Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/938 E. 2018/889 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

– K A R A R –
ESAS NO : 2014/938 Esas
KARAR NO : 2018/889

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalıya cari hesap ilişkisi kapsamında fatura karşılığı mal satıldığını; davalı/ borçlunun ticari ilişki olduğu dönemde gerek cari borçlarına gerekse faturalı borçlarına karşılık bir kısım ödemeler yapılmış ise de bakiye fatura borcunu vadesinde ödemeyerek temerrüte düştüğünü; davacının, alacağını tahsili için davalı hakkında İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü’nün — sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını; davalının ödeme emrinin tebliği üzerine İcra Müdürlüğü’nün yetkisine ve borca itiraz ederek takibi durduğunun; davalı/ borçlu şirketin İcra Müdürlüğü’nün yetkisine yönelik itirazının yerinde bulunmadığını ve borca itirazının da kötüniyetli olarak yapıldığını; bu nedenlerle davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak icra müdürlüğünün yetkisine yönelik yetki itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddi gerektiğini; zira takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını; davalının adresinin Denizli olduğundan Denizli İcra daireleri ve mahkemelerinin yetkili bulunduğunu; izah edilen nedenlerler yetki itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak da davalının, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını; borca itiraz gerekçelerinin dayanaklarını takip dosyasına sunulduğunu; taraflar arasında kısa süren bir ticari ilişki olduğunu ve bu ticari ilişkiden kaynaklanan borçların davalı tarafından ödendiğini; bu hususun ticari kayıtlar ve ödeme belgeleri incelendiğinde açıklığa kavuşacağını; bu nedenlerle, haksız ve dayanaksız davanın reddine ve davacının kötüniyetli olması sebebiyle %20 oranında kötüniyet tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini; talep etmiştir.
Dava; icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine; ilişkindir.
İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğü’nün — sayılı dosyasıda özetle; 09/06/2014 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının — Sanayi Tic., borçlusunun—-İnş. Malz. olduğu; 5.400,00 tl asıl alacak açıklamasıyla 5.400,00 TL asıl alacak ve 194,40 TL işemiş faiz yönünden takip başlattığı; örnek no:7 ödeme emrinin borçlulara 23/06/2014 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu vekilince 25/06/2014 tarihinde İcra Müdürlüğü’nün yetkisine, borca ve tüm ferilerine yönelik itiraz üzerine takibin 25/07/2014 tarihinde durdurulmasına karar verildiği; görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Talimatla Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nden —- Talimat ayılı dosyasından alınan 13/11/2015 tarihli bilirkişi rapora göre; davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun düzenlendiğini; davalının 2014 yılına ait ticari defter ve kayıtlarında icra takibine konu olan 5.400,00 TL’lik faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği; davalının 2014 yılı ticari defter ve kayıtlarına göre daalıdan 219,47 TL alacaklı bulunduğu yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Bilirkişi —- tarafından düzenlenen 22/08/2016 tarihli rapora göre; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelendiğini; davacının incelemeye sunulan ticari defter ve kayıtlarına göre, davalı şirketten icra takip ve dava tarihi itibariyle, davacının 899,39 TL alacağının bulunduğu; mahkemenin aksi kanaatte olması halinde icra takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 5.199,39 TL alacaklı olduğu; taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı ve icra takibinden önce daalının usulüne uygun temerrüde düşürüldüğüne dair daa dosyası kapsamında herhangi bir belgenin de bulunmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Bilirkişi — tarafından düzenlenen 25/01/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre; inceleme konusu 21/01/2014 tarihli 116 fiş nolu tediye makbuzunda teslim alan—‘a atfen atılmış bir adet imza ile 20/01/2014 