Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/63 E. 2021/706 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/63 Esas
KARAR NO : 2021/706
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2014
KARAR TARİHİ : 23/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı şirketler tarafından muvazaalı ve hileli yöntemlerle —— civarında üzerinde olacak şekilde fiyat farkları ile faturalar kesilerek mal alımı sağlanmış ve müflis şirket zarara uğratıldığı, Müflis şirketin piyasa değerlerinin çok üzerinde kesilen faturalar kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine, davacı —– sayılı dosyasından verilen —tarihli kararla —- tarihinden itibaren iflasına karar verilmiş olup —– sayılı dosyası ile iflas açıldığı, iflastan sonra ——tarihli —- alacaklılar tarafından müflis ————– faaliyetinin devamına ve bu konuda ——– — yetki verilmesini, Davalı şirketlerden de bu faaliyet sırasında müflis şirketin yaptığı üretimlerde kullanılmak üzere gerekli olan mallar ile şirket için gerekli olan her türlü malzemelerin tedariği yapıldığı, Müflis şirketin şu anda görev yapan—– —— müvekkillerim şirketin iflası sırasında faaliyetlerinde neden kar değil de zarar ettiğini araştırdıkları sırada, davacı şirketlerden aşırı fiyat farkı nedeni mal alındığını, o tarihteki ———- aynı zamanda davalı şirketlerinde avukatı olması nedeni ile kesilen faturalara itiraz etmediğini, Müflis şirketin ———- yapıldığı gün davalı şirketler yetkilisi — tarafından her iki şirket yönünden —- vekalet verildiği, —- seçildiği ve aktif görev yaptığı, — bu yöntemlerle ortalama —– ettiği, davalı şirketler ile ——– uyuşmazlık çıkması üzerine —— tarafından davalılara fahiş tutarlarla alınan malzemeler için fiyat farkı hesaplanıp bu farklar için —– fiyat farkı faturası kesildiği ve faturaların ihtarname ile davalılara gönderildiği ancak davalı şirketlerce işleme alınmadığı ve bu şekilde davacı müflis şirketin zarara uğratıldığı, müflis şirket aleyhine kesilen faturalar toplamı kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketlerin adresleri ——– olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemleri Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca huzurdaki dava bakımından —— yetkili olduğundan yetki itirazında bulunduğu, davacı müflis şirketin;—- üzerinden —— edilen — tarihli kararın ——- karar verildiği, ——– üzerinden işlem gördüğü, İşbu dosya üzerinden gerçekleştirilen ilk alacaklılar toplantısında; müflis şirketin faaliyetinin devamına karar verilmiş, karar kesinleşmiş ve müvekkil şirketler; mal tedarik ettiklerini, davacı yanın ——- sayılı dosyalarına sunmuş olduğu dilekçeler, —– dosyalarda alınan bilirkişi raporları ve ——– gereğince usule, yasaya ve iyiniyet kaidelerine aykırı şekilde hukuki menfaat olmaksızın açılan huzurdaki davanın derdestlik itirazımız göz önüne alınarak öncelikle reddedilmesini, Müflis Şirketin davalı şirketlere, müflis şirket aleyhine kesilen faturalar toplamı kadar borçlu olmadığına karar verilmesini, talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazının hukuka ayrı olduğunu, davanın açıldığı mahkeme aynı yetki sınırında olduğunu, davalılar açmış oldukları davalarda, mevcut kesilen faturalara göre davacı şirketten alacaklı olduklarını iddia ederek takip yaptıkları, itiraz üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını, davalılar müflis şirket tarafından, aleyhine kesilen faturalara —— içerisinde itiraz etmediğinden faturaların kesinleştiği, dava ve sonrasında sunulan açıklama dilekçesinde davalıların muvazaalı işlemleri sıralanmış olup bütün bunlar davalıları basiretli bir tacir gibi hareket etmediklerini , müflis halinde ki şirketin yönetimini elde ederek müflis şirket aleyhine davalılar lehine kesilen faturalara itiraz edilmemesini sağladığı, iddia ettiğimiz muvazaalı hususlarla ilgili tüm deliller toplandığında davalıların ne kadar kötü niyetli davacıların ise tamamen iyi niyetli olduğu ortaya çıkacağını, bu nedenle itirazlarının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış bilirkişi incelemeleri yapılmıştır
Mahkememizce —- sayılı dosyası — esası- ondan da öncesi —- dosya içine alınmış, yapılan incelemede davacısı ——— yönelik olarak açılan itirazın iptali davası olduğu, takibin dayanağının ——— sayılı dosyası olduğu, müflis şirkete satılan mal karşılığı ödenmeyen fatura tutarının tahsili istemine dayandığı, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın kesinleştiği belirlenmiştir.
