Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1003 E. 2021/330 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/668 Esas
KARAR NO: 2021/371
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan —- ile ibraz ettiğini, davacının —— ibraz ettiği çekin sahte olduğunu, çekteki imzanın davacıya ait olmadığını, davalı —- çeki incelemeden ödeme yaptığını, mağduriyetin giderilmesi için —– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz üzerine durduğunu belirtmiş, ——-sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; davalının satın almak istediği ev için bir miktar parayı teminat olarak —– numaralı çek ve bir miktar paranın elden iadesi ile sözleşmenin feshedildiğini, —- keşide tarihli çekin bankaya ibraz edilerek takas yolu ile tahsil edildiğini, davalının —– verdiği çekin sahte olduğunu bilmediğini, davalının sahte çek nedeniyle mağdur olduğunu belirtmiş, davanın reddine, davacının %20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı ——cevap dilekçesinde özetle; davalı bankanın dava konusu olayda taraf olmadığını, dava konusu tahsilin yapıldığı hesap ve çekin diğer davalı —- ait olduğunu, çek üzerindeki imzanın incelemesinin hesabın bulunduğu bankaca yapılabileceğini, davalı banka yönünden husumet bulunmadığını,—— tarihli çekin tahsil amacıyla davalı bankaya ibraz edildiğini, çekin şüphe uyandıracak bir unsur taşımadığını, çeke onay verilmese idi ödeme işlemi yapılmayacağını, davalı —- hesabından onayı olmadan iade edilemeyeceğini, davalı bankanın herhangi bir kusuru bulunmadığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–cevap dilekçesinde özetle; çekin sahte olduğuna dair bildirimlerin takas merkezine yapıldığını, çeki tahsil eden kişinin şikayete konu edilmek üzere bilgilerinin istenildiğini, bildirimin yapılmasına rağmen müşterinin hesabına iade yapılmadığını, diğer davalı bankanın ödeme yapan banka olarak gerekli incelemeleri yapması gerektiğini, davalı bankanın çekin ödenmesi nedeniyle herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, sahte imza ile keşide edilmiş çekin ödenmesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu sahte çekin bankaya ibraz edilmesi ve takas aracılığıyla ödenmesi nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı, davacının hangi tutarda zararının oluştuğu, davalıların sahte çekin ibraz edilmesinden kaynaklı zarardan sorumlu olup olmadıkları noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında dava konusu çekin takas yolu ile muhatap bankaya ibraz edildiği, davacının hesabından —– çek bedelinin davalı hamile ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
—— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı —– tutarındaki alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı; örnek no:7 ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği; borçlular vekilince verilen itiraz dilekçesinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu; görülmüştür.
Somut olayda; usule aykırı şekilde şube aleyhine dava açılmış ise de şirket vekilinin cevap verip duruşmalara katılarak husumeti benimsediğinin anlaşılmasına göre mahkememizce işin esasına geçilmiştir ——–
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
—— soruşturma dosyasının mahkememize gönderildiği görüldü.
Bilirkişi —– tarihli rapora göre; inceleme konusu çekteki keşideci imzasının ve yazıların——- olmadığı, çekin sahtecilik yapılarak oluşturulduğu, çek üzerindeki işlemlerin ustalık gerektirecek düzeyde olduğu, çıplak gözle yapılacak inceleme ile sahteciliğin farkına varılamayacağı tespit edilmiştir.
TTK’nın 792. maddesine göre, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.