tarihli —- bordro nolu çek çıkış bordrosunda bulunan —-‘a ait imza arasında detaylı inceleme yapıldığı; yapılan incelemede imzaların başlama hareketi, ebadı, eğimi harflerin tersimi, battal virgül şeklinin ebadı, yeri, itiyadi konumu vs. bakımıdan aralarında uygunluk ve benzerlik bulunduğu ve —-‘ıa ait imzanın aynı el ürünü olduğu; yine inceleme konusu 20/01/2014 tarihli irsaliye faturada teslim alana atfen atılmış paraf tarzı imza ile — bordro nolu çek çıkış bordrosunda bulunan —‘a ait imza arasında ise gerek şeklen, gerekse yukarıda sayılan grafolojik tanı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlik bulunmadığı; atılı imzaların —-‘a ait imzaya kıyasla aynı eli ürünü olmadığı yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre;
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;
Davacı tarafından, 5.400,00 TL asıl alacak açıklamasıyla başlatılan takibe, davalı borçlunun, borcun ödendiği icra dairesinin yetkisiz olduğuna yönelik itirazları nedeniyle iptali talepli dava olduğu anlaşılmıştır.
Borcun, satım ilişkisinden kaynaklı para borcu olması İİK.50, HMK.10 ve TBK 89.maddeleri gereğince davacı/alacaklı adresi itibariyle İstanbul Anadolu İcra Daireleri yetkili bulunduğundan icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz yerinde görülmemiştir.
Aynı gerekçelerle mahkememiz yetkisine yönelik itiraz da yerinde görülmemekle yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı vekilince, takibe konu faturadan kaynaklı borcun ödendiğine yönelik savunmayla ispat yükü davalı tarafa geçmiştir. Bu kapsamda taraf defterleri ayrı ayrı incelenmiş, takibe dayanak yapılan ve 5.400,00 TL tutarlı faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Uyuşmazlık davalı tarafça, —‘ın imzasına yapılan tediye ve ödemelerin davalıyı takip konusu borçtan kurtarıp kurtarmadığı; davacı adına yapılmış sayılıp sayılmadığı noktasında; toplanmaktadır.
Davalı tarafça ödeme iddiasına dayanak yapılan 20/01/2014 tarih ve —- nolu 4.300,00 TL nakit ödemeye ilişkin tediye makbuzu ile; 20/01/2014 tarihli — bordro nolu, 3.298,69 TL tutarlı çeke ilişkin çek çıkış bordrosu altındaki —‘a atfen atılan imzanın aynı el ürünü olduğu yapılan grafolojik incelemeyle belirlenmiştir. Her iki tarafça da 3.298,69 TL tutarlı çeke ilişkin ödeme kaydının defterlerine işlemiş olduğu, davacı tarafça —‘ın davacı şirkette herhangi bir yetkisinin bulunmadığı; davacı adına tahsile yetkili olmadığı ileri sürülmesine rağmen— imzasına teslim edilen 3.298,69 TL tutarlı çekin davacı kayıtlarına alınmış olması itibariyle 4.300,00 TL ödemenin de —- imzasına teslim edilmesiyle davalının bu tutar kadar da borcunu itfa ettiğinin kabulü gerektiği; davalı tarafça ödeme savunmasıyla birlikte ileri sürdüğü 388,80 TL ve 648,00 TL tutarlı iade faturalarının davacı taraf defterlerinde kayıtlı olmadığı bunlar yönünden savunmasına itibar edilemeyeceği de gözetilerek ve yemin deliline dayanmış olması nedeniyle 16/10/2018 tarihli celsede yemin delili kendisine hatırlatılmış olan davacı vekilinin bu delile dayanmayacağını bildirmiş olması ve taraflar arasında süre gelen cari hesap ilişkisi kapsamında ödenmemiş 899,39 TL asıl alacak bulunduğu; takip öncesi davalının temerrüte düşürülmediği kanaatiyle asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde; karar vermek gerekmiştir.
K A R A R :Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte 899,39 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 61,44 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 64,35 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2,91 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 899,39 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ve 64,35 TL peşin harç toplamı: 89,55 TL ile aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 0,83 ve kabul 0,17 oranına göre hesaplanan 361,57 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,

6-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı yargılama giderinden davanın red 0,83 ve kabul0,17 oranına göre hesaplanan 107,90 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2018