Mahkememizce — —- sureti dosya içine alınmış, yapılan incelemede davacısı———yönelik olarak açılan itirazın iptali davası olduğu, takibin dayanağının ——- sayılı dosyası olduğu, müflis şirkete satılan mal karşılığı ödenmeyen fatura tutarının tahsili istemine dayandığı, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın kesinleştiği belirlenmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekilince bu istemi dava dilekçesinde, müflis davacı şirketin, davalı şirketlere, müflis şirket aleyhine kesilen faturalar toplamı kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi şeklinde açıklanmıştır.
Davacı vekilince, anılan talebinin hukuki sebebi ise dava dilekçesinde ve aşamalarda, davalı şirketler yetkililerinin, müflis şirketin, önceki ——- memurları ile kurdukları hileli ve muvazaalı ilişkiler sayesinde, müflis şirket tarafından davalılardan yapılan mal alımları üzerine, davalılar tarafından kesilen faturaların, piyasa şartlarının ——- üzerinde olduğu, bu yolla müflis şirketin zarara uğratıldığı iddialarına dayandırılmıştır.
Davacı vekilince sunulan cevaba cevap dilekçesinde ise, yukarıda anılan hukuki sebebe bir ilave yapılmış, işbu davanın aşırı yararlanma nedenine dayalı olarak açılmış menfi tespit davası olduğu belirtilmiş, davalıların, davacı şirketin müflis durumunda olmasını kötüye kullanarak aşırı yararlanma yoluna gittikleri, piyasa değerinin çok üstünde faturalar kestikleri ileri sürülerek, edimler arasındaki oransızlığın tespit edilerek, aradaki fark kadar davacı müflisin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli ara kararı ile davacı vekilinden dava değerini göstermesi istenmiş, davacı vekilince ——— dilekçesi ile talebi —— olarak açıklanmış, bu tutar üzerinden belirlenen harcın yatırılması sağlanmıştır.
Mahkememizin ————- celsesinde ise, davacı vekiline, davaya konu talep sonucunu, menfi tespit istemlerinin hangi tarihli, hangi tutarlı fatura yönünden veya hangi icra takibine ilişkin olduğuna yönelik beyanlarını sunması için HMK 119/1-ğ hükümleri gereğince kesin süre verilmiştir.
Anılan ara karara istinaden davacı vekilince sunulan —- tarhli dilekçesi ile ise, davacı müflis firmanın davalılar—- firmalarından alımlarının —tarihinde başlamış, —– tarihinde sona ermiş bulunduğu açıklandıktan sonra, menfi tespit taleplerinin dayanağının, müflis firma adına düzenlenen toplam —- mürekkep —— halinde mahkeme dosyasına sunulan ve bilirkişi incelemesine konu yapılan faturalar ile müflis ——- davalı firmalar arasındaki faturalaşma ve ödeme bilgilerini içerir cari dökümler, tedarik edilen ürünleri gösterir fatura içeriklerine ilişkin dökümler, davalı —– tarih karşılaştırmasına ilişkin tablolar oluşturduğu açıklanmıştır.
Davacı vekilince sunulan ——tarihli beyandan hareketle, işbu davaya konu menfi tespit isteminin, davacı şirket tarafından davalılardan mal tedarik edilen — ilişkin tüm ticari faaliyeti ve faturaları kapsadığı belirlenmiştir.
Bu noktada —— sayılı dosyalarının değerlendirilmesi gerekecekir. Zira anılan dosyalarda işbu davaya da konu faturalar yönünden yargılama yapılmış, karar verilmiş, kararlar kesinleşmiştir. Ne var ki işbu davaya taraflar arasındaki tüm faturlar dahil edilmişken, anılan dosyalarda faturların tamamı dava konusu edilmemiştir. Bu yönden her iki dosyanın ayrıntılı tetkiki ve davalılar vekilinin davanın başından beri ileri sürdükleri derdestlik iddiaları yönünden inceleme yapılması gerekmiştir.
—- dosyasında, davacısı—- vekilince, müvekkili şirketin —– —– çalışmakta olduğu fabrikaya —— ayından itibaren tedarikçi olarak mal verdiğini, gönderilen mallara istinaden kesinlen faturaların toplamının —- olduğu halde,———– müvekkili şirkete ödenen tutarın —- olduğunu, bu durumda müvekkil şirkete ödenmesi lazım gelen bakiye —— müvekkili tarafından yapılan her türlü yazılı ve sözlü taleplerin karşılıksız kaldığı, başlatmış oldukları icra takibinin de itiraz neticesinde durduğunu ileri sürerek — alcak ve işlemiş faizinin tahsili istemli başlatılan ——sayılı takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesi talep olunmuştur.
