Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1843 E. 2022/566 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İstanbul Anadolu
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2014/1843 Esas
KARAR NO:2022/566
DAVA TARİHİ:12/12/2014
KARAR TARİHİ:23/06/2022
—-9. maddesine göre—adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız —– tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
I.İDDİA:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı şirket tarafından davalı şirkete ayrıntıları faturalarda belirtilen satış yapıldığını, karşılığında dilekçe ekinde sunulu faturalar kesildiğini, borçlu şirket tarafından dilekçe ekinde sunulan faturalarda ve cari hesap ekstrelerinden kaynaklanın—- bakiye alacağının ödendiğini, taraflar arasındaki cari hesap ekstresinden de — alacaklı olduğunu, alacağın tahsili cihetiyle davalı şirket aleyhine—-sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, ancak borçlu şirketin, alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla borca itiraz ettiğini, borçlu şirketin itirazı davacı tarafa tebliğ edilmediğini, dava konusu faturalar, davalı şirkete teslim edilmesine rağmen borçlu şirketin belirtilen süre içinde faturalara itiraz etmediğini ve söz konusu faturalar davalı şirketin de ticari defterlerine işlenmiş olduğunu, her iki tarafın ticari defterleri incelendiği takdirde davalı şirketten olan alacağın ortaya çıktığını, yürütülen icra takibini haksız olarak itiraz ettiğini, davalı şirket icra iflas kanunu uyarınca—- aşağı olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, icra takibine yapılan itirazın iptali ile fazlaya ilişkin alacak ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla sözü edilen icra takibine dayanak teşkil eden faturalardan ve cari hesap ekstresinden kaynaklanan bakiye alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık ——- oranında ticari avans faiziyle birlikte takibin devamını, ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını, davalı şirketin alacağın tahsilini geciktirmeye çalıştırığını, bu nedenle—— aşağı olmamak kaydıyla inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmektedir.
ll. SAVUNMA:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
—— sayılı dosyasının tetkikinde;
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik —– alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, — yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK’nun 67.maddesinde belirtilen — yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.Uyuşmazlık, davacının davalıdan cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan —-incelemesi yaptırılmıştır.
—- tarafından düzenlenen —-tarihli raporda, davalı tarafın inceleme gününe katılmadığı ile defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı yanın ticari defterlerin incelemeye tabi tutulduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil vasfı bulunduğu, davacı şirketin defterlerine göre davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten faturadan kaynaklı olarak —- alacaklı olduğu, belirtilmiştir.
Tüm Dosya Münderecaatı Kapsamında Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, davalıdan cari hesaptan kaynaklı alacaklı olduğunu iddia ettiği ve bu iddiasını ispatlaması gerektiği, davacı vekili teslime dair bir vesika sunmamışsa da ticari defterler taraflar lehine delil olabilecekitir, zira uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olduğu yani iki tarafında defter tutma yükümlülüğü bulunduğu, uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari defterlerine geçirilmesi gereken bir işten doğmuş olduğu, davacının defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olduğu —– raporu içeriğinden anlaşılmıştır.TTK 82.maddesi gereğince, kural olarak ticari defterler tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda delil olarak kabul olunur. Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere inceleme günü verilmiş, bu karar davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde, davalının ticari defterlerini sunmadığı, —– raporunun davacının ticari defterlerinin incelenmek suretiyle hazırlandığı, dava konusu alacağın davacı şirketinin defterlerinde ise kayıtlı olduğu ise, —- raporu ile sabittir. HMK 222/3. maddesine göre davalının ticari defterlerini sunulmaması halinde davacının ticari defterleri lehine delil olarak sayılacağından, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak ve alacağın varlığına kanaat getirerek davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.——Bu kapsamda, alacağın likit olması ve diğer icra inkar tazminatına hükmedilebilme şartlarının olayda gerçekleşmesi nedeniyle, hükmolunan asıl alacağın —-oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV.HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının—-Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Hükmedilen asıl alacağın —-oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —– karar ve ilam harcından ——-peşin harçtan mahsubu ile bakiye —-karar harcının davalıdan tahsili ile —- kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan —-vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan —-başvuru harcı ve —-peşin harç toplamı: —- harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan —- bilirkişi ücreti ve —- posta ücreti olmak üzere toplam:—— yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren — haftalık süre içerisinde —-nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.