Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1851 E. 2021/999 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/1851 Esas
KARAR NO: 2021/999
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ: 15/12/2014
BİRLEŞEN DAVA (—-)
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/12/2014
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
— adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız—- tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
I.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkilinin taşınmaz alım satın hususunda anlaşma gereği bir kısmını elden bir kısmını da dava konusu çekler ile ödeme yaparak kendisine düşen edimini yerine getirmesine rağmen davalıların taşınmazı teslim etmemek ile beraber başkasına ait taşınmazı hukuk dışı yollarla satmak istemesi sebebi ile teslim edemeyecek halde olduğunu, ekteki belgelerde görüleceği üzere taşınmazın davalı —- kayıtlı olmadığını, bu çeklerin geçerli bir alışveriş amacı ile değil dolandırma amacı ile yapılan alım satım sonucu alınmış olmasından ötürü müvekkilinin telafisi güç sonuçlar sebebi ile uğramasının söz konusu olacağını, davalıların bu tarihe kadar müvekkillerinin zararını telafi edecek herhangi bir girişimde bulunmadığını, çekleri ve nakdi ödemeleri geri vermediğini, davalıların amacının müvekkilinin ve taşınmaz üzerine yapılan —– kasten dolandırmak amacıyla çekleri teslim aldığını, bu çek yapraklarının davalılar tarafından tarihinden önce kendileri tarafından yada üçüncü şahıslara verilmesi halinde o şahıslar tarafından tahsil olunmak istenmesi halinde müvekkilinin mağdur olacağını, bu çeklerin bankaca ödenmemesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalıların davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Esas Dava Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekili esas davada,—— bedelli çeklerin iptalini talep etmiştir.
Davacı vekili esas davada,—— bedelli çeklerin iptalini talep ettiği,
Çek iptali için çekin zayi olması şartı gerektiği, çek iptali davalarının özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olduğu, —– maddelerine göre kıymetli evrak iptali davası açma hakkının kıymetli evrak hamiline tanındığı, hamil olmayan davacının dava açma hakkının bulunmadığı, iptali talep edilen çekin zayi olmadığı, davacı tarafın menfi tespit olarak nitelendirilebilecek bir talebinin olmadığı, zira ayrıca davacı tarafından söz konusu çeklere ilişkin mahkememiz dosyası ile birleşen ——dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığı,
Davanın, —- ve devamı maddeleri uyarınca açılan çek zayi davası niteliğinde olduğu, hamil olmayan davacının dava açma hakkınının bulunmadığı anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Birleşen Dava Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Birleşen —-dosyasında ise Davacı vekili; —-yüzölçümündeki kısmının satışı hususunda—- üzerinden davacının anlaşmaya vardıklarını, satış bedelinin —- elden nakit olarak kalan diğer kısmının ise, —–bedelli çekleri ile davacıca ödendiğini, toplamda —– ödendiğini, ancak davalının taşınmazı teslim etmediğini, satışa konu taşınmazın davalının adına işlem yaptığı —- ait olmadığı başka bir kişiye ait olduğunun davacıca daha sonra öğrenildiğini, davacının davalı tarafından dolandırıldığını belirterek, dava sonunda davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, —-alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini, talep etmiştir.
Uyuşmazlık; Taraflar arasında taşınmaz satışı söz konusu olup olmadığı, davacının davalıya — nakit— vermediği, davacının davalıya— borçlu olup olmadığı noktasındadır.
Davaya konu dolandırıcılık iddiası hakkında, ——- almış olduğu vekalete dayanarak kendilerine haricen sattığını, parasını da aldığını fakat daha sonra — yapmış oldukları araştırmada söz konusu yerin başkalarının adına kayıtlı olduğunu, bu şekilde başkası adına belediye de kayıtlı olan yeri kendilerininmiş gibi gösterip satan şüphelilerden şikayetçi olduğunu beyan ettikleri,
Şüpheli —–savunmasında özetle; —– haricen satın aldığını ve bu yerle ilgili olarak —- aldığını ve bu yeri müştekilere haricen sattığını, fakat müştekilere —– satmayı taahhüt ettiğini beyan ettiğini, bunu dolandırıcılık kastıyla yapmadığını, gerçekte satmayı taahhüt ettiği yerin —olduğunu, —- adlarına kayıtlı olduğu belirtilmişse —– dava açmış olduğunu beyan ederek suçlamaları kabul etmediği;
—— adlarına kaydı için dava açmış oldukları,
—- olduğu, —– anlaşılmakla;
Şüpheli savunmaları ——- açılmış olan davanın içeriği birlikte değerlendirildiğinde; şüphelilerin savunmalarının aksine dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği hususunda kamu davası açılması için yeterli delil olmadığı, olayın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu kanaatine varılmakla KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA ” şeklinde karar verilmiştir.