TTK’nın 812. maddesine göre, sahte veya tahrif edilmiş bir çeki ödemiş olmasından doğan zarar muhataba ait olur; meğerki, senette düzenleyen olarak gösterilen kişiye, kendisine verilen çek defterini iyi saklamamış olması gibi bir kusurun yüklenmesi mümkün olsun. Çeki elinde bulunduran hamilin, çeki kötüniyetle veya ağır kusurla iktisap etmiş olmadıkça geri vermekle yükümlü olmayacağını öngören TTK 792. maddesi karşısında, sahte ve tahrif edilmiş çekin ödenmesinden muhatap bankanın sorumlu olduğu açıktır —– —- uygulamasına göre, muhatap bankanın bu maddede öngörülen sorumluluğu kusur aranmayan bir sorumluluk olup, muhatap bankanın sahte çek nedeniyle ödeme yapması durumunda muhatap banka kusursuzluğunu ispat etse bile bu sorumluluktan kurtulamayacaktır. Keşideci tamamen kusurlu fakat muhatap kusursuz ise muhatap sorumlu tutulamaz. Ancak, tarafların hiçbirinin kusurlu olmadığı hallerde banka sahte veya tahrif edilmiş çeki ödemenin sorumluluğundan kurtulamaz. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlali ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Varsa keşidecinin müterafik kusuru dikkate alınır. Muhatap bankanın sahte imza nedeniyle ödeme yapmaması da Kanun’un bankaya yüklediği bir yükümlülüktür———
Somut olayda, davalı hamilin ciro ile devraldığı çeki bankaya ibraz ettiği, çek bedelinin bankaca ödendiği, sonradan keşidecinin çekteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, çek bedelini davalı hamilden, muhatap bankadan ve takas bankasından talep ettiği anlaşılmaktadır. Dava konusu çekin sahte olarak oluşturulduğu alınan denetime elverişli bilirkişi raporu ile belirlenmiş olup, taraflar arasında çekin sahte olduğu hususunda ihtilaf da bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, sahte çekin ibraz edilmesi nedeniyle doğan zarardan davalıların sorumlu olup olmayacağı noktasındadır.
Çek keşidecisi, imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, ödenen çek bedelini çekteki imzayı incelemekle yükümlü muhatap bankadan talep edebilir. Muhatap banka ise hamilin çekin sahte veya tahrif edilmiş olduğunu bilmesi halinde, ödediği paranın istirdatı için hamile rücu edebilir. Bu itibarla, davalı hamil …’nun davada pasif husumeti bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir ———–
Dava konusu çekin ibraz edildiği takas bankası yönünden yapılan tahkikat sonucu, çeke ilişki görüntünün davalı muhatap bankaya gönderildiği, takas bankasının çekteki imzayı inceleme imkanı bulunmadığı, muhatap banka tarafından verilen onay üzerine ödemenin yapıldığı, davalı bankanın işbu davada pasif husumetinin bulunduğu anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir ———
Çekle ödeme yapmayı kabul eden ve müşterileri ile çek anlaşmaları yapan bir bankanın, basiretli bir tacir gibi davranarak gerekli dikkat ve özeni göstermesi ve duraksama halinde çeki uzman kişilere inceletmesi, gerektiğinde konuyu keşideciye iletip alacağı cevaba göre hareket etmesi beklenir. Bankanın anılan yasal düzenlemeden doğan sorumluluğu kusursuz sorumluluk nevindendir. Banka, bu şekilde doğan sorumluluğunu yerine getirdiği taktirde sahteciliği yapan çek hamiline rücu edebilecektir———- Birer güven kurumları olan bankalar, aldıkları mevduatları sahtecilere karşı özenle korumak zorundadırlar. Bu nedenle de hafif kusurlarından dahi sorumludurlar. Sahteciliğin inandırıcı olup olmadığı, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı yasal unsurlar arasında sayılmamıştır ———–
Davalı banka sahte imzalı çeki ödemekle davacıya karşı kusursuz sorumlu olup, davaya konu çekin takas yolu ödenmiş olması, dolayısı ile davalının imza incelemesi yapamamış olması davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz —–Dava konusu sahte çek nedeniyle davacının hesabından ödenen ——- kadar davacı zarara uğramış olup, meydana gelen zarardan açıklanan nedenlerle davalı muhatap banka sorumludur. Öte yandan, dava konusu çekin sahte olup olmadığı, davacının meydana gelen zararda müterafik kusuru bulunup bulunmadığı, zarar miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden koşulları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, anılan—- uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı — aleyhine açılan davanın kabulüne;
—- takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın —- asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
Koşulları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Davalı —–aleyhine açılan davanın reddine,
Koşulları bulunmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı —— aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
Koşulları bulunmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.092,96 TL harçtan peşin alınan 192,85 TL harç ve 80,40 TL icra harcının mahsubuna, bakiye 819,71 TL karar harcının davalı——– tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı ——- davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı —— davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru harcı, 192,85 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı ve 80,40 TL icra harcı toplamı: 302,25 TL ile 1.065,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı——tarafından yapılan 124,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı——tarafından yapılan 129,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333. maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2021