Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1932 E. 2021/1142 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1932 Esas
KARAR NO: 2021/1142
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 30/12/2014
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
—– tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA: Davacı vekili; dava dilekçesinde, davalı — teminat altında olan ve davalı sürücü — sevk ve idaresindeki — plakalı aracın —- tarihinde yaya davacıya kusuru ile çarpması neticesinde davacının ağır yaralandığını ve malul kaldığını, kaza tarihinde— —— berber olarak çalıştığını, ancak yaşanan bu kaza nedeni ile beyninin su topladığını, yürümekte hatta konuşmakta dahi zorluk çektiğini ve tek başına tuvalete dahi gidemediğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik güç, efor ve muhtemel kazanç kaybı zararı olarak şimdilik —- bakıcı giderleri zorunlu zararların ve tespit edilecek diğer zararların karşılanması için şimdilik —olmak üzere toplam —maddi tazminat ile ———- sigorta şirketinin limitleri dahilinde kalmak üzere davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gierleri ile vekalet ücretlerinin davalılara yükletilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı — davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının —— tarihinde meydana gelen kaza da sürekli malul ve bakıma muhtaç kaldığı iddiası ile açıldığını, ancak söz konusu kazanın meydana gelmesinde kendilerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını ve bu nedenle kendilerinden herhangi bir tazminat talep edilmeyeceğini, kaza tarihinde —— yaşında olan davacının kuaför olduğunun ileri sürüldüğünü ancak bunun ispat edilmesi gerektiğini, olayın abartılarak mahkemenin etkilendirmeye çalışıldığını ve gerçek maddi vakıanın ileri sürülen sonuçları doğurmasının mümkün olmadığını, ayrıca davacının yaşı gereği ileri sürülen arızaların söz konusu olay ile illiyetinin bulunamayacağını, davacının yaşı itibariyle çalışmadığının ortada olduğunu, durumun —– kayıtları ile görülebileceğini belirterek davanın reddini talep etmektedir.
Davalı —- tarihli cevap dilekçesinden özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen —-aracın davalı sigorta şirketi nezdinde— altında alındığını, iddia edilen maluliyet durumu ve kaza ile illiyetinin tespitinin — tespit edilip raporlanması gerektiğini, tedavi giderleri kapsamında olan bakıcı giderleri zararından —- olduğunu, aynı şekilde geçici iş göremezlik zararlarının da tedavi giderleri zararı olarak değerlendirilmesi gerektiğini, kusur durumunun tespiti için dosyanın ——gönderilmesini talep ettiklerini, kendilerinin ancak sigortalı araç sürücüsünün iddia edilen kazadaki kusur oranı ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduklarını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının gelirini ispatlanamaması durumunda kaza tarihindeki gelirinin asgari ücret olarak kabul edilmesini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddini talep etmektedir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik , faturalandırılmayan tedavi gideri bakıcı giderlerine ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının Manevi Tazminat İstemi ; 6098 Sayılı TBK nun 56.maddesi uyarınca trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayan davacının manevi zararlarının kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü ve işleteninden tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; Davalı sigorta şirketine sigortalı olan aracın sürücüsünün —– tarihinde meydana gelen kazada kusurlu olup olmadığı, davacının malulliyet oranı ile maluliyetten kaynaklı zararlardan davalının sorumlu olup olmadığı sorumlu ise, sorumluluk miktarına ilişkindir.
Haksız Fiile İlişkin Kusur Sorumluluğu Yönünden Yapılan Değerledirmede;
—- sıralarında sürücü — yönetimindeki—-yönüne seyrederken — kavşağından yolun sağından soluna geçmek isteyen yaya —– çarpmasıyla dava konusu olay meydana geldiği—- tarihli raporunda da belirtildiği üzere,
Davalı ———— meskun mahal ve kavşak olan olay yerinde mahal şartlarını göz önünde bulundurmadan, hızını mahal şartlarına göre ayarlamadan dikkat ve özen yükümlülüklerine uymadan seyrettiğinden dolayı olayda yarı oranında kusurlu,Yaya olan davacı olay yerindeki kavşağa yaklaşan aracın hızını ve uzaklığını dikkate almadan, yeterli kontrolü yapmadan, dikkat ve özen yükümlülüklerine uymadan yolun karşısına geçmek istediğinden dolayı olayda yarı oranında kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir.Buna göre, —– plaka sayılı araç sürücüsünün kusurundan (haksız fiilinden) kaynaklandığı, —- plaka sayılı araç sürücüsünün olayda yukarıda açıklandığı şekliyle kusurlu olması nedeniyle; —plaka sayılı araç sigortacısı — Sigorta ettirenin, sigortalının kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı zarar ve hasar için —– maddeleri uyarınca tazminat ödemekle yükümlü olması ——— araç maliki olması nedeniyle araç işleteni olmasından kaynaklı —– sorumluluğu bulunması,—- plaka sayılı araç sürücüsü — araç sürücüsü olması nedeniyle —– haksız fiil sorumluluğu bulunması,
—- sayılı kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları; Fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Maddi Tazminat Talepleri Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekilince,— efor kaybı,—- bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili talep edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “Bedensel zararlar” ;
-Tedavi giderleri, Kazanç kaybı, – Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
– Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar, olarak belirtilmiştir.