Yapılan yargılama kapsamında davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş, ——– incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
Anılan bu yargılama kapsamında, davalısı ——- vekilince, işbu dosyada da ileri sürülen muvazaa ve fahiş fiyat iddiaları, yargılama boyunca ve sonrasında istinaf ve temyiz aşamalarında ileri sürülmüştür.
Dolayısıyla —– dosyasına konu olan, ödenmediği ileri sürülen ——- tutarlı faturlar yönünden, alacak iddiası esasa ilişkin bir yargılama kapsamında ileri sürülmüş, alacağın esasına ilişkin verilen karar da kesinleşmiş olmakla, işbu dosyaya konu menfi tespit isteminin davalı———- tutarlı faturlar yönünden incelenmesi mümkün olmamakla, davanın kesin hüküme ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiştir.
——– sayılı ilamı “(..) itirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam etmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı HMK’nın 303. maddesi anlamında kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Takip dayanağı alacağın genel hükümler dairesinde tartışılarak mevcudiyeti sonucuna varan mahkeme itirazın iptali talebini kabul ettiğinde aynı dava konusu ile ilgili olarak borçlu menfi tespit isteyemeyeceği gibi, davanın reddi hâlinde de alacaklı aynı alacak için aynı dava sebebine dayanarak yeni bir alacak davası açamayacaktır.” şeklindendir.
Davalı —— Sayılı dosyasında ihtilafsız olarak, davacı—– tarafından ödendiği belirtilen ——– tutar yönünden ise, kesin hüküm dava şartı engelinden söz edilemeyecektir. Zira bu tutarda fatura yargılama konusu yapılmamıştır.
Ne var ki bu noktada hukuki yarara ilişkin dava şartının değerlendirilmesi gerekecektir. Davacı vekilince, davalı tarafça kesilen fatura içeriklerinin fahiş olduğu iddia edilerek aradaki fark kadar borçsuzluğunun tespti talep edilmiş olmakla ve anılan tutarların taraflarınca ödenmiş bulunduğu da belirlenmiş olmakla, davacı tarafça eda davası açılması mümkün iken, tespit davası açılmasında hukuki yararının bulunmadığı, menfi tespit isteminin yukarıda açıklanan kesin hüküm kapsamı dışında kalan kısım yönünden, davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
—- dosyasında, davacısı———- müflis şirketin çalışmasını temin etmek amacı ile müvekkil ile masa mallarının tedarikçisi sıfatıyla anlaşıldığı, müvekkili tarafından —- ——çalıştırdığı fabrikaya — ayından itibaren tedarikçi olarak mal verildiği, gönderilen mallara istinaden kesilen faturaların toplam tutarının——olduğu, müvekkiline ödenen tutarın ise — olduğu, müvekkilinin —alacağı bulunduğu iddiasıyla — asıl alcak ve işlemiş faizinin tahsili istemli başlatılan ——– sayılı takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesi talep olunmuş, davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiş, ——- geçerek kesinleşmiştir.
Anılan bu dosyada da, davalısı —— vekilince, davaya konu faturlara ilişkin muvazaa ve fahiş fiyatla düzenlendikleri iddiaları beyan edilmiştir.
—- dosyasına konu olan, davacısı——- ödenmediği ileri sürülerek takip ve dava konusu yapılan —– faturlar yönünden, alacak iddiası incelenmiş, karar bağlanmış ve karar kesinleşmiş olmakla, işbu dosyaya konu menfi tespit isteminin de, davalı —— tarafından düzenlenen —–tutarlı faturlar yönünden incelenmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle davaya konu faturalardan ———kadar kısmı yönünden davanın kesin hüküme ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Davalı —- yönünden, —– Sayılı dosyasında ihtilafsız olarak, davacı ——– yönünden ise, kesin hüküm dava şartı engeli bulunmamaktadır.
Ancak yukarıda açıklandığı üzere, anılan tutarın davacı tarafça ödenmiş bulunduğu da belirlenmiş olmakla, davacı tarafça eda davası açılması mümkün iken, tespit davası açılmasında hukuki yararının bulunmadığı, menfi tespit isteminin yukarıda açıklanan kesin hüküm kapsamı dışında kalan kısım yönünden, davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 25,20 TL harc ile 17.053,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile kalan bakiye 17.018,90 TL nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ——- tarafından sarfedilen 285,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalı ———– verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı şirket yetkilisi ve Vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/06/2021