Esas davanın Davalısı —- Olay hakkında bir bilgisi olmadığını, tarafına her hangi bir şekilde çek yahut da para verilmediğini, diğer davalıya —– yılında noterden vekalet verdiğini, bu vekaletname ile diğer davalının işlemler yaptığını, bilahare —– düzenleme şeklinde azilnamesi ile azlettiğini beyan etmiştir.
Davalı — beyanlarında, —- haricen satın aldığını ve bu yerle ilgili olarak da —– vekalet aldığını ve bu yeri müştekilere haricen sattığını, fakat müştekilere —– satmayı taahhüt ettiğini beyan ettiğini, bunu dolandırıcılık kastıyla yapmadığını, gerçekte satmayı taahhüt ettiği yerin —adadaki yer olduğunu,—- —-adlarına kayıtlı olduğu belirtilmişse de, bu kişilere karşı —– dava açmış olduğunu beyan etmiştir.
Tarafların ——- kısmının satışı hususunda Davalı —- davacının anlaşmaya vardıkları, davacının ve davalının beyanları ile sabit olduğu,
Davacının iddiası, satışı bedelinin —- olduğu, bu bedelin — kısmının ise, ——–bedelli çekleri ile ödendiği, davalının taşınmazı teslim etmediği hususlarında olup talebi davalıya davacının borcu bulunmadığının tespitine, —-alacaklı olduğunun tespiti noktasındadır.
Öncelikli olarak, davacı vekilince, menfi tespit davasında, ayrınca —- alacaklı olunduğunun tespitine karar verilmesi yönünde talepte bulunulmuşsa da, olumlu yönde tespit kararı verilemeyeceğinden bu yöndeki talebi yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında—— —- satışı hususunda —- sözlü olarak anlaşmaya vardıkları, taşınmaz satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve davalının maliki olmadığı taşınmazı satışının mümkün olmaması nedenleriyle geçersiz olduğu, bu cihette tarafların aldıklarını iade ile mükellef oldukları,
Bu aşamada somut olayda çözülmesi gereken sorunun tarafların satış bedeli olarak kararlaştırdıkları bedel ve yine ödenen bedelin ne olduğu noktasında olduğu,
Davacı vekilince,—nakit ödemesinin elden yapıldığı iddia edilmişse de, bu hususta yazılı herhangi bir delil sunulmadığı, bu hususun tanıkla da ispatlanmayacağı,
Davacının davaya konu —- adet çeki söz konusu taşınmaz satışı noktasında davalıya verdiği hususunda ise, davalı tarafça çeklerin söz konusu taşınmaz satışı için verilmediği hususunda herhangi bir beyanı olmadığı, yine taraflar gerçek kişi olup aralarında başkaca —– bulunduğuna dair delil de bulunmadığından, davaya konu ———- kısmının satışı hususunda verildiğinin kabulünün gerekeceği değerlendirilmekle,
Davanın kısmen kabulü ile,
Davacının ———– kaynaklı davalıya borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ESAS DAVA HAKKINDA;
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 725,80 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 666,50 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı —– kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.325,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılarca sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
B-BİRLEŞEN DOSYA HAKKINDA;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2-Davacının—— ——— davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3-Aşan istemin reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan — harçtan peşin alınan — harcın mahsubu ile bakiye — karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden —-vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan —-yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan — davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içinde (HMK 345/1), mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle, —- Mahkemesi ilgili hukuk dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021