Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1942 E. 2018/801 K. 03.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

-GEREKÇELİ KARAR –
ESAS NO : 2014/1942
KARAR NO : 2018/801

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2014
KARAR TARİHİ : 03/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı taraf ile davalı tarafı arasında …. tarihinde imzalanan iş ve iş yerleri devir protokolünün 11 maddesinde 2 yıl süre ile davalı grup şirketlerine ve belirlenen hizmet noktalarına vereceği belirtilen hizmetin sözleşmenin süresi dolmadan haksız keyfi bir şekilde sonlandırıldığını ifade ederek bu nedenle yaşadıkları kar mahrumiyetinin tespiti ile şimdilik 275.925,36 TL faizi ile birlikte talep edildiğini, davalı tarafın kendilerine farklı tarihlerde cezai kesintiler yaptığını, ilgili cezaların sözleşme hükümlerinde yer almadığını, yasal yolla yapılmış herhangi bir yazılı bildirim veya yazılı savunma talebi istenmeden yapılan haksız cezai kesintilerin kendilerinin karlığından götürdüğünü, zarara uğradıklarını, davalı tarafın tüm belge ve hizmet noktalarında ortaya bir zarar çıkmış gibi haksız ve kötü niyetli hareket ederek cari alacaklarına el koyduğunu, sözleşme süresince birçok hizmet noktasından gerekçe göstermeksizin çıkarıldığını, hizmet noktalarındaki demirbaşların kendilerine ait olduğunu, bu demirbaşları iade edilmediğini, bedellerinin ödenmediğini, devralınan personelin özlük risklerine karşı verilen teminat mektubunun şartları gerçekleşmeden nakde çevrilmeye çalışıldığını, ifade etmekte olduğunu, davacı taraf sözleşmeye göre hizmetin devam ettiği noktalardaki hizmet bedellerine ait faturaların, davalı tarafından noter kanalı ile kendilerine geri gönderildiğini, taraflar arasında 01.01.2013 tarihinde imzalanan yemek hizmetleri sözleşmesi ‘nde yer alan fiyat değişikliğinin uygulanamaması nedeni ile ayrıca 94.921,70 TL zarara uğradığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 275.925,36 TL nin davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir
SAVUNMA: Davalı vekilinin tarihli cevap dilekçesinde özetle; kısmi olarak dava açılamayacağını, davacı tarafın anlaşma şartlarına riayet etmeyerek kendilerini zor durumda bıraktığını, 2 yıl süren sözleşme süresince sözleşmeye uygun şekilde davrandıklarını , davacı tarafın hizmetlerinin kötü olması nedeni ile maddi zarara uğradıklarını, davacı tafın iddia ettiği şekildi bir alacağının bulunmadığını, yemek hizmetleri sözleşmesi gereğince davacının teknik şartnameye uygun şekilde hizmet vermeyi beyan ve taahhüt ettiğini, davacı tarafın sözleşme yükümlülüklerine aykırı davranması sonucunda, kendilerine gelen tüm şikayetleri davacı tarafın iletmelerine ve aksiyon almasını talep etmelerine rağmen hiçbir iyileşme göstermeyen davacıya tarafın sözleşmeye uygun biçimde cezai yaptırılar uygulamak zorunda kaldıklarını, davacının sözleşmenin 4 ve 10 maddesi ilkelerine riayet etmediğini ve çok kötü yemek hizmeti verildiğini, kalitesiz yemek servisi yaptığını, yapılan yazışmalarda kötü hizmetin davacı tarfından kabul edilidğini, bu sebeplerden ötürü davacı tarafın defalarca uyarıldığını, netice alınamayınca faaliyeti sonlandırdıklarını, müşterilerden gelen şikayetlerin ciddi boyutlara uluşması ile zor durumda kaldıklarını, yemek hizmetinden çok ciddi kalite problemlerinin yanı sıra zamanında hizmet verilmediğini, bu nedenlerle sözleşmenin; cezai şartlar ve sözleşmenin feshi başlıklı 11. Maddesi kapsamında müeyyide uygulandığını , kötü olan yemek hizmetinin devamının müşteri şikayetleri sonucu imkansız hale geldiğini, müşteri memnuniyetsizliği olan noktaların kapatıldığını, tamamına dair bildirimlerin yazılı olarak yapıldığını, noktasal kapamaların sözleşme kapsamında yapılan bir müeyyide olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine mahkememizde açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının devam eden yargılaması sırasında; Davacı vekili ile davalı vekilinin 11/09/2018 tarihli dilekçelerinde karşılıklı davadan ferağat ettiklerini herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmişlerdir .
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 307 mad. uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Feragatın ön incelemeden sonra yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 23,94 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 4.712,12 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 4.688,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.