Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/341 E. 2021/998 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/341 Esas
KARAR NO: 2021/998
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/08/2014
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
—- yargılama yetkisini kullanan bağımsız —-, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkil davacı şirketin ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında, davalı şirketin dava dışı —– taşınması işini üstlendiğini, söz konusu profillerin müvekkil şirketçe taşınmasından sonra davalı şirketçe hasarlı oldukları gerekçesiyle teslim alınmadığını ve bu nedenle de—- müvekkil şirketin deposuna götürüldüğünü ve o tarihten bu yana müvekkil şirket deposunda bulunduklarını, bunun üzerine davalı şirketin —– dosya üzerinden delil tespiti isteminde bulunduğunu, dosya kapsamında görevlendirilen bilirkişi tarafından söz konusu—- inceleme neticesinde hazırlanan kök ve ek raporlarda; müvekkil şirketin iddia edilen hasarlardan sorumlu olmadığını, işbu yüzeysel hasarın profillerin kullanılmasına olumsuz etkisinin bulunmadığını, taşımaya uygun olmayan ambalajlama ve paketlemenin hasara sebep olduğu, herhangi bir koruyucu kılıf kullanılmamasına bağlı olarak taşınan malzemelerin yüzeylerinde ambalajlama ve paketleme hatasından kaynaklı hafif bir hasarın bulunduğu, hasarın ne zaman vuku bulduğunun ise belirlenemediğinin belirtildiğini, müvekkil şirket tarafından söz konusu taşıma işine ilişkin olarak düzenlenen —— yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davalı şirkete gönderildiğini, ancak fatura bedelinin davalı şirketçe herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin ödenmediğini, davalı şirkete keşide edilen ihtarnamede, taşınan profillerin davalı şirket tarafından hukuka aykırı olarak teslim alınmamış olması nedeniyle müvekkil şirketin deposuna nakledildiği ve —- tarihinden itibaren müvekkil şirketin deposunda bekletildiğini, —-bedeli olarak günlük —— müvekkil şirkete ödenmesinin ihtar edildiğini, bu aşamada davalı şirket tarafından ne navlun ne de —–bedeline ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine —-ücretine ilişkin olarak—- — düzenlenerek davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirketin işbu faturalardan kaynaklanan toplam — borcunu ödememesi üzerine davalı şirket aleyhine —– dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine hem yetki, hem de mesnetsiz olarak borcunun bulunmadığını ileri sürerek itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, davalı şirketin takibe yapmış olduğu vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere tazminata mahkümiyete, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; öncelikle davaya yönelik olarak yetki itirazlarını tekrar ettiklerini, müvekkil şirketin dava dışı ——– satın aldığı profilleri davacı şirket ile yaptığı —— çerçevesinde davacı şirketin —-adresinde bulunan —- nakledildiğini, dava konusu ürünler —– geldikten sonra davacı şirketin yetkili şoförün mazeretlerini ileri sürmesi üzerine müvekkil şirketin iyi niyetli olarak ürünün müşteriye tesliminin bir gün sonra teslim olmasında sorun olmayacağını söylediğini, ancak —- dosyasında davacı taraf olarak taraflarınca dava konusu yapılan toplam ——– ve orta boylarda derin çizikler olduğunun görüldüğünü, davacı şirket deposunda bulunan bu hasarlı ürünlerden kullanabilecek nitelikte ürün olmadığından müvekkil şirket yetkililerince—- tarihli tutanağın düzenlenerek imza altına alındığını, —- kalmış bu ürünlerin kullanılamaz ve müşterilere satılamaz duruma geldiklerini, imalatçı firmayla yapılan görüşmelerde de bu hasarların giderilemeyeceği, ancak eritilerek hurda olarak kullanılabileceğinin belirtildiğini, müvekkil şirketin müteaddit defalar talep etmesine rağmen davacı şirketçe zararın giderilmediğini, davacı şirketin ayıplı hizmet sunmuş olması ve davalı şirkete kusurlu ayıplı hizmetine dayalı bir alacak hakkının doğmamış olması nedeniyle ——- dayanağı fatura taraflarınca kabul edilmeyerek işbu asıl alacak kalemi ve asıl alacağa bağlı ferilere taraflarınca itiraz edildiğini, davacı tarafın ayıplı hizmeti nedeniyle davalık olunması neticesinde müvekkil davalı şirketin davacı şirketten ürünleri alma imkânının olmadığını, tüm bu iddialarının haklılığının dava konusu yaptıkları— Esas sayılı dosyanın yargılaması neticesinde anlaşılacağını, işbu davanın neticesinin beklenmesini talep ettiklerini, işbu davanın esasını kabul etmemek kaydıyla, — alacaklarından —- uyarınca takas mahsup talepleri olduğunu savunarak, davanın reddine, işbu davanın —- sayılı dosyasının sonucunun kesinleşmesine kadar HMK.165 Madde gereği bekletilmesinin hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davacı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—– tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik —– iki adet fatura alacağının tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, —- yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Taraflar arasında yazılı bir sözleşmeye dayalı olmayan navlun/taşımacılık hizmetleri alım/satımına dayalı bir ticari ilişki bulunduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davaya konu ihtilafın, davacı şirketin takip dayanağı yaptığı — adet faturadan kaynaklı olarak—- davalı şirketten alacaklı olup, olmadığı ve alacaklı ise miktarı hususlarında olduğu,
Taraflar arasında, davaya konu edilen ve davalı şirketçe dava dışı — davalı şirkete ait profilin davacı şirketçe —- taşınması ve söz konusu profillerin taşıma esnasında hasarlandığı iddiasıyla davalı şirketçe teslim alınmadığı ve davacı şirket depolarında halen bekletildiği hususları ihtilafsız olup, ihtilaf davacı şirketin taşıma hizmeti nedeniyle düzenlemiş olduğu taşıma hizmet faturası ile davalı şirketçe ürünlerin teslim alınmaması sonucu düzenlenen ——–kirası faturasına dayalı takip konusu yapılan alacağını talep edip, edemeyeceği hususundır.
Davalı—-üzerinden hasar ve kusur durumu hakkında — profilin nakliyesi esnasında toplamda—- oranda kusur oluştuğu, bu kusurların ürünlerin kullanabildiğini olumsuz etkileyeceği nedeniyle davalı tarafından davacı aleyhine açılan nakliye esnasında oluşan hasarların tazmini için —- kararıyla reddedildiği ve kararın — tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla,
—– bedelli navlun faturası ile yine davacı şirketçe davalı şirket adına söz konusu profillerin depolarından alınmaması gerekçesiyle düzenlenmiş olan ——alacaklı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.—–
Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının —- takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Alacak likit bulunmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —– karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 83,92 TL harç ile 1.936,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair; kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar usulen anlatıldı.30/09/2021