Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/344 E. 2018/839 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2014/344 Esas
KARAR NO : 2018/839

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2014
KARAR TARİHİ : 02/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekilinin 25/08/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin cari hesap alacağına ilişkin olarak borçlu aleyhine icra takibi başlattığını, borçlu şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itiraz dilekçesinde ödenmemiş hiçbir borcunun bulunmadığının iddia ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin 10/04/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının cari hesap alacağına ilişkin olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davacının herhangi bir alacağının söz konusu olmadığını, müvekkiline fatura edilen malların ve hizmetlerin teslim edilmediğini ve teslime dair bir irsaliyenin bile bulunmadığım, bu nedenle davayı kabul etmediklerini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, mesnetsiz davanın reddine, davacı adına %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dosya konusunda uzman Serbest Muhasebeci ….tevdi edilerek rapor ve ek rapor alındığı görüldü.
İstanbul ….. Müdürlüğüne, … Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapların geldiği görüldü.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu ……… İcra Müdürlüğünün 2014/10992 E. Sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının davalı hakkında 26/05/2014 cari hesap alacağı açıklamasıyla 33.605,00 TL asıl alacak yönünden 27/05/2014 tarihinde icra takibi yaptığı, davalının herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle, takipteki borca ve faize itiraz talebinde bulunduğu, bu nedenle takibin durmasına neden olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi gereğince iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın herhangi bir cevap dilekçesi vermediği görülmüş olup tarafların ticari defter incelenmesine dari ara karar uyarınca mali müşavir bilirkişi………… …… aldırılan 27/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2012,2013 ve 2014 yılları ticari deftelreninin usulüne uygun tutulduğu, davalının hesap hareketlerinin davacının 120.01.2380 hesap kodunda takip edildiği, davacının defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 33.605,00 TL alacaklı olduğu, davalının defter-belge ibrazında bulunmadığı için defterlerinin incelenemediği, taraflar arasında 2012 yılından beri süre gelen ticari ilişkinin bulunduğu, davacı şirket alacağının dayanağını “cari hesap alacağı” oluşturduğu, davacı şirket alacağı dayanağının irsaliyeli faturaların oluşturduğu, faturanın taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ifa aşamasına ilişkin bir belge özelliği taşıdığı dolayısıyla sadece fatura tanzin edilmesinin fatura içeriğinin doğru ve haklı olduğu anlamına gelmediği, aynı zamanda faturanın muhataba tebliğ ve fatura konusu emtiyanında muhataba teslimi olgularının faturayı tanzim eden tarafından ispat edilmesi gerektiği, davacı şirket alacağının dayanağını teşkil eden irsaliyeli faturalara konu malların teslimine ilişkin fatura asılları incelendiğinde teslim alan bölümünde …………… isimli kişilerin imzalarının bulunduğu, bu kişilerin davalı şirket ile ilişkisine gösterir herhangi bir belgenin dosya içerisinde bulunmadığı, davacının kendi defterlerine göre davalıdan 33.605,00 TL alacaklı olduğunu bildirildiği görülmüş olup,
İrsaliyeli faturalarda isim ve imzası bulunan ………… isimli kişilerin davalı şirket çalışanı olup olmadığı konusunda İstanbul .. Yazılan yazıya verilen cevapta ………… isimli kişilerin davalıya ait işyerinde çalıştığı,…… herhangi bir çalışmalarının tespit edilemediğini bildirildiği görülmüş,
Davalı …’a ait 2013 Aralık, 2014 ocak, şubat ve mart dönemine ait form BA’lar celp edilmiş, yapılan incelemedi davalının davacıyla olan ticari ilişkisine dair E-Beyanname suretiyle toplam 35.964,00 TL mal alış beyannamesinde bulunduğu görülmüş olup, bilirkişiden aldırılan ek raporda davacı tarafından davalı adına tanzim olunan 33 adet fatura toplamının KDV hariç 35.805,36 TL olduğu davalı tarafından BA formu ile 30 adet davacı faturasının vergi dairesine bildirildiği ve bu faturaların KDV hariç toplamının 35.964,00 TL olduğu yani davalı adına tanzim edilen 30 adet faturanın davalının kabulünde olduğu ve fatura konusu hizmetin/malın davalın tarafından teslim alındığı, davalıya ait BA formları ile davacının ticari defter kayıtları birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan 33.605,00 TL tutarında alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi kök ve ek raporuna davalı tarafından süresinde itiraz edildiği, gerekçe olarak fatura edilen mal ve hizmetlerin davalıya teslim edilmediğinin ayrıca malları teslim alan şahısların davalı şirket çalışanı olmadığı yönünde sebeplerin bulunduğu görülmüş ise de vergi dairesinde gelen kayıtlara göre davalının adına kesilen 33 adet faturadan 30 adet toplam bedeli 35.964,00 TL’lik mal alış faturasını form BA ekinde vergi dairesine bildirdiği gibi irsaliyeli faturalarda isim ve imzası bulunan ………. davalı şirket çalışanı olduğu, diğerlerinin çalışma kayıtları bulunmasa da davalı tarafından vergi dairesine bildirilmekle davalı adına hareket eden kişiler olduğunun yani aralarında fiili çalışma ilişkisinin bulunduğunun anlaşıldığı dolayısıyla davalının itiraz sebeplerinin yerinde olmadığı, kaldi ki defter ve belgelerini incelemeye sunmayarak gizlediği dolayısıyla usulüne uygun tutulan ve vergi dairesi kayıtlarıyla örtüşen davacının ticari defterlerine itibar etmek gerektiği anlaşılmakla, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 33.605,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Alacağın faturaya dayalı olması, miktarının likit ve belirlenebilir olması, davalı tarafından vergi dairesine bildirilmek suretiyle fatura içeriğinin ve teslim olgusunun ispatlanması göz önüne alındığında davalının takibe haksiz yere itiraz etmek suretiyle alacaklının alacağına geç ulaşmasına neden olduğu anlaşılmakla, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve tarafların tacir olup işin ticari nitelikte bulunması nedeniyle takipten itibaren asıl alacağı ticari avans faizi uygulanmasına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:(Gerekçesi kararda açıklandığı üzere)
1-Davanın kabulü ile;
Davalının İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün 2014/10992 E. Sayılı dosyasında takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin 33.605 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Takipten itibaren asıl alacağa yıllara göre değişen oranda ticari avans faizi uygulanmasına,
Asıl alacak miktarı belirli bulunmakla asıl alacak olan 33.605 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafça yapılmış 25,20 TL başvurma harcı, 573,90 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 602,90 TL harç gideri ile tebligat ve bilirkişi ücreti olarak 735,55 TL masraf olmak üzere toplam1.338,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.032,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 2.295,56 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 573,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.721,66 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından sarfı yapılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..
.