Bedensel zarara uğrayan kişiler tamamen veya kısmen çalışamamalarından ve ileride ekonomik yönden uğrayacakları yoksunluklardan kaynaklanan zarar ve ziyanlar olan geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları haksız fiil sorumlularından isteyebilirler.
——sayılı kararında da belirtilen kusur sorumluluğu olarak tanımlanan haksız eylem sorumluluğunun kurucu unsurları olan fiil, zarar, illiyet bağı, kusur ve zararın tümünün olayda gerçekleşmiş olması nedeniyle kaza neticesinde meydana gelen zararlardan davalı/davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, davacının haksız bir fiil olan trafik kazası kapsamında uğradığı bedensel zararları olan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatlarını ——göre davalıdan isteyebilecektir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybı nedeniyle zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. —– sayılı içtihadı naza alınarak bu noktada, maluliyetin tespiti yönünden bilirkişi raporları aldırılmıştır.
—- tarihli trafik kazası sebebiyle meydana geldiği bildirilen yaralanmasının —— hükümleri kapsamında davacının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme süresinin — uya kadar uzayabileceği belirtildiği,
Geçiçi iş göremezlik tazminatı talebi yönünden, —- tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının iyileşme döneminde yüzde yüz oranında maluliyetinin bulunduğunun kabulü ile —— günlük geçici iş göremezlik- iyileşme dönemi zararının — olduğu, davacının kazanın oluşumunda % 50 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının —– göremezlik ödemesi yapıldığının dava dosyasında bulunan müzekkere cevabından tespiti ile, davacının iyileşme dönemi geçici iş göremezlik zararının— tarafından karşılanmış olması nedeni ile davalılardan talep edemeyeceği anlaşılmakla, —-çıkardığı geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bakıcı giderleri tazminatı talebi yönünde,—- aylık iyileşme dönemi süresi içinde 90 gün süre ile davacının bir başkasının yardımına bakımına ihtiyaç duyacağının kabulü gerektiği, kaza tarihinden itibaren —- tarihleri arası için brüt asgari ücret düzeyinde bakıcı giderleri zararı —- olabileceği, davacının kazanın meydana gelmesinde % 50 kusurunun bulunduğunun kabülü ile davalı sigorta şirketinden talep edebileceği bakıcı gideri zararının — olabileceği, davacı vekili değer arttırımı dilekçesi ile talebini —— çıkardığından, bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Manevi Tazminat Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Manevi tazminat talebi yönünden ise yapılan yargılama neticesinde, tazminat miktarının belirlenmesinde gözetilen hususların açıklanması gerekir: 6098 satılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —— gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K’nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir. Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir. ———
Somut uyuşmazlıkta;, maluliyet oranı, kazanın meydana geldiği tarih ve oluş şekli, davacının yaşı, tarafların kusur durumu, tarafların gelir durumu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan tespitler uyarınca manevi tazminat miktarı tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde takdir olunmuştur.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Geçiçi iş göremezlik yönünden davanın reddine,
3—–bakıcı giderinin davalılar — — tarihinden davalı —- ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline,
B-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE
2—- davalılar —–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline,
3-Aşan istemin reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 386,35 TL harçtan peşin alınan 51,58 TL ile 59,30 TL tamamlama harcın mahsubu ile bakiye 275,47 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden 1.655,85 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden 4.000,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın red edilen maddi tazminat miktarı üzerinden 247 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davacı sigorta şirketine verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ve 51,58 TL peşin harç ile 59,30 TL tamamlama harcı toplamı:136,08 TL ‘nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 332,60 TL posta yargılama gideri olmak üzere toplam: 1.132,60 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 384,60 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle,——–Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021