Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/261 E. 2021/385 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/261 Esas
KARAR NO : 2021/385

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 23/06/2014
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız İstanbul Anadolu —–. Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkili ile sigortalısı ———- emtianın—– satın alındığını, emtianın nakliye için sigortalı ——–depodan sigortalının ——-olan davalı tarafından ——– yüklendiğini, araç sürücüsünün —–edilen ———— bekletildiğini —-girişine bir süre izin verilmediğini, taşımada meydana gelen gecikme nedeniyle dava dışı —- üretiminin durduğunu bu — tazminat ödendiğini, bu ödemeyle sigortalının haklarına yasal ve akdi halef olunduğunu, tazminatın kusurlu olan —- tahsili amacıyla başvurulmuşsa da sonuç alınamadığını, bunun üzerine işbu davanın açıldığını, davalının kusuru nedeniyle ödenen —kaydı ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; davacının iddia ettiği gibi davalı ——- olmadığını, taşımada hiçbir şekilde yer almadığını bu nedenle öncelikle davanın pasif husumet yokluğundan reddini talep ettiği, davacının tanzim ettiği poliçenin gecikmeden kaynaklı zararları kapsamadığını, davacının sigortalısına yaptığı ödemenin hatır ödemesi olduğunu, dava dilekçesinde bahsi geçen bedelin ödenmesi gerektiği bir an kabul edilse bile bedelin zararın üzerinde doğduğu taraf olan yani hak sahibi olan “gönderilene” ödenmesi gerektiğini, davacı sigortalısının hak sahibine ödeme yaptığını ve sigortalısının gönderilenin haklarına halef olduğunu belgeleyemediğini, —– konvansiyonu 23/5 maddesine göre —– gecikme nedeniyle ile doğan zararlardan sorumluluğu navlun bedeli ile sınırlı olduğunu, bedelin —- olduğunu nasıl belirlendiğinin açık olmadığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472. Maddesi uyarınca sorumlu davalı kurumdan rücuen tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır.
Davacı vekili, dava dışı sigortalısı —— şirketin —–eşyalarını———– olduğunu, davalı —– tarafından emtianın dava dışı şirket —— geç teslim edildiğini, bu sebeple ——şirkette üretimin durduğunu, akabinde sigortalı şirkete 16.581,00 Euro ödendiğini, TTK madde 1472 uyarınca sigortalının haklarına halef olduklarını, gecikmenin davalı şirketin kusurundan kaynaklandığını, 5 günde teslimi gereken emtianın 7 günde teslim edildiğini belirterek, ödenen bedelin —— ödeme tarihinden itibaren %5 —— işletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin taşımada yer almadığını, pasif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davacının sigortalısına yaptığı ödemenin hatır ödemesi olduğunu, sigortalısının hak sahibine ödeme yaptığını delillendiremediğini, —– —–23.5 hükmüne göre — gecikme nedeni ile zarardan sorumluluğunun navlun bedeli ile sınırlı olduğunu, bu bedelinde 2.400 Euro olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı şirketin sigortalısına banka yoluyla yaptığı —– ödeme için, TTK madde 1472 kapsamında davalı şirkete rücu edip edemeyeceği, davalı şirketçe emtianın dava dışı ——adlı şirkete geç teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
21.02.2018 tarihli banka ve sigorta uzmanı tarafından düzenlenen raporda, davalı şirketin zarardan sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Teknik bilirkişi raporunda ise, alıcının akdi taşıyıcının teslim süresini geciktirmesi nedeniyle zararı ——- uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; Asıl davalı——-firmasının —- geciktirdiğine dair dosyada somut bir verinin mevcut olmadığı, bu nedenle gecikmeden dolayı ödenmesi gereken bir tazminatın şartlarının oluşmadığı, mahkemece davalı alt taşıyıcı sorumluluğundaki taşıma sırasında teslimde bir gecikme olduğu yönünde bir kanaate ulaştığı durumda, davalı alt taşıyıcının sorumlu olabileceği gecikmeden dolayı tazminatın, ispat şartı ile navlun bedeli olan 2.400,00EURO ile sınırlı olacağı, davacı sigorta şirketinin yapmış olduğunu iddia ettiği ödemenin poliçede verilen bir teminat kapsamında olmadığı, olduğu yönünde bir kanaat oluştuğu takdirde ise, ödemeye ait dekontun dosya kapsamında mevcut olmadığı, sunulan temlikin ise ödeme şartına bağlı olduğu, bu nedenlerle halefiyetin şartları oluşmadığından davalıdan talepte bulunamayacağı belirtilmiştir.
Husumet Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekili, dava dilekçesinde davalı ————— kurucularından olduğu, bunun dışında aralarında başkaca bir bağın tespit edilmediğinden, ————-yöneltildiği kabul edilmiştir.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalısı şirket arasında 14.03.2013 tanzim tarihli, ——–poliçenin yıllık kapasite teminatı olarak —————- üretildiği tespit edilmiştir.
Davacı sigorta şirketi, dava dışı sigortalısı ——– taşınması hususunda anlaştığını, ——–, davalı ———tarafından emtianın dava dışı ——— şirkette üretimin durduğunu, akabinde sigortalı şirkete ———— ödendiğini, TTK madde 1472 uyarınca sigortalının haklarına halef olduklarını iddia etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesine göre; Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.
Somut olayda, sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı şirkete gecikmeden kaynaklı 3.kişi dava ——banka yoluyla kendi sigortalısına ödenmiş olmakla birlikte, zararın ödenmiş olması tek başına davanın sorumluluğunu gerektirmeyeceğinden davalının sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir söyleyişle—– yaptığı ödemeyi davalıdan rücuen tazminini isteyebilmesi için ———- meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu ispat yükü altındadır.
———–meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının dava dışı sigortalıya yaptığı ödemeyi rücuen davalıdan isteyebilmesi için ——meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiği,
——- olduğu, poliçe numarasının——— yedek parçaları olduğu ——– şirketleri olduğu,———- hasar nedeni olarak “emtia da hasar yok gecikme nedeniyle üretim aksaması” şeklinde belirtildiği, ——– söz konusu değildir bedel yoktur olarak düzenlendiği, hasar tutarı olarak 16.851 Euro olarak belirtildiği, raporun sonuç kısmında; —— —– tarafından temin edilen——— alıcı firmanın ———- tarihinde yapılacağı teslimatın —- tarihinde yapılacağının belirtildiği, ancak teslimatın 19/07/2013 tarihinde yapılmak suretiyle 2 gün gecikmesi nedeniyle dava——- hatlarında üretim durduğu bu üretim durması nedeniyle —- talebin olduğu, hasar hesabının, belirtilen tutardan muafiyet tenzili —– gecikme nedeniyle oluşan bu hasarın — teminatında değerlendirilmesi halinde; rücu muhatabının (—- olacağı, —-Konvansiyonu 23/5.maddesi gereği rücu miktarının taşıma ücreti (2.400,-Euro) ile sınırlı olacağının belirtildiği,
Dosyaya davacı vekili tarafından —numaralandırılıp —– olduğu, — ———- —— göndericinin —— ile ——— tarihine tekabül ettiği (———–bittiği tarih ve zaman) ———– olduğu tespit edilmiş, aracın bulunduğu———-için gerekli olan ——– olduğu,
Davacı ——-arasında bu taşımaya ilişkin yazılı bir taşıma sözleşmesi mevcut olmadığı, dosyaya — olan ———müşterisine —— bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere, somut olayda davacının rücu talebini dayandırdığı tazminat ödemesine ilişkin gecikme —–çıktığından; alıcının, gönderenin ve/veya onlardan birinin sigortacısının — hakkını elde etse dahi) —– edebileceği tazminat alacağının olup olmadığı, varsa miktarının tayininde — Konvansiyonu’nun 1. maddesi uyarınca bu sözleşme, “yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en —– olan —- halinde, tarafların ikametgâhı ve — bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait” —md.4 hükmüne —– işine ilişkin sevk belgesinin yokluğu, usule aykırı oluşu veya kaybolması dahi, — Konvansiyonu hükümlerine tabi olan — varlığı ve geçerliliğini de etkilemeyeceğinden) — — gözetilmesi gerekeceği,
——-diye tanımlanan ve taşıyıcı tarafından eşyanın alınma noktasından, boşaltma noktasında alıcısına teslime kadar geçen süre için ise; yük kararlaştırılan zaman limiti içinde teslim edilmemiş ise veya kararlaştırılmış zaman limiti olmadığı hallerde,——— süresi ve özellikle parçalı yüklerde———isimlendirilen aynı taşıma içerisinde aynı taşıma aracına birden fazla noktadan taşınacak eşya alınması şeklinde) tüm yükü bir araya getirmek için gerekli zaman, gayretli bir taşımacıya gerekli zamanı geçiyorsa teslimde gecikme olduğunun kabulü gerekeceği,
—— tarih, ——– yükleme ——- toplandığı noktadan —- yapıldığı ————– şekilde yükleme noktasından — davacının sigortalısı tarafından —- müşterisine verilen bir bilgi olduğu, ——şeklinde yani ———- düzenlendiği aynı —- tarihi mevcut olduğu, bu delil, yükün yüklendiği noktadan bahsedildiği gibi ——— çıktığına bir karine oluşturduğu,
Yükün en son—- —-başladığı nokta dosyadaki verilere göre,——– kullanılan——— ——- bu halde yolda sürüş olarak geçirilecek süre (1.673km / 80km/s=) 21 saat olacağı, ——- gereği bir sürücünün 24 saat içerisinde toplam 9 saatten fazla araç kullanamayacağı kuralı göz önüne alındığında ve araçta olağan koşullarda (olağanüstü koşullarda ————— tarafından ücreti ödenmek suretiyle ———) ——–sürücünün olduğu kabule edilerek aracın bu mesafeyi minimum 3 günde alacağının taşıma uzmanı bilirkişice hesaplandığı,———- taşımalarında öngörülen normal ——- gün olduğunun da bilirkişi raporunda belirtildiği,
Bu bilgiler ————-tamamlanarak —— üzerindeki alıcı—- ve yazısından anlaşılmakla,— sürenin fiili taşımayı yapan araç için 4 gün olduğu, normal olarak öngörülen süre içinde kaldığı, bu nedenle teslimde bir gecikmeden söz edilemeyeceği,
——- tarihli taşıma uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere poliçedeki yer alan muafiyet şartlarına göre, —- —— ve poliçe şartlarına göre sigortalıya ödemesi gereken bir tazminatın bulunmayacağı,
Davacının, somut olayda sigortalısı tarafından emtianın geç teslimi nedeniyle—– şirkete ödediği, davacı şirketin—– olmaması karşısında,
Tüm açıklanan nedenlerle, davalı ——– açısından teslimde gecikmenin sübuta ermediği, bu nedenle—- Konvansiyonu 23’ncü madde kapsamında bir tazminat yükümlülüğünün doğamadığı, davacı şirketçe yapılan ödemenin lütuf ödemesi niteliğinde olduğu saptanmakla, açılan işbu davanın reddine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 824,00 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 764,70 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki —— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı