Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1735 E. 2021/739 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1735 Esas
KARAR NO: 2021/739
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 20/11/2014
KARAR TARİHİ: 06/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile —–arasında —- tarihinde —- imzalandığı, —- plakalı ———- tescil kaydına rehin şerhi konulduğu, ayrıca kredi borçlusu aracı ——-tarihinde sigorta ettirdiği, —- ödeyememesi üzerine ———–yevmiye no.lu ihtarı İle kredi cari hesabının kat edildiği, verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine ———- dosyası ile taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi açıldığı, takip itiraza uğramadan kesinleştiği, işlemlerin ikmali sırasında aracın —- tarihinde çalındığının öğrenildiği, kredi borçlusunun evine hırsız girdiği ve aracın kontak anahtarının çalınmış olduğu aradan —geçtikten sonra bu kez aracın çalındığı, Aracın —- değerinin —- olduğu, sigortanın——-sıfatıyla yapıldığı, bu nedenle araç bedelinin müvekkile ödenmesi gerektiği, dolayısıyla TTK hükümleri uyarınca sigorta tazminatını talep etme hakkının bulunduğu, yine TMK 879 m göre sigorta şirketince rehin hakkı sahibine ödeme yapılması yada muvafakatinin alınması gerektiği, poliçenin 2. maddesine göre araç anahtarı kapalı ve kilitli mekanda bulunması sırasında çalınması durumunda davalı sigorta şirketince tazminat ödenmesi gerektiği, davalı sigorta şirketince herhangi bir ödemenin bu güne kadar yapılmadığı, —- hasar tarihi —- tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin borçlusu —- plakalı araç, ———- sigortalandığı, müvekkilin şirketçe yapılan değerlendirmede hasarın —- teminatı kapsamında olmadığı, dava dışı araç sahibi —-tarihinde polise verdiği ifadede sigortalı aracın yedek anahtarının ——gürı önce eve giren failli meçhul hırsızlar tarafından çalındığını belirttiği, olay sigorta poliçesi ve kasko sigortası genel şartları kapsamında değerlendirildiğinde meydana gelen hasarın sigorta teminatı kapsamı dışında kaldığı, genel şartlar A.4.11 maddesine göre “aracın anahtarının ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu meydana gelen ziya ve hasarlar teminat kapsamı dışındadır.” ayrıca sigortalının aracın anahtarını korumaya yönelik bir tedbir almaması ve anahtarın çalındığını polise ve sigorta şirketine haber vermemiş olması nedeniyle söz konusu zararın teminat kapsamı dışında kaldığı, sigortalı yedek anahtar değişimini yaptırmayarak aracın çalınmasına bizzat kendisinin sebep olduğu, araç sahibi TTK 1293 m. göre zararı önlemeye, azaltmaya yarayacak tedbirleri almadığı, araç sahibinin ifadesine göre araçta immobilizer sistemi bulunduğu ve aracın anahtarının kendine has bir şifresi bulunduğu, dolayısıyla sigortalı aracın anahtarsız çalıştırılmasının ihtimal dışında kaldığı, aracın çalındığı tarihteki gerçek değerinin talep edilebileceği, talep edilen faizin kabul edilemeyeceği, araç sahibi aracın çalındığını ihbar etmediği gibi zarara ilişkin beleşlerini de sunmadığı beyan edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, daini mürtehinin tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların dilekçelerindeki talep ettikleri tüm deliller toplanmış dosyanın esasına ilişkin yargılama yürütülmüş olup davacı vekilince ——— tarihli beyan dilekçesi mahkememize sunularak müvekkilinin alacağının dosyanın tarafı olmayan 3. Şahıs tarafından ödendiği bu nedenle davanın da konusuz kaldığı bildirilmiştir. Mahkememizce yapılan ödemeye dair belgeler istenmiş olup davacı vekilinin iddia ettiği üzere dava dışı 3. Kişi tarafından dosya borcunun ödendiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin diğer bir talebinin ise davanın açılmasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığından bahisle aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesidir. Bu noktada dava konusu borcun haricen ödenmesi nedeni ile dava konusuz kalmış olup bu doğrultuda karar verilmesi gerekmiştir. Vekalet ücreti yönünden ise başlangıçtaki haklılık durumuna göre değerlendirme yapılmalıdır. Nitekim dava açıldıktan sonra davacı şirketin alacağının ödenmiş olması davacının haklılığının kabul edildiğinin bir göstergesi olup bu borcun davalı tarafından değil de temlik eden eski davacı bankanın kendi müşterisi tarafından ödeme yapılması da sonuca etkili olmayacaktır. Bu nedenle başlangıçtaki haklılık durumuna göre davacının vekalet ücreti borcu altına girmesi yerinde olmayacak tam tersine lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekecektir.
İzah olunan gerekçeler ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yeri olmadığına
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 717,30 TL harçtan mahsubu kalan 658,00 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 6.260,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021