Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/606 E. 2023/485 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/606
KARAR NO : 2023/485

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan), Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/03/2021 tarihinde — Hastanesini önünde müvekkili karşıdan karşıya geçerken — plakalı aracın müvekkiline çarptığını müvekkilinin yaralandığını, kaza nedeniyle araç sürücüsü hakkında —Sulh Ceza Mahkemesinin — Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını beyan ederek şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; esas davadaki taleplerini yineleyerek Tasfiye Halinde—– dava açmıştır.
—- Sigorta Şirketi cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin poliçedeki limitle sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu, kazada kusur ve maluliyet durumunun tespiti noktasında dosyanın —- kurumuna gönderilmesi gerektiğini sigortalı araç sürücüsüne atfedilecek bir kusur olmadığını beyan ederek açılan davanın reddine talep etmiştir.
Tasfiye Halinde — cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan araç ile müvekkilinin hiçbir bağlantısının bulunmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
—-Vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın uzun süreli olarak —kiraya verildiğini bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini ayrıca davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını davacı yanın kıdem ve ihbar tazminatını davalıdan isteyemeyeceğini beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
—-Asliye Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak —- Esas sayılı dosyası istenilerek dosyamız arasına alınmıştır. Ceza dosyasında alınan —- Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen raporda; sürücü — yönetimindeki yönetiminde ki kamyonet ile bahsi geçen tek yönlü yolda geri gelirken yaya geçidi üzerinde bulunan yayaya ilk geçiş hakkını vermediği, aynalardan geriyi kontrol etmeden geri manevra yaptığı olayda dikkatsiz ve özensiz davrandığından asli kusurlu olduğunu, davacı yayanın ise kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını belirtmiştir.
— müzekkere yazılarak davacının kaza tarihi itibari ile alabileceği ortalama maaş sorulmuş gelen yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Dosya maluliyetin tespiti için — gönderilmiş olup 06/10/2017 tarihli raporunda özetle; davacının E cetveline göre: %42,2(yüzde kırk iki nokta iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceğini beyan etmiştir.
— İhtisas Dairesi 04 EYLÜL 2018 tarihli raporunda özetle; davacının E cetveline göre: %42,2(yüzde kırk iki nokta iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceğini beyan etmiştir.
—–İhtisas Dairesi 06 ŞUBAT 2019 tarihli raporunda özetle; E cetveline göre: %42,2(yüzde kırk iki nokta iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceğini beyan etmiştir.
Dosya sigortacı bilirkişi ve SUT tedavi giderleri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu raporda özetle; 28/03/2011 tarihinde yaralanan davacının 1 ay süre ile bakıcı desteğine ihtiyacı olduğunu bakıcı giderinin 796,50 TL olduğunu, geçici iş görmezlik ücretinin net emsal üzerinden 9.823,88 TL olduğunu, asgari ücret üzerinden ise 1.889,85 TL olduğunu, sürekli iş görmezlik tutarının 799.026,64 TL olduğunu, net asgari ücret üzerinden ise 475.582,95 TL olduğunu beyan etmişlerdir.Davacı vekili 18/10/2022 tarihli dilekçede davalı sigorta şirketi ile anlaştıklarını bu nedenle sigorta yönünden taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Dosya davacı beyanı ve güncel asgari ücret değerleri doğrultusunda ek rapor düzenlemek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi hazırlamış olduğu raporda özetle; kök raporda bakıcı giderinin 796,50 TL hesaplandığını, geçici iş görmezlik ücretinin net emsal üzerinden 9.823,88 TL olduğunu, asgari ücret üzerinden ise 1.889,85 TL olduğunu, net emsal ücret üzerinden sürekli iş görmezlik tutarının 1.112.975,77 TL olduğunu sigorta tarafından yapılan ödeme mahsup edildiğinde miktarın 892.975,99 TL olduğunu, net asgari ücret üzerinden ise sürekli iş görmezlik tazminat tutarının 789.532,08 TL olduğunu sigorta tarafından yapılan ödeme mahsup edildiğinde kalan miktarın 569.532,08 TL olduğunu belirtmiştir.Davacı vekili davasını ıslah etmiştir. Islah dilekçesinde özetle; 569.532,08 TL maddi tazminatın sigorta şirketi haricindeki davalılardan sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline, olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle iş göremezlik tazminatına ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.

Uyuşmazlık: 28/03/2021 tarihinde davacıda meydana gelen yaralanmanın trafik kazası neticesinde olup olmadığı, davalıların davacının maluliyete ilişkin zararlarında mesul olup olmadığı, davacının maluliyet oranının ne olduğu, bu hususta herhangi bir maddi zararı olup olmadığı, maddi zarar söz konusu ise bunların miktarı noktasında toplanmaktadır.
Davalılardan— yönünden davalının kiralayan sıfatı nedeniyle dava açılmış ise de; öncelikle işletenin kim olduğunu belirlemek gerekmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesi uyarınca, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olur.
Aynı kanunun 3.maddesi uyarınca da işleten: araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda kira ilişkisine ilişkin bir sözleşme dosyaya sunulmadığı gibi işbu sözleşmenin uzun süreli olduğu ve fiili hakimiyetin davalı —- Yapımcılığa geçtiğine ilişkin herhangi bir belge dosyaya sunulmadığından işbu davalı yönünden davanın ve birleşen davanın husumetten reddi gerekmektedir.
Davalı sigorta şirketi yönünden tarafların sulh olduğu anlaşılmış yine taraf beyanlarından tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar” ;
-Tedavi giderleri,
– Kazanç kaybı,
– Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
– Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler.
Yargıtay—.HD’nin—- – sayılı kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları olan fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalı/davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararları olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarını TBK madde 49 ve 54 hükümlerine göre davalıdan isteyebilecektir.

Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay —.HD’nin—– sayılı içtihadı naza alınarak bu noktada, maluliyetin tespiti yönünden bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Yukarıda açıklamalar ışığında araç malikinin ve araç sürücüsünün TBK, TTK ve KTK kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmakla belirlenen maddi zarardan kusur oranlarında sorumlu oldukları, ceza dosyası ile alınan kusur raporu doğrultusunda davalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğu anlaşılmakla davalı sürücü ve malik yönünden davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Esas dava yönünden davanın kısmen kabulü ile;
1-Davalı —Sigorta Şirketi yönünden sulh nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına
2-Davalı Tasfiye halinde —- yönünden davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE
3-Davalılar —- yönünden davanın kabulü ile; 569.532,08 TL sürekli iş görmezlik tazminatının kaza tarihi olan 28/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 38.904,74 TL karar ve ilam harcından 4.990,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 33.914,74 TL ve 179,90 TL başvurma harcının davalılar —-tahsili ile hazineyi irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL posta masrafı, 2.350,00 TL bilirkişi ücreti ile 1.130,1‬0 TL adli tıp fatura masrafı olmak üzere toplam: 4.680,1‬0 TL yargılama giderinin davalılar —-tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı —-Sigorta Şirketi ile karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı Tasfiye halinde—– Tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 80.648,53 TL’nin davalılar —– tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Birleşen dava yönünden;
1-Davanın husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcı ile 179,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam: 359,80 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineyi irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.