığında davalıya verdiğini, ancak davalı şirketin teslimat yapmadığı gibi çeki de iade etmediğini, çek karşılığında taraflar arasında herhangi bir alışverişin olmadığını, çekin karşılıksız kaldığını, çekin iptaline ve iadesine, ödeme yapılması durumunda davanın istirdat davasına dönüştürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf yazılı herhangi bir beyanda bulunmamış ve hiçbir duruşmaya da katılmamıştır.
BİRLEŞEN DAVA(İstanbul Anadolu ………. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/904 Esas)
TALEP: Davacı vekillinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ……….Şubesi muhataplı ……… Çek numaralı, ….. bedelli, keşidecisinin kendisi olduğu 1 adet çeki iş karşılığı ……… verdiğini, ancak ……… çekin karşılığı olan malları müvekkiline teslim etmediğini, ithalat konusunda sıkıntılar yaşandığından dolayı çekin müvekkiline iade edileceğinin bildirildiğini, ancak mal teslimi veya çek iadesinin yapılmadığını, bu nedenle 04/10/2011 tarihinde Kadıköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde (İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1005 Esas) çek iptali konulu menfi tespit/ istirdat davası açıldığını, ilgili mahkeme tarafından tedbir kararı verilmediği için çek bedelinin ilgili çekte ciro alacaklısı olan davalı firmaya ödendiğini beyan ederek davalıya ödenen çek bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin merkezinin …… olduğunu, bu nedenle İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulundukları, davacının istirdat davası açma hakkı bulunmadığını, sebepsiz zenginleşme davası yönünden ise davanın zamanaşımına uğradığını, davacının çek bedelini icra takibi başlatılmadan önce ödediğini, müvekkili şirketin faktoring mevzuatına uygun olarak hareket ettiğini, davacı tarafça dava konusu çekin avans çeki olarak verildiği belirtilmiş ise de çek üzerinde avans çeki olduğuna dair bir ibare bulunmadığını belirterek öncelikle davanın yetki yönünden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
Davacı, asıl dava ile, davalı … şirketine, dava konusu……Şubesine ait …….. hesap, ………seri nolu 12.858,00 TL bedelli çekin avans olarak verilmesine rağmen karşılığında mal tesliminin yapılmadığını, çekin bedelsiz kaldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine ve çekin istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Birleşen dava ile,………… firması tarafından çekin davalı … şirketine kanuna aykırı olarak ciro edildiğini ileri sürerek çek bedelinin istirdatını talep etmiştir.
Dava dilekçesinden anlaşılacağı üzere, davacı bedelsizlik iddiasına dayandırmakta olup, bu iddiasını birleşen dosya davalısına karşı ileri sürebilmesi için, birleşen dosya davalısının çeki bile bile borçlu zararına iktisap etmesi gerekmektedir.
Çekin incelenmesinde, keşidecisinin davacı, lehtarının asıl dosya davalısı, sonraki cirantanın ise birleşen dosya davalısı olduğu, çek üzerindeki ciro zincirinin şeklen geçerli olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu çek kambiyo vasfını haiz olup, kambiyo senetlerinin asıl borçtan mücerretliği ilkesi gereğince, çekin davalı …’e keşide edilerek teslim edildiği asıl sözleşmenin davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Her ne kadar davacının ticari defterleri bu hususu ispata tek başına elverişli değil ise de, birleşen dosya davalısının, çeki davalı … şirketinden temlik aldığına ilişkin Faktoring sözleşmesi ve …… şirketi tarafından düzenlenen faturaların incelenmesinde, çekin davalı …’e verilmesine dair asıl sözleşmenin davalı … firması tarafından düzenlenen faturalarla teyit edildiği, davalı …’in, çeki davalı … şirketine temlik ederken, çeki davacı şirketten, ibraz edilen fatura içeriği mallar karşılığında aldığına dair beyanda bulunduğu, bu durumda davacının dava konusu çekin davalı …’e verilmesine ilişkin sözleşmeyi ispat ettiği tespit edilmiştir. Bu durumda fatura konusu malların davacıya teslim edildiği hususunda ispat yükü davalı …’de olmasına rağman bu yönde bir delil ibraz edilmemiştir. Sözleşme karşılığında davacıya bir mal teslim edildiği ispat edilemediğinden çekin bedelsiz kaldığı kabul edilmiştir. Bedelsiz kalan bu çeki davacı 06/10/2011 tarihinde ödemiştir. Bu nedenle asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen dava bakımından ise; davalı … şirketinin, dava konusu çeki, faktoring sözleşmesi ile teslim aldığı, faktoring sözleşmesi yapılırken, davalı … tarafından çeke ilişkin faturaların da sunulduğu, davalı … şirketinin çeke hamil olmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, çekin bedelsiz kaldığını bildiği ve çeki bile bile borçlu zararına kötüniyetli olarak iktisap ettiği hususunda bir delil bulunmadığı, birleşen dava dosyasında açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşıldığından birleşen dosya davalısı yönünden davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KABULÜ ile; 12.852,00 TL’nin 06/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ………’den alınarak davacıya ödenmesine,
2-Mahkememiz dosyası ile birleşen (İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/904 Esas, 2017/889 Karar) dosya hakkında açılan davanın REDDİNE,
ESAS DAVADA(İstanbul Anadolu ……. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1005 Esas) HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ:
a-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 877,92 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 220,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 657,77 TL karar ve ilam harcının davalı ….den tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı ….den tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yatırılan 47,60 TL başvuru harcı, 190,95 TL peşin harç toplamı 238,55 TL ile 1.104,45 TL (700,00 TL bilirkişi ücreti+401,55 TL posta masrafı+2,90 Vekalet Harcı) yargılama giderinin davalı ….den tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
BİRLEŞEN DAVADA(İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/904 Esas) HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ:
a-Alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 219,59 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 183,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı asıl dosya davalısının ve birleşen dosya davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde yargıtayda